Malum, bu ülkede onyýllardýr pantolon zulmü yaþanýyor. Yüzbinlerce genç kýz pantolon giydikleri için üniversitelere giremedi, kamuda ve özel sektörde çalýþamadý; eþleri pantolon giydiði için yüzlerce subay silahlý kuvvetlerden atýldý.
Kadýnlar pantolon giydikleri için hastanelere kabul edilmedi, pantolon hakkýný savunan siyasi partiler kapatýldý...
Pantolon özgürlüðü talep ettikleri için 6 milyon kiþi fiþlendi. Sincan’da tanklar yürüdü... Pantolon tehlikesine karþý askeri darbe yapýldý; o darbe yetmedi yenileri planlandý.
Böylesine önemli bir sorun olmasa CHP tam da kamuda ve parlamentoda baþörtüsü yasaðýnýn kalktýðý sýrada; baþörtüsünün karþýsýna herhalde pantolonu koymazdý.
Herkes baþörtüsü özgürlüðüne odaklanmýþken ana muhalefet partisi bu konuyu önemsiyorsa, mutlaka meselenin toplum için de önemli bir tarafý vardýr. Hakkýn küçüðü büyüðü de olmaz. Hak haktýr...
Sonuçta iyi de oldu, CHP ülkenin demokratikleþmesine bir katký yaptý. Böylelikle yasaklanmasýnýn hiçbir mana ve ehemmiyeti olmayan pantolonla Meclis çalýþmalarýna katýlma engeli de kalkmýþ oldu.
Tekrarlayalým... Geliþme geliþmedir, her adýmýn bir deðeri vardýr.
Ana muhalefet partisi, her ne kadar tüzük deðiþikliðine imza vermekten kaçýndýysa da kaldýrýlmasýna vesile olduðu bu yasaðý, yaklaþan seçimlerde bir icraat olarak topluma pekala anlatabilir.
Ancak... Madem CHP ülkenin temel sorunlarýna el atmaya ve iktidarý sýkýþtýrmaya baþladý o zaman bazý önerilerde bulunmamýz faydalý olabilir.
Türkiye’nin demokratik geliþiminde þu andan itibaren en çok ihtiyaç duyacaðý þey, muhalefetin çýtayý iktidarýn üzerine koyabilmesidir. Daha fazlasýný talep edebilmesidir. Mesela, kamuda baþörtüsü yasaðý kalkýyorsa muhalefet neden bazý alanlarda hala yasak olduðunu sormalýdýr. Ama meselemiz bu deðil. CHP’den baþörtüsü konusunda fazlasýný beklemek anlamlý görünmüyor.
Ancak, hiç olmazsa Kürt meselesinde demagoji yapmamasý ve iktidarý daha cesur ve hýzlý davranmaya zorlamasý beklenebilir.
“Hükümet Öcalan’la görüþüyor. Ne fena...” diyerek ucuz siyaset yapmak yerine hazýr kan dökülmemeye baþlamýþken bunu kalýcý hale getirecek politik adýmlarý sýralamak lazým.
Hükümet özel okullarda ana dil eðitiminin önünü açýyorsa, muhalefet “Neden devlet okullarýnda yok?” diye sormalý.
CHP, týpký pantolon meselesinde olduðu gibi Kürt meselesinde de hükümeti bir hamleyle köþeye sýkýþtýrmalý. Hükümet, öyle bir hamleye muhatap olmalý ki daha fazlasýný vermekten ve daha cesur davranmaktan baþka çare bulamamalý.
Yetmez...
Askeri vesayeti bitirmek için de hala yapýlacak þeyler var. Madem, AK Parti TSK Ýç Hizmet kanunu 35. maddeyi kaldýrdý. O vakit muhalefet de mesela Genelkurmay Baþkaný’nýn Savunma Bakaný’na baðlanmasýný önerebilir. Ya da 90 yýlýn vesayet ortaklýðý tecrübesinden bilistifade daha parlak bir fikir ileri sürebilir.
Parlak fikre de ihtiyaç yok. Yeni anayasa taslaðý orada duruyor. CHP, sabah iktidarýn karþýsýna çýkýp o taslaðý sallarsa hem toplumu arkasýna alýr hem de küçük bir uzlaþma hamlesiyle bakarsýnýz iki ay sonra anayasa tamamlanýr.
Yeter ki CHP niyetlensin Türkiye’nin zor görünen iþleri pantolon meselesi kadar kolay hallolur.