CHP, merdiven kazasý gibi

Tekrar etmek yorucu ve sýkýcý olabilir. Ancak belirleyici olan Türkiye’nin dýþ politikasý, yeni bölgesel vizyonu ve bunun etrafýndaki geliþmeler. Kendi içimizde ürettiðimiz yahut dayatýlan gündem maddeleri, çoðunlukla dýþ politikadaki önemli geliþmelerin veya hamlelerin gücünü kýrmaktan öte iþe yaramýyor.

Türkiye’de 27 Mayýs’ýn bizlere armaðaný olan Baas kadrosunun, özellikle de Kemal Kýlýçdaroðlu’nun sözcülüðünde dile getirdiði her þey, çoktan tarihe karýþan tezler ya da iddialar. Kýlýçdaroðlu’nun Türkiye’nin dýþ politikasýna yönelik eleþtirileri, herhangi bir alternatif sunmak, çýkýþ yolu göstermek bir yana dursun; Türkiye’yi yeniden siyasi sýnýrlarýna hapsetmek isteyen bir anlayýþýn temsilcisi.

Dýþiþleri Bakaný Ahmet Davutoðlu’nun CHP liderine yönelik tepkisini bu çerçevede deðerlendirmek gerekiyor.

Zor bir yürüyüþ, sýkýntýlý bir yol. Elbette eksiklikler, yetersizlikler ve beklenmeyen yol kazalarýyla dolu bir hikayesi var Türkiye’nin. Siyasi sýnýrlarýnda oturmayý alýþkanlýk edinen, kendisine sorun dayatýlan ve bunlarý Ankara’da göðüslemek zorunda kalan Türkiye’nin yerini, doðal sýnýrlarýný esas alan farklý bir vizyon alýyor.

Bu sancýlý süreci ve yapýlanlarý/yapýlamayanlarý eleþtirmek mümkün. Ancak tarihin akýþýna ters, bölgenin ve dünyanýn gerçeklerinden tümüyle kopuk bir anlayýþla siyaset üretmek; iþte bu CHP için tam bir çýkmaz sokak.

Oysa Suriye baþta olmak üzere kritik sorunlar üzerinde CHP’nin göstereceði makul bir duruþ, Türkiye’nin elini güçlendireceði gibi, ayný zamanda kendisine de yeni kulvarlar açabilirdi. Bunun yerine Mübarek-Esad hattýnda, týpký uðradýðý merdiven kazasýna benzer biçimde, tarihin akýþýna raðmen yürümeye çabalýyor CHP lideri.

***

Önümüzdeki dönem, Türkiye’nin Suriye konusunda söylediklerinin ne kadar haklý ve önemli olduðunun çok daha ciddi biçimde kabul göreceðinin iþaretleri þimdiden belirmeye baþladý. Ajandasý þeffaf, söyledikleri açýk ve net olan bir ülkenin, yaný baþýndaki geliþmelere gösterdiði ilgiyi, bin bir gerekçeyle ‘bataklýk, kaos’ diye deðerlendirenler, bakalým bu yeni dönemde nasýl bir söylemle sahnede olacaklar.

Siyasi iktidarlar ‘devlet aklý’nýn önemli bir parçasý. Ancak ‘devlet aklý’ný var eden, tutarlý ve güçlü kýlan unsurlar içinde muhalefetin sanýldýðýndan çok daha büyük önemi var. Türkiye’de siyasi muhalefet çok uzun zamandýr ‘devlet aklý’nýn inþasýna katký saðlamak bir yana, onu güçsüz kýlmak için elinden gelen çabayý gösteriyor.

Burada bir parantezle, özellikle son iki yýlda MHP’nin gösterdiði duruþa dikkat çekmek yararlý olabilir. Belki ciddi tezler önermiyor, alternatifler üzerinde durmuyor. Ancak en azýndan MHP’deki siyasi akýl, Türkiye’nin genel gidiþatýný, þekillenen yeni ‘devlet aklý’ný CHP gibi hýrpalamýyor.

***

Daha zor seçimler, tercihler ve günler olacak önümüzde. Tarihin getirdiði sorumluluklarýn yaný sýra, riskli tercihler yapacaðýmýz bir dönemin eþiðindeyiz. Bunun için acilen Türkiye’nin kendi içindeki sistem tartýþmalarýný çözmesi, daha hýzlý karar alabilen, siyasi sýnýrlarýnýn dýþýnda bir dünya olduðunu gören bir yapýyla hareket etmesi gerekiyor.

Nedense þu ana kadar baþkanlýk sistemi tartýþmalarý ýsrarla ve inatla Baþbakan Tayyip Erdoðan’ýn kiþisel talebi ya da arayýþý olarak ele alýyor bazý çevreler. Neden bu tartýþmalarý Türkiye’nin yeni bölgesel vizyonu, rolü ve arayýþlarý üzerinden ele almýyoruz? Neden daha hýzlý karar alabilen bir siyasi sistem üzerinde durmuyoruz?

Bunlarýn cevabýný aramadýðý için nice yýllarýný heba eden bir ülkede yaþýyoruz. Sözgelimi CHP, gerçekten nasýl bir ülkede ve hangi gelecek tasavvuruyla siyaset yaptýðýný, umarýz en kýsa sürede gözden geçirip toplumun önüne koyar.

Baas ve benzeri yapýlarýn tasfiye hikayesini dikkatle okumak herkes için, ama öncelikle CHP için yararlý olacak.