Mustafa KARAALÝOÐLU
Mustafa KARAALÝOÐLU
Tüm Yazýlarý

CHP o krediyi keþke kendine saklasaydý

Hatýrlayalým... CHP iki hafta önce çözüm süreci için iktidara kredi açmýþtý. Biraz irite edici, biraz dýþarýdan bakan ve elbette Baþbakan’ý tahrik etmeye yönelik bir tavýrdý. Ne söylendiði çok önemli deðildi. Sonuçta, CHP’nin bile dýþýnda kalmayý göze alamayacaðý bir çözüm atmosferi içine girildiði muhakkaktý. Ana muhalefet partisi ya kredi açarak ya da elini taþýn altýna koyarak sürecin bir parçasý olmak zorundaydý. Çözüm istemek baþka, istemek zorunda kalkmak baþka bir þeydir.

Nitekim, kredi açan CHP o günden bugüne adýmlarýn hýzlanmasý için bir çaba gösterme ihtiyacý da hissetmedi. Kendinizi kredi açma makamýnda görürseniz siyasi pozisyonunuz “Ýktidar yürüsün hata yapsýn da biz meyvesini toplayalým”a gelip takýlýr.

Ancak, siyaset acýmasýz... Hatanýn büyüðü ve muhtemelen unutulmaz olaný bizzat bu partinin içinden geldi. CHP milletvekili Birgül Ayman Güler, Kürt meselesinde artýk bahsi dahi olmamasý gereken ana dilde savunma konusuna karþý çýkarken þöyle dedi:

“Türk ulusuyla Kürt milliyeti eþit olamaz. Bundan sonra biz savunmadayýz, bundan sonra meþru müdafaa hakký için saldýrýdayýz.”

Çözüme kredi bahþeden parti daha ilk dakikada MHP ile ayný safa düþmekle kalmadý; CHP’nin tarihsel olarak malul olduðu bir problemi yeniden bilinç üstüne yansýttý.

Böyle bir ifade, çözüm için umutlanan Kürtleri de Türkleri de rahatsýz eder.

Böylesi sözler, tamamen psikolojik bir hat üzerinde ilerleyen ve bu psikolojik eþik aþýldýðýnda çözüme ulaþmanýn sanýlandan çok çok kolay olacaðý sürece aðýr bir darbe indirir.

Þunu artýk biliyoruz ki çözümü provoke edecek olan þiddet eylemleri deðil karþýlýklý aþaðýlama ve küçük görme cümleleridir. Milletvekili, bu yüzden en olmamasý gerekeni yapmýþtýr.

CHP’nin ana dilde savunmaya karþý çýkmasý, CHP sözcüsünün buna karþý “saldýrý” hattýna geçeceklerini ilan etmesi, daha fazla oksijene ihtiyaç duyan çözüm atmosferine karbondioksit yaymaktan baþka anlam taþýmaz.

Terazinin bir kefesine Paris cinayetlerini koyun, öteki kefeye CHP’li vekilin sözlerini. Maksat çözümü engellemekse ikincisi daha aðýr basar.

Meclis’te sergilenen, zaten tek parti yýllarýnda ezildiði, yok sayýldýðý ve asimile edilmeye çalýþýldýðý için bugün ülkenin önüne kanla gelen bir sorunu çözmek þöyle dursun, daha da büyüten ýrkçý bir tavýrdýr.

Anladýk, CHP’nin kafasý karýþýk.

Anladýk, Genel Baþkan Kemal Kýlýçdaroðlu daha iki gün önce bu karýþýklýðýn bir sonucu olarak altý oktan birisini partisindeki ulusalcýlara hediye etmek zorunda kaldý.

Ama Türkiye’nin de bu kafa karýþýklýðýný daha fazla taþýmaya mecali de sabrý da yok.

CHP çözümün parçasý olmayacaksa gölge etmemenin bir yolunu bulmalýdýr; içindeki ayrýmcý, ötekileþtirici ve inkarcý politikayý dizginlemelidir. Ne yazýk ki epey vakit kaybettiler ve yürürken de geride hasar býrakmaya baþladýlar.

Biz, Dersim Kafasý’ndan kurtuldu diye umutlanýrken yeni Dersimler’le tarihe hiç de hayýrla anýlmayacak kayýtlar düþürmeye devam ediyorlar.

Þaþýrtýcý mý? Aslýnda hiç deðil.

Zira, zevahiri kurtarmak için çözüm safýna katýlan bir parti ikircikli siyaseti zaten sürdüremezdi. Sürmedi de...

CHP’nin, ana dilde savunmaya Türklerle Kürtler eþit deðildir metaforuyla karþý çýkmak þöyle dursun; iktidarý köþeye sýkýþtýrmak adýna daha fazlasý için baský yapmasý gerekiyordu.

Çözüme destek vermek böyle olur. Pusuda beklemekle; MHP ile el ele vererek piyasa yapmakla olmaz. Olur dersen de o pusuda kendi kendini vurursun... Taþýn altýna elini koymayýp kredi açarsan krediye muhtaç olursun.

CHP’nin içine düþtüðü durum þimdi budur.

Oysa, Kürtlerle ve demokrasiyle barýþmak için krediye ihtiyacý olan bizatihi CHP’dir. Baþta Kýlýçdaroðlu olmak üzere CHP adýna karar alma sorumluluðuna sahip olan herkesin bu gerçekle yüzleþmesi lazýmdýr.

Acaba “lazýmdý” mý demeliydik!