CHP, PKK'yı açıklama yapmaya zorladı!

Cumhuriyet Halk Partisi'nce hazırlanan hak ihlalleri raporunda, 'tutuklu gazeteci' olarak geçen bir terörist Mersin'de bir kahramanımızı şehit etti. Millet de haklı olarak CHP'ye dönüp, 'kime kefil olduğunuza dikkat edin' dedi.

**

Bu saatten sonra yapılması gereken tek bir hareket vardı. Şehidimizin ailesini ziyaret edip taziye bildirmek ve çıkıp Yüce Türk Milletinden açıkça özür dilemek... Kılıçdaroğlu çıkıp diyecekti ki; "o günün şartlarında hazırlanmış bir rapordu, bugün asla o rapora sahip çıkmıyoruz'... İşte o zaman parti tam da istediği gibi; vatan, millet, memleket tarafında pozisyon güncelleyerek doğru zemine oturacaktı. Oysa öyle yapmadılar.

**

PKK'yı açıklama yapmaya zorladılar. Bakın bu ifademe dikkat edin. "PKK'nın açıklama yapmasını beklediler" demiyorum. Daha kritik bir şey söylüyorum size. PKK'yı açıklama yapmaya zorladılar. Devletin elinde kayıtlar olmalı. Elbet ortaya çıkacaktır. O terör saldırısını gerçekleştiren terörist, sahiden adı ilan edilen kişi mi yoksa başka biri mi? PKK'nın bunu duyurmasını istediler.

**

Zorlayın hafızanızı. 40 seneden fazladır terör belasıyla yaşıyoruz. Her gün bir pisliğin leşi seriliyor yere. Ne zaman PKK çıkıp da; 'ölen kişi o kişi değil, bir başkası' diye açıklama yaptı?!... PKK için ne fark eder ki? Onun derdi zoru kendi propagandası. Mersin saldırısını kimin şahsen yaptığı hiç bir şekilde PKK'nın sorunu değil. Zaten bombayı sarmış beline ölüme yollamış adamını. İnsan canı o kadar onun için. İsimlerin zerre kadar önemi yok. O kişi sadece bir ateş edici ve bomba taşıyıcı. PKK için insan falan değil yani. İyi de o zaman neden çıkıp, 'saldırıyı gerçekleştiren kişi İçişleri Bakanlığının adını açıkladığı kişi değil' diye açıklama yaptılar... SADECE CHP İSTEDİ DİYE...

**

Bir taktikti anlaşılan bu. Ama son derece yanlış, hatalı bir taktik strateji. Bakın bugün ne oldu? CHP, Devletimizin değil PKK terör örgütünün sözüne itibar eder oldu. Ne oldu? CHP, adını rapora 'hakkı ihlal ediliyor' diye geçtiği kişinin terörist olduğunu zımnen kabul etmiş oldu. Ne oldu? Hiç istemese de Kılıçdaroğlu için çok kötü oldu. Kim kurduysa bu tuzağı, Kılıçdaroğlu'nun bulup hesabını sorması lazım. Eğer hâlâ adaylık iddiasını sürdürüyorsa yani.