CHP Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaoðlu þehit cenazelerine gidip acýlý þehit yakýnlarýyla ayný safta poz vermek istedikçe tepkiyle karþýlaþýyor.
Mardin Midyat þehitlerinin cenazelerinde ayrý ayrý tepki gördü son olarak.
Oruçlu iken þehit düþen ve Edirne Selimiye Camii’nden uðurlanan Nefise Özsoy’un cenaze namazýnda þehit eþinin Kýlýçdaoðlu’na yönelik “tepki”sini izlediyseniz görmüþsünüzdür.
Buna tepki bile denemez aslýnda.
O kadar içli, o kadar edepli, o kadar naif ki.
Þehidin eþi Cumhur Özsoy da polis üstelik. Geçen yýl ayný yerde PKK saldýrýsýnda yaralanmýþ. Eylül Elif adýnda, anne özlemiyle büyüyecek beþ yaþýnda bir kýzlarý var.
Þehidin eþi
O gün þehidini “ukba”ya uðurlarken þehidin eþi, CHP liderini hemen yanýnda, kolu koluna deðmiþ buluyor. Rahatsýz oluyor.
Þehit artýk suskun, dilsiz, tepkisiz... Þehidin eþi, eþinin hukukunu korumak kaygýsýyla huzursuz... Kýpýrdanýyor, sabrediyor, gönlü daha fazla kaldýrmýyor, tutup yer deðiþtiriyor.
Kemal Kýlýçdaroðlu bir anda persona non grata (istenmeyen adam)!
Sessizce. Edeplice. Asaletle.
Hem cenaze adabýna hem þehidin hukukuna riayet ederek...
Orada, dostlar þehit cenazesinde görsün diye bulunmuyor çünkü o.
Eþini uðurluyor! Kýzýnýn annesini!
Ve özel bir an bu an. Niþan töreni kadar özel, düðün kadar özel.
O yüzden de kiþinin iç huzurunu bozan, gönül bulandýran, oraya yakýþmadýðýný, buna layýk olmadýðýný düþündüðü birini -kim olursa olsun- istememe hakký olmalý þehit yakýnlarýnýn.
Þehitlerden tekbiri esirgeme ve ille de Chopin’in ölüm marþýyla uðurlama saçmalýðý gibi þehit cenazelerine kamu malý muamelesi yapma saçmalýðý da bitmeli artýk.
Ýnsan biraz utanýr
Karnýnda altý aylýk bebeðiyle þehit olan polis memuru Þerife Özden’in cenazesinde de protesto edildi Kýlýçdaroðlu. Þehidin dayýsý, çatýþma alanýndan alýnmýþ boþ bir kovaný fýrlattý Kýlýçdaroðlu’nun ayaklarýna doðru. Sonra da “üzgünüm, anlýk bir refleksti, yapmamalýydým” dedi.
Lakin CHP affetmedi. Can havliyle ve Kemal Beyin yüksek katýlýmýyla bir basýn toplantýsý düzenlendi, boþ kovan basýna gösterildi, “o boþ kovan bu boþ kovandýr” dendi, “polise güvenmiyoruz, kendi korumamýzý artýk kendimiz yapacaðýz” diye de eklendi.
Bir haftadýr CHP’nin ve CHP yandaþý Erdoðan karþýtý medyanýn gündemindeki tek konu bu.
Diyorlar ki “14 yýldýr iktidarda AK Parti var, ne diye CHP’ye tepki gösteriliyor”.
Önce þunlarý kayda geçirelim.
Boþ kovandan ibaret de olsa, anlýk refleks de olsa, acýlý bir þehit yakýnýndan da gelse tepkiye þiddet karýþtýrmak kabul edilemez.
Öte yandan, PKK terörüne karþý bedenini siper etmiþ bunca genç insanýn delik deþik olarak ya da parçalanarak þehit olduðu bir ortamda -hangi partiden olursa olsun- bir siyasinin “bana boþ kovan attýlar” diye ortalarda aðlaþmasý ve þehitlerin aziz hatýralarýný, büyük fedakarlýklarýný gölgelemeye kalkmasý en hafif tabirle yakýþýksýzdýr, ayýptýr günahtýr. Ýnsan biraz utanýr.
CHP, HDP’lileþti
Kýlýçdaroðlu “CHP, HDP’lileþti” diyen Baykal’ý haklý çýkarýyor mütemadiyen. Ama Demirtaþ’ýn özsavunma güçlerini kesmiyor bu performans. O yüzden devlet Kýlýçdaroðlu’nu en iyi þekilde korumalý.
Peki, Kemal Bey neden istenmiyor þehit cenazelerinde? Üstelik 14 yýldýr -aslýnda 1950’den beri- iktidarda deðilken CHP neden eleþtiriliyor, diye soruyor CHP yandaþlarý.
CHP’nin HDP-PKK flörtüyle örülü yakýn dönem sicili ortadayken, neden-sonuç iliþkisi kuracak denli idrake sahip olan, numara yapmayý býraksýn!
PKK’nýn Vezneciler’de 11 cana kýydýðý günün akþamý Kýlýçdaroðlu’nun CNN’de sarf ettiði “cezaevlerinde PKK’lýlarý da ziyaret ettik, DHKP-C’lileri de” sözü þuursuzluk deðilse kasýt deðilse, nedir? CHP herkesi kör, alemi aptal mý sanýr?