CHP ve diðerleri, HDP/PKK konusundaki tavrýný artýk netleþtirmeli

Kürtler HDP’yi, 2015 ve 2019 seçimlerinde “PKK’ya destek verme” diye net olarak uyarmýþtý. 

Ama onlar yine bildiklerinden þaþmadýlar. Aslýnda yapabilecekleri çok fazla bir þey de yoktu! Siz terör örgütünün kucaðýnda büyürseniz, Kandil’in talimatlarýyla yürürseniz, örgütten baðýmsýz bir politikayý isteseniz de rüyanýzda görürsünüz. 

Yalan mý?.. 

  

HDP’yi, CHP ve yandaþlarý taþýdý

7 Haziran 2015’te AK Parti’yi düþürmek için, diðer bütün partilerle oluþturulan “FETÖ çimentolu þer ittifaký”nýn adý “demokratik siyaset” idi. “HDP Meclis’e girecek ve terör bitecek”ti. Aydýn Doðan medyasý önderliðinde yürütülen sazlý-sözlü PR seferberliðiyle kahramanlaþtýrýlan Demirtaþ, “PKK’ya silah býraktýrabilecek tek kiþi benim” diye bas bas baðýrdý. Neticede aslen Kandil’in siyasi uzantýsý olan HDP, Cumhuriyetçi (!) CHP ve demokrat laik(!) yandaþlarýnýn; batýdan verdikleri yoðun destek sayesinde barajý aþabildi. Bunu çok iyi bilen gölge genel baþkan, “Bize emanet oy vererek, demokratik siyasetin önünü açmamýzý isteyenleri mahcup etmeyeceðiz” demiþti. Demiþti ama hemen aradan da Kandil’den balyozu yemiþti. “Emanet oy falan yok” diyen PKK elebaþýsý Mustafa Karasu, “Yüzde 13 seni þýmartmasýn, o oylarý sen almadýn; haddini bil” uyarýsý gönderdi. Nitekim, CHP ve yandaþlarýnýn demokrasi kahramaný(!) Demirtaþ tükürdüðünü anýnda yalayarak, “Biz barajý emanet oylarla deðil, tabanýn desteðiyle aþtýk” diyerek patronlarýndan özür diledi. 

Yesinler sizin demokratik siyasetinizi... 

 

Ayný masalý yine dinlettiler

24 Haziran’da yine Kürtlerin barajda býrakmaya karar verdiði HDP’yi, yine CHP çekip çýkardý. “Her aileden bir oy HDP’ye” mesajlarýyla verdikleri bu gayrimeþru destek, gerçekten PKK için can simidi oldu. Çünkü HDP Meclis’e giremeseydi, bölge halkýndan artýk hiçbir destek alamayan terör örgütünün; aslýnda bir emperyalist taþeronu olduðu net olarak ortaya çýkacaktý. Kýlýçdaroðlu’nun, “Bütün renkleri Meclis'e taþýmayý baþardýk. Bu bizim demokrasiye olan baðlýlýðýmýzý gösterir” sözleri bu taþýmanýn itirafýdýr. Tabi demokrasiye baðlýlýk falan hikaye. Yine kirli bir pazarlýk vardý. Nitekim HDP, 31 Mart’ta verdiði stratejik destek ile CHP’nin çeyrek asýrdýr rüyasýnda gördüðü Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðýný kazandýrarak borcunu ödedi. 

 

HDP, inadýna Kandil’e...

Çok kritik bir noktaya gelen terörle mücadelede siyasi desteðin kesilmesinin çok daha önemli hale geldiði bu süreçteki bütün uyarýlara raðmen terör örgütünden milim uzaklaþmayan HDP, son mahallî seçimler öncesinde yine baþkan ve meclis üyesi adaylarýný; liyakatine göre deðil; terör örgütüne yakýnlýðýna göre belirledi. Nitekim bu tehlikeli adýmlar üzerine, Sayýn Cumhurbaþkaný defalarca, “Bölücü örgüt belediye yönetimlerinde yer alma sözü alýyor. Devletin verdiði imkânlarý siz Kandil'e gönderecek olursanýz biz sizlerle yola devam edemeyiz; kayyumlarýmýzý atarýz” þeklinde uyarmýþtý. Ama hiç duymadýlar. 

Seçimden sonra da çöpü, suyu, elektriði bir kenara býrakýp Kandil’e hizmet için yarýþtýlar. Þehit yakýnlarýný atýp, terör iltisaklýlarý belediyelere doldurdular. Oysa Kandil’e yönelmeleri, kendilerini seçen Kürt halkýndan uzaklaþmalarý demektir. HDP’ye oy veren herkesin, kendileri gibi PKK uþaðý olduðunu zannediyorlarsa ahmaklýklarýna doymasýnlar. 

 

CHP, siyasî münafýklýk yapýyor

Yani, yapýlmasý gereken yapýldý. Ama yine CHP’liler zýpladý. “Milletin iradesini yok saymak”mýþ, “ifade özgürlüðü” imiþ... 

Býrakýn bu siyasi münafýklýðý beyler. Hem “bütün Türkiye’yi kucaklamak”tan bahsedeceksiniz, hem de PKK uþaðý HDP’ye avukatlýk yapacaksýnýz. 

Türk milleti ile PKK’yý birlikte kucaklayamazsýnýz.