CHP yeni oylar peþinde, ama...

Meclis’te baþörtüsü’ konusunun sühuletle çözülmüþ olmasý elbette Türkiye’nin normalleþmesine katký anlamýna geliyor; ama bu geliþmenin günümüzle ilgili baþka bir anlamý daha var: CHP’nin geleneksel olarak Ak Parti’ye oy verenlerin —hiç deðilse bazýsýnýn— kendisine raðbet etmesini bekleyerek yerel seçime gitmek istediðini düþündürüyor...

Adý ‘yerel seçim’, ama 30 Mart 2014 tarihinde yapýlacak seçim bütün partiler için hayati önem taþýyor; CHP açýsýndan ise Kemal Kýlýçdaroðlu’nun ‘liderlik sýnavý’ olacak... Sýnavdan baþarýyla çýkmak için þartlarý zorlamasý gerekiyor CHP genel baþkanýnýn...

O da þartlarý zorluyor zaten...

Bugüne kadar hiçbir sosyal demokrat parti, dünyanýn hiçbir ülkesinde, kendisini ABD’ye þirin gösterme mecburiyetinde hissetmemiþtir. ‘Sosyal demokrasi’ Avrupalý bir fenomendir; yerli sosyal demokratlar Avrupalý sosyalistler ve sosyal demokratlarla çeþitli zeminlerde buluþup görüþmüþlerdir, ama ABD ile?

Galiba CHP’nin bir süredir baþlattýðý, Kemal Kýlýçdaroðlu’nun bu ayýn sonlarýnda Washington’a gitmesiyle hedefine ulaþacak arayýþý, bu alanda bir ‘ilk’ teþkil ediyor...

Kýnadýðým sanýlmasýn, tam tersine; Washington’da sýký sorgulanmamak için daha sevimli görünme ihtiyacý CHP’nin takýndýðý tutumlara yansýyor. Meclis’te baþörtüsü konusu dahil...

Meclis’te baþörtüsünün varlýðýna itiraz etmeyerek bir taþla pek çok kuþ vurmayý garantiye aldý CHP; bunu saðlayan da, hiç kuþkusuz, Kemal Kýlýçdaroðlu’dur...

Vurulmak istenen kuþlardan biri de oylardýr; daha doðrusu, ilk seçimde, geleneksel olarak Ak Parti’ye giden oylarýn bir bölümünü CHP’ye çevirme niyetidir... Demokrasi, insan haklarý, özgürlükler konusunda hassas ve bu sebeple CHP’ye uzak duran çevreleri...

Ýþe yarar veya yaramaz, bunu ancak seçim sonuçlarý gösterecektir; ancak CHP’nin bunu saðlama yolunda baþka adýmlar atmasýný bekleyebiliriz...

CHP Kemal Kýlýçdaroðlu genel baþkan seçilene kadar tek kanatlý bir kuþ gibiydi. Türkiye’de oylar ‘sað-sol’ diye bölündüðü için, sayýlarý her seçimde biraz azalsa da hiç yok olmayacaðý kesin ‘sol’ oylara talip bir partiydi.

Karþýsýnda da yine sadece ‘sað’ oylara talip partiler yer aldýðý için CHP’nin tek kanatlý olmaktan kaynaklanan sorunlarý fazla dikkat çekmiyordu.

Ta ki, her eðilimden oy alacak biçimde kendisini konuþlandýran Ak Parti’ye kadar...

Þimdi görünen, CHP’nin kendisini Ak Parti’ye karþý yeniden konuþlandýrma gayretidir... CHP de birden fazla kanatla uçmak arzusunda...

Bu yeni politik arayýþýn ilk belirtisi Meclis’te baþörtüsüne direnmemeyse, ikinci adýmý da yerel seçimde seçmenin karþýsýna beklenenden farklý adaylarla çýkma giriþimi olabilir.

Partiden iki kez kovulmuþ Mustafa Sarýgül’ü Ýstanbul’a belediye baþkan adayý olarak düþünmesi, Ankara’da Melih Gökçek’in karþýsýna daha genç bir Melih Gökçek figürü ile çýkma hazýrlýðý bunun iþareti...

Zor bir durum CHP için; özellikle de Kýlýçdaroðlu liderliðinde girdiði ilk seçimde Meclis’e ve ardýndan parti yönetimine þimdiki arayýþa izin vermeye yanaþmayacak çok sayýda ‘Ulusalcý’ girmiþ olmasý yüzünden...

Mücadele CHP’yi sarsacak ve yorup nefesini tüketecek kadar sert geçebilir...