SEKÝZ Kasým 2014 tarihini bir kenara kaydedin. 2014 yýlýnýn Kasým ayýnýn ilk haftasý Cumartesi günü Nevþehir’de Hacýbektaþ’ta “sessiz sedasýz” tarihi bir gün yaþandý. Evvelsi gün, Türkiye Cumhuriyeti’nin Baþbakaný Aleviliðin ser-çeþmesi olan Hacýbektaþ’taydý.
Durun. Yerinizden zýplamayýn hemen.
Biliyorum diyeceksiniz ki, “Hacýbektaþ’a Süleyman Demirel’den Devlet Bahçeli’ye kadar gelmeyen mi kaldý, bunun neresi tarihi bir günmüþ?”
Ayný yanýlsama içinde ben de ayný tepkiyi verdim.
Öyle ya... Baþbakan Yardýmcýlýðý görevindeyken Bekir Bozdað’ýn saldýrýya uðradýðý yer burasý deðil miydi? Hem de bir yýl önce.
Evet. Tam olarak burasý, Hacý Bektaþ-ý Veli türbesinin çýkýþýndaki avluda çirkin saldýrýya uðradý Bekir Bozdað.
Evet, Süleyman Demirel de Kemal Kýlýçdaroðlu da Devlet Bahçeli de dahasý Cumhurbaþkanlýðý döneminde Abdullah Gül de geldiler Hacýbektaþ’a.
Ama bir farkla. Gelenler yasý matemde deðil, Aðustos’un 17-18’inde iki gün olarak yapýlan Hacýbektaþ-ý Veli’yi anma etkinliklerinde gelmiþler.
Dolayýsýyla Baþbakan Davutoðlu Cumhuriyet tarihinden bu yana yasý mateme katýlan ilk devlet adamý unvanýnýn sahibi.
Ve Muharrem’de gelip aþure daðýtan ilk devlet adamý.
HHH
Ne yalan söyleyeyim. Ben baþbakanlýk görevlilerinin yüzlerindeki tedirginlikten Baþbakan Davutoðlu geldiðinde bir gerilim yaþanacaðý hissine kapýldým.
Küçücük ve oldukça sevimli bir ilçe Hacýbektaþ. Hediyelik eþya satan küçücük dükkanlarla çevrili dergahýn etrafý. Meydana bakan dükkanlarýn ön cephe duvarlarýný; Hacý Bektaþ’ýn, Hazreti Ali ve Hüseyin’in, Mahsuni Þerif’in (Mahsuni Þerif’in gençlik fotoðrafýný tanýyamayýnca dükkan sahiplerine sorduk) Che Guevera’nýn, Deniz Gezmiþ’in, Hüseyin Ýnan’ýn posterleri süslüyor.
Baþbakan Davutoðlu Alevilerin bir kesimi için Suriye politikalarýndan dolayý kritik bir isim. Ancak ben daha çok Davutoðlu’nun Hacýbektaþ’a geleceði açýklandýktan sonra Ali Balkýz gibi bazý isimlerin oldukça kýþkýrtýcý yazýlar kaleme almasýnýn ve açýklamalar yapmasýnýn bu tedirginlikte katkýsý olduðunu düþündüm.
Fakat beklenen olmadý. Davutoðlu’nun dahi duyamayacaðý kýsýk sesli en ufak bir tepkinin New York Times’lardan nasýl yankýlanacaðý malum. Davutoðlu meydanda bekleyen kalabalýðýn alkýþlarýyla, sevgi tezahüratlarýyla girdi Hacý Bektaþ-ý Veli dergahýna.
Baþbakan önce Aslanlý Çeþme’den su içti. Sonra Necef Valisi Zurufi’yle birlikte Kerbala’dan getirilen toprakla dergaha aðaç dikti.
Pir Evi’ni ziyaret ettikten sonra hep birlikte Hacý Bektaþ-ý Veli Kültür Derneði’nin dördüncüsünü düzenlediði Hacý Bektaþ Aþure günü töreninin yapýlacaðý salona geçildi.
Dernek baþkaný Mustafa Özcivan’ýn yaptýðý açýlýþ konuþmasýndan sonra sahneye Davutoðlu davet edildi.
Baþbakan tam 1 saat 10 dakika süren bir konuþma yaptý.
Aslýnda Baþbakan’ýn Hacýbektaþ’ta yaptýðý konuþmanýn bir manifesto olduðunu söylemek daha doðru.
Davutoðlu dedi ki; “Kim ki Kerbala’yý unutur, insanlýðýný unutur. Bizim yolumuz, Hz. Ali’nin, Hüseyin’in, Hasan’ýn ve bütün 12 Ýmam’ýn yoludur.” (Bu arada 12 Ýmam’ýn ismini ezbere saydý)
Davutoðlu dedi ki; “Eðer Ali’siz Alevilik gibi bir kavram dolaþmaya baþlarsa buna en önce Alevi Bektaþi dostlarýmýzýn dur demesi lazým. Ali’siz Alevilik isteyenler ikrar bozmuþlardýr. Ýkrar vermenin ne olduðunu en iyi Aleviler bilirler.”
Davutoðlu dedi ki; “Bir kurum, bir kiþi bir mezhebi, meþrebi tahkir ediyorsa bizim nezdimizde büyük cürüm iþlemiþtir. Onun için AÝHM’den ders almamýza ihtiyacýmýz da yok. Din derslerine 103 sayfalýk Alevi bölümü eklendi. Bakýn yanlýþlýk varsa deðiþtirelim eksiklik varsa tamamlayalým.”
Davutoðlu dedi ki; “Belki o dönemin þartlarýnda Osmanlý ordusunun reform yapmaya ihtiyacý vardý. Bu reform yine yapýlabilirdi ama 2. Mahmud döneminde Bektaþi ocaklarýný kapatmaya lüzum yoktu. Bektaþi geleneðinin sürmesi bizim gücümüzdü, o geleneðin terk edilmemesi lazýmdý.”
Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn Baþbakanlýðý döneminde yaptýðý Dersim özrünü Davutoðlu bir adým daha öteye taþýyarak bu kez sorunun baþladýðý tarihe kadar giderek bir özeleþtiri yapýyor. Bu eleþtiriyle birlikte ikinci bir kez Aleviliðin ser-çeþmesinde özür diliyor.
CHP’nin de ayný özrü dilemesi gerektiðinin altýný çizen Davutoðlu dedi ki; “Son 13 yýllýk sürece bir bakýn. Bu ülkede bir baþbakan çýktý ve Dersim katliamý için tüm Alevi vatandaþlarýndan özür diledi. O zulmü yapan tek particiler de çýkýp özür dilemeliler. Dersim de modern bir Kerbala’ydý.
Sonra...
Hacýbektaþ’ýn CHP’li; vakti zamanýnda YAÞ kararýyla emekliye ayrýlýrken ‘Ben gidiyorum sevinenler ve benden korktuklarýný söyleyenler benden deðil, Atatürkçü düþünceden ve çaðdaþ gençlerden korksunlar’ diyerek parmaðýný sallayan (bu da ayrý bir hikaye gün gelir yazarým) asker belediye baþkaný Ali Rýza Selmanpakoðlu çýktý sahneye...
Davutoðlu’nun elinden Zülfikar Kýlýcý’ný almak için. Ne güzel.
Selmanpakoðlu Zülfikar Kýlýcý’nýn öneminden bahsetti. Derneklerine kamu yararý statüsünün verilmesinden dolayý da Hacý Bektaþ-ý Veli’ye giriþ ücretlerinin kaldýrýlmasýndan dolayý da hassaten teþekkür etti. Vesaire.
“Ama bir þey daha var” dedi Selmanpakoðlu!
Ve o bir þeyin ne olduðunu açýkladý. Dedi ki “Sayýn Baþbakaným bakýn ne güzel þeyler konuþtuk. Barýþ adýna. Boþ verin Dersim’i. Bu kadar güzel þeye ‘o iþi’ karýþtýrmayalým. Çünkü üzerinden çok zaman geçti.”
Salonda önce birkaç saniye süren buz gibi bir sessizlik. Ve peþinden uðultulu homurdanma sesleri.
“Çok zaman geçti ‘o iþin’ üzerinden” dediði Dersim Katliamý! Bu arada Selmanpakoðlu bir Alevi! Bunu söylediði muhatabý dindar bir Baþbakan.
Sanýrým ‘Tarihte olur böyle þeyler’ gibi talihsiz bir cümle daha sarf etti, bir þey daha söyledi ama salondaki gürültüden anlayamadým.
Selmanpakoðlu salona bakarak, biraz daha Davutoðlu’nun yanýnda konum almaya çalýþarak “O zamanlar biliyorsunuz Suriye konusu da vardý ülkede. Baþka bir ortam vardý. Biz þimdi barýþýn ve kardeþliðin verdiði þu ortamda kucaklaþýyoruz. Bence kapatýn Dersim mevzusunu.” diyerek durumu kurtarmaya çalýþtý.
Sonra mikrofonu Baþbakan Davutoðlu aldý ve “Biz buradayýz. Hacýbektaþ’tayýz. Dersim’i de Tuncelilere sormak lazým. Ateþ düþtüðü yeri yakar. Biz devlet olarak bütün vatandaþlarýmýzýn çektiði acýlarý paylaþacaðýz. Yaralarýný sarmaya çalýþarak yolumuza devam edeceðiz.” dedi.
Salonun yarýsý ayaða kalktý ve dakikalarca alkýþladý.
CHP: Dersim’de yaþananlarýn üzerinden çok zaman geçti. Bu konuyu kapatýn.
Baþbakan Davutoðlu: Ateþ düþtüðü yeri yakar. Dersim’i Tuncelilere sormak lazým.
Dün güzide medyamýzýn ilgisini çekmedi. Hadi diyelim ‘Türkiye Türklerindir’ gazetesini anlýyorum, sonuçta Selmanpakoðlu onlarýn tercümaný oldu da, Baþbakan Davutoðlu’nun manifesto gibi konuþmasýndan haber yaptýklarý ise: ‘Türbeye giriþ ücreti kalktý’
‘Müzelik Alevi açýlýmý’ diyen Taraf gazetesinin durumu da ortada!
Ya bunun tam tersi olaydý ne olurdu? Bir anda Alevi muhibbi kesilecek medyamýzda hangi gazete hangi manþeti atardý? Misal Hasan Cemal ne yazardý?