CHP-HDP ittifaký ve Kýlýçdaroðlu'nun ertelenen akýbeti

Yerel seçimler yaklaþtýkça ittifaklar yeniden gündeme geldi. Malum, evvela CHP'li Dursun Çiçek, "Kriterlerimize uyan HDP'lileri CHP'den aday gösterebiliriz" dedi. 

PKK'nýn 7 Haziran seçimlerinden sonra hendek terörü ile yeniden silaha sarýlmasý ve HDP'li vekil ve belediyelerin PKK'ya söylem ve lojistik destek sunmasýna raðmen CHP, HDP ile genel seçimlerde örtülü ittifaktan kaçýnmamýþtý. 

24 Haziran seçimlerinde CHP'nin asýl amacý HDP'yi Meclis'e sokmak ve böylece AK Parti'nin milletvekili sayýsýný düþürmekti. Oyunun düþmesini göze alarak kendi seçmenini HDP'ye yönlendirdi ve HDP'nin baraj altý kalmasýna mani oldu. Ýttifak içindeki Saadet Partisi'nin oylarý sayesinde de fazladan 2-3 vekil çýkardý. 

Yerel seçimlerde genel seçimde olduðu gibi bir ittifak protokolü yok. Yani bu durumda ittifaklar lokal düzeyde, ortak aday çýkartmak þeklinde olacak. Meclis üyelikleri, belediye baþkan yardýmcýlýklarý üzerinden de pazarlýða oturulabilecek. 

CHP bu sayede HDP ile ittifakýný kamufle edebileceðini düþünüyor. 

Fakat ortada zaten yapýlmýþ ve sonuç vermiþ bir CHP-HDP ittifaký var.  

*** 

Yeni sistemin ittifaklarý teþvik, hatta icbar ettiði tespitini yapýp yine de CHP-HDP ittifakýný neden sorunsallaþtýrýyoruz sorusunu soranlar olacaktýr. CHP'nin PKK'nýn terör eylemlerini durdurduðu ve silahlý unsurlarýný ülke dýþýna çýkarmayý vaat ettiði bir vasatta, çözüm sürecini hedef alan açýklamalar yapan CHP'lilerin, PKK'nýn yeniden teröre sarýldýðý dönemde örgüte siyasi meþruiyet saðlamaya dönük bir tutum içine girmesi, hatta HDP'nin rolünü üstlenmesi elbette dikkat çekecektir ve 'yasal' olsa da bu ittifak kamu vicdanýnda meþru görülmeyecektir. 

Üstelik bu örtülü ittifak süresince HDP'nin bariz biçimde PKK'dan ayrýþtýðýný düþünmemizi gerektirecek en ufak bir emare söz konusu olmadý. HDP'nin "Türkiyelileþmesi" tiyatrosunun 7 Haziran seçimlerinden hemen sonra Kandil'den yükselen "Ne ödünç oyu, ödünç oy moy yok" tehdidiyle sonra erdiðini de biliyoruz. HDP'nin Meclis'e taþýdýðý sözde vekillerin, Meclis kürsüsünden millete alenen hakaret ettiði de herkesin malumu. Keza ayný profildeki isimleri Meclis'teki CHP sýralarýnda da görüyoruz.   

*** 

'Ýrticayý' büyük tehlike gören, ülkenin geniþ muhafazakar kesimini de dini görünürlükleri üzerinden irticacý diye damgalayan CHP, son 5-6 senede "AK Parti yeter ki gitsin, Erdoðan yeter ki devrilsin, bunu ister PKK yapsýn Ýster FETÖ" diyebilecek noktaya geldi. Bu örgütlerin ve bunlarý kullananlarýn Türkiye'yi hedef alan pek çok operasyonunda en hafif tabirle "kullanýþlý aptal" rolünü oynadý. 

Hal böyle olunca, yani ülkenin güvenlik endiþelerini gidermek yerine besleyen siyasi kararlar almak, yerel seçimde de CHP'yi sýkýntýya sokacaktýr. 

Bunu kendileri de bildiði için ittifakla ilgili sorulara kaçak cevaplar veriyorlar. Kemal Kýlýçdaroðlu'nun "Genel seçimlerde ittifak hukuki bir alt yapýya baðlý, yasasý var. Ama yerelde ittifak yasa dýþý bir olay. Gerekirse, 'Biz, þöyle bir aday çýkarýyoruz, belediye meclis üyelerimiz þunlar…' denilir, diðer siyasi partilerin seçmenlerinin karþýsýna öyle çýkýlýr" þeklindeki cevabý bunu yansýtýyor.  

***  

Tabii ki yerel seçimlerin CHP için asýl önemi, seçimden sonra partiyi bekleyen kaosla ilgili. Kýlýçdaroðlu'nun 24 Haziran'dan sonra bir biçimde üstesinden geldiði kazan kaldýrma olayýnýn Mart seçimlerinden sonra tekrarlanacaðýna kesin gözüyle bakýlýyor. 

Kýlýçdaroðlu, 24 Haziran'dan sonra seçimli kurultay isteyen ve kendi iddiasýna göre yeterli imzayý bulan Muharrem Ýnce'yi saha dýþýna çýkarmayý bildi. Öyle bir hale getirdiler ki Ýnce'yi, herhangi bir belediye baþkanlýðý için bile artýk adý geçmiyor. 

Ancak Kýlýçdaroðlu için çalan çanlarýn yerel seçimler bitinceye kadar sustuðunu tahmin etmek de zor deðil.