CHP'nin 2009'dan bu yana geçirdiði deðiþim, Türkiye'nin içinden geçtiði badirelere karþý ülkeyi dayanýksýz kýlma stratejisinin de bir parçasý oldu. Partinin genel baþkaný, bir FETÖ darbesi ile deðiþtirildi. FETÖ, iktidarý devirme çabasýna girerken kendisine yardýmcý olacak güçleri dizayn ederek baþladý iþe. Daha doðrusu FETÖ'yü de kullanan Washington-Brüksel gibi merkezlerde tasarlanan bir stratejiyle gerçekleþtirildi bu operasyonlar.
O tarihten sonra FETÖ'nün eylemleri dahi iktidara muhalefet etmenin meþru gerekçesiymiþ gibi "yeni CHP" tarafýndan siyasileþtirildi. Türkiye direndikçe muhalefet üzerindeki el, CHP'yi dizayna devam etti.
Ekmeleddin Ýhsanoðlu gibi bir ismin CHP'nin cumhurbaþkaný adayý yapýlmasý, "seni baþkan yaptýrmayacaðýz kampanyasý ile baþlatýlan HDP-CHP yakýnlaþmasý, MHP'nin uyanarak kendini geri çekmesinden sonra ÝYi Parti'nin doðurtturulmasý ve son olarak da ayný anda en sol ve en saðdan oy alabilecek þekilde her kýlýða girebilecek bir ismin Ýstanbul için aday yapýlmasý 2009'da baþlayan operasyonun düþe kalka da olsa partiyi bir rotaya soktuðunu gösteriyor.
***
Gezi kalkýþmasý sýrasýnda Taksim Meydaný ve Gezi Parký’ný iþgal eden örgütlerin, meydanda yan yana açýlan Apo ve Mustafa Kemal posterlerinin, Kýlýçdaroðlu'nun kimliði üzerinden Alevilerin partide konsolide edilmesinin, 10 Aralýk Hareketinin bugün artýk Örgütlenmeden Sorumlu Genel Baþkan nezdinde CHP parti yönetiminde temsil ediliyor oluþunun, baþta Ýstanbul Ýl Baþkaný Canan Kaftancýoðlu olmak üzere devlete seri katil diyen, ezan, bayrak þehit kavramlarýndan tiksinen bir kesimin partinin stratejik aklýný oluþturan mevkileri tutmasýnýn ve bu haliyle CHP'nin PKK ve FETÖ'nün umuduna dönüþmesinin CHP tarihinde çok önemli bir evreyi temsil ettiðini söyleyebiliriz.
Bu dönüþümü, girdiði her seçimi kaybeden, kaybedeceðini bildiði için artýk aday dahi olamayan ve kaybettiði her seçimden sonra genel baþkanlýðý tartýþýlan ve fakat buna raðmen koltuðunu korumayý baþaran Kemal Kýlýçdaroðlu döneminde geçirdi CHP. Muhtemeldir ki CHP'nin bu denli operasyona açýk hale gelmesi ve söz konusu dönüþüm, tam da CHP'nin baþkanlýk koltuðunda liderlik vasýflarýyla ve bileðinin hakkýyla deðil vekaleten oturtulan bir ismin olmasýyla mümkün oldu. Ama o kiþi günün sonunda CHP'yi yeni bir eksene oturtmayý baþardý.
***
Peki, bir zamanlar Türkiye'nin eksen deðiþtiriyor diyerek muhalefet yürüten CHP'liler, partilerindeki bu eksen kaymasýný hiç mi dert etmiyor? Kemalizmin ulusalcý, liberal, sol versiyonlarýný barýndýran CHP, artýk basbayaðý bölücü kimlik politikalarýný dahi destekleyen bir partiye dönüþtü. Bu arada dini görünürlüklere tahammül etmeyi de öðreniyor. Hülasa “ortanýn solu” diye baþlayan hikayesi bugün artýk devlet düþmaný sol örgütlerin hamisi olma noktasýna getirdi CHP'yi. Rejimi muhafazayý devleti muhafaza etmenin önünde tutan bir akýlla hareket etti hep. Devletin kurumsal yapýsýný, anayasal düzeni ve hatta milli sýnýrlarý hedef alan eylemleri bile demokrasi, insan haklarý, özgürlükler gibi kavramlarla meþru göstermeye baþladý.
***
Ne tuhaf ki CHP'de Kanftancýoðlu çizgisinin hala arýzi bir durum olduðunu savunanlar var. Paris'te öldürülen PKK'nýn kurucusu kadýn teröristlerin “yaþam hakkýný” savunurken PKK tarafýndan þehit ediliþlerinin bugün yýl dönümü olan Bedirhan bebek ve annesinin yaþam hakkýný savunmak hiç aklýna gelmiyor il baþkaný Kaftancýoðlu'nun. Üstelik bu görüþlerinin CHP'den ayrýþmadýðýný söylemekten de geri durmuyor. Ama CHP'lilerdeki þizofreni, hal bunu görmeye mani olacak kadar derinleþmiþ vaziyette. Ülkenin bir kýsmý kopup gitse itirazlarý yok, CHP'deki deðiþimi mi umursayacaklar!