CHP uzunca bir süredir laik-Kemalist kesimlerin partisi deðil sadece.
2007 yýlý Cumhuriyet mitinglerinde, eþi baþörtülü bir isim (A. Gül) Cumhurbaþkaný olmasýn diye öfkeyle 10. yýl marþý söyleyen, elindeki bayrakla baþörtülüleri kovalayan yahut E. Çölaþan'a, Y. Özdil'e yarý tanrý muamelesi yaparken görülen "beyaz Türkler" azýnlýkta artýk.
O tarihten bu yana çok operasyon yedi CHP. Altý ok'un altýndan çok sular aktý.
Kendi toplumuyla barýþsýn, sömürgeci zihniyetten kurtulsun diye beklenirken, marjinal kesimlerin eklemlendiði, giderek gayri meþru yapýlarýn ve söylemlerin kendine yer bulabildiði amorf bir yapýya dönüþtü CHP. Bu eklemleniþten bir fayda da görmedi üstelik.
Eski Diyarbakýr Baro Baþkaný Sezgin Tanrýkulu CHP'den vekil oldu diye Kürt illerinde oyu artmadý Cumhuriyet Halk Partisi'nin. Ama HDP'liler, ayrýlýkçý Kürtler ve PKK çevreleri daha kolay sokulur oldu Türk'ü kutsayan, Kürt'ü aþaðýlayan geçmiþiyle bölgenin hafýzasýnda kötü bir namý olan partiye.
Ya da "eski Ýslamcý" Mehmet Bekaroðlu CHP genel merkezinde cep mescit açtýrdý diye ne CHP'lilerin dindarlara bakýþýnda bir deðiþim oldu, ne dindar-muhafazakar kesimler akýn etti CHP'ye.
Eklemlenen eklemlendiði yerde bir "yama" olarak kaldý. "Maya" olamadý. Toplumsal bir karþýlýklarý yoktu çünkü.
Baykal FETÖ kumpasýyla alaþaðý edilip yerine Kýlýçdaroðlu oturtulunca, FETÖ ile iliþkileri görünür olan, halihazýrda FETÖ hizmetinde bulunan þüpheliler bir bir CHP rozeti takýverdi yakasýna.
Þimdi de ulusalcý, laik, Kemalist çevrelerin tabu partisini, ülkenin ana muhalefet partisini FETÖ ve PKK yararýna yürüterek yapýyorlar bunca operasyonun gereðini.
***
Kýlýçdaroðlu'nun peþi sýra yürüyenlerin tamamý bu niyette deðil elbette.
CHP yandaþý, iktidar karþýtý medyadan anladýðýmýz kadarýyla korteje katýlanlarýn gayeleri farklý farklý.
2010'dan beri 7 yýlda 8 seçim kaybeden Kemal Kýlýçdaroðlu içinbir yanýyla baþarýsýzlýðýný örtme, parti içi hizipleri bastýrma ve rakiplerini geride býrakma hamlesi. Nitekim o günden bu yana ne Baykal'ýn, ne Muharrem Ýnce'nin, ne Metin Feyzioðlu'nun esamisi okunuyor.
Salon siyasetinin verimsizliðinden býkmýþ, Gezi'de sokaðýn tadýný almýþ kesimler için "bir tür açýk hava etkinliði"bu. 15 Temmuz sonrasýnda þehir meydanlarýnda tutulan demokrasi nöbetlerine de katýlmadýklarý için bir tür fýrsat.
Klasik CHP tabaný için ise "nihayet bir hareket" demek. Ana muhalefet olup da bunca yýl iktidardan uzak kalmak, yüzde 25 eþiðini aþamamak, ayný noktada patinaj, siyasetsizlik, verimsizlik... Sýkkýn ve sýkýþmýþ vaziyetteydi taban. Depresyondaydý. Açýk hava herkese iyi geldi.
Yürüdükçe bir rüzgar esiyor gibi olmakta.
Lakin, þu an esiyormuþ gibi olan o rüzgardan siyasi enerji üreyecek mi? Bakalým o "rüzgar" Kýlýçdaroðlu durduðunda da esecek mi? FETÖ'nün PKK'nýn hedeflediði gibi Lahey'de yahut yabancý mahfillerde Türkiye aleyhine bir yaprak kýpýrdatabilecek mi?
***
Partinin tabanýnýn yürüyüþe yüklediði anlamla, yürüyüþü organize eden Kýlýçdaroðlu ve ekibiyle, destekçisi terör çevrelerinin niyetlerinin farklý olduðu görüldü artýk.
Kýlýçdaroðu terörist baþý Fetulah Gülen'in aðzýndan çýkan "kontrollü darbe", "tiyatro" sakýzýný çiðnemeyi muhalefet sanýyor!
249 þehidin canýný, 2194 gazimizin kolunu bacaðýný vererek gerçekleþtirdiði direniþi FETÖ ve PKK iftiralarýyla lekelemeye utanmýyor!
15 Temmuz iþgalcisi, bu kadar insanýn katili FETÖ'dür diyemiyor, FETÖ ve darbe davalarýna milletvekili gönderemiyor.
HadiKemal Kýlýçdaroðu kendi diyetini, siyasi verimsizliðini FETÖ sözcülüðü yaparak ödüyor.
Peki ya vatanýný seven, teröre karþý Türkiye'nin yanýnda olan CHP'liler, partilerinin teröre perde olmasýna niye razý oluyor?
Neden, FETÖ kumpaslarýndan maðdur olan insanlar için yürümeyen Kýlýçdaroðlu'na "FETÖ için niye yürüyorsun" diye sormuyor?