Atilla ilhan, 'Hangi Atatürk' demiþti. Birçok Atatürk var. Çünkü herkes kendi siyasi anlayýþýný Atatürk üzerinden giderek ortaya koyuyor. Bu da birçok Atatürk'ün doðmasýna yol açýyor. Atatürk icat ediliyor yeniden. Çeþitli imgeler, talepler, söylemler Atatürk üzerinden üretiliyor. Böylece devletle özdeþleþmiþ bir þahsiyet aracýlýðý ile kendilerini de egemen olarak tahayyül ediyorlar.
Laikçi ve Batýcý CHP siyasetinin Atatürk icadý epeyce sorunlu. Çünkü Atatürk'ü tamamen batýlý bir siyaset içinde üretiyorlar. Batýya baðlý, yönünü tamamen Batýya çevirmiþ ve Doðuya tamamen kapalý bir Atatürk. Ýslam dünyasý ve Ortadoðu derdi olmayan bir Atatürk. Oysa bu bakýþ açýsý tamamen de gerçekliðe uymuyor. Çünkü Atatürk ayný zamanda Ýslam dünyasýndaki liderlerle de görüþmüþ ve çeþitli antlaþmalar yapmýþtý.
CHP'nin Atatürk icadýnda, "Atatürk'ün çocuklarý" ve "Atatürk'ün gençliði" gibi yeni marþlar üretiliyor. Ýmajlar piyasaya sürülüyor. Yoðun bir þekilde Batý kültürü ile özdeþleþen bir imaj sunuluyor. Müzik, sözler ve bununla sergilenen performanslar tamamen Avrupai. Yeniden Atatürk adýna bir ritüeller demeti üretiliyor. Coþku ve inanca dayalý bu ritüellerle bambaþka bir bilinç üretiliyor.
Nedir bu üretilen bilinç? Ya da Atatürk'e yansýtýlarak ve Atatürk üzerinden üretilen bilinç nedir?
Öncelikle Atatürk "Tanrý insan" gibi üretiliyor. Kutsal varlýða dönüþtürülüyor. Grek Tanrýlarý ile ilginç paralellikler kuruluyor. Güneþ olan, varlýðý aydýnlatan, insaný kurtaran, ona hayat sunan bir varlýk. Olaðanüstü bir insan! Adeta Nietzsche'nin 'Üstün Ýnsaný' ya da Grek Tanrýsý Zeus! Bu üretim ile Türkler kendi inançlarý ile ciddi bir paradoksa davet ediliyor. Ayný zamanda Müslümanlar Atatürk ile çatýþmaya çaðrýlýyorlar. Kimi yerde de Atatürk bir peygamber insan imgesine sokularak bu yapýlýyor. Aslýnda yoðun ritüeller eþliðinde çocuklar ve gençlerin bilinci Atatürk üzerinden dönüþtürülmeye çalýþýlýyor.
Atatürk gerçekliði böyle midir?
Atatürk, kendisini bir Tanrý insan olarak üretmedi. Kendisine çeþitli ritüeller eþliðinde sadakatler pratize edilmesini istemedi. Hatta bu naçiz vücudum da elbette bir gün fani olacak dedi. Faniliðini, beþerliðini vurguladý. Batýcýlýðý da inanç ile deðil, konjonktürün siyasetine dayalý olarak yürüttü. Zorunlu þartlarýn getirdiði bir siyasetti. Pozitivist yaklaþýma yakýn durdu. Bilim dedi. Bu nedenle fani bir varlýðý kutsallaþtýrmasý düþünülemez. Hatta bu bilim anlayýþý nedeniyle kutsalýn her biçimine de mesafeli oldu. Oysa Batýcýlarýn ürettiði Atatürk imgesi tamamen mitolojik ve dinsel. Elbette "seküler din" bu da. Çünkü nesnel ve beþeri olaný kutsal varlýk (Tanrý ya da peygamber) haline getirmeye çalýþýyor.
Peki, neden bunlar yapýlýyor?
Çünkü devlete mâl olmuþ bir varlýk ile kendilerini egemen bir söylem haline getiriyorlar. Türk toplumunun epeyce gerisinde, dýþýnda ve hatta karþýsýnda olan bu Atatürkçülük tarzý, Atatürk ile ideolojisini egemen bir þekilde sunmaya çalýþýyor. Bütün Ýslam'ý, dini ve geleneði Atatürk karþýtý bir baðlama taþýyor. Son 19 Mayýs Atatürk, Gençlik ve Spor Bayramý ile ilgili üretilen söylemler ve yapýlan ritüeller bunu gösteriyor. Muhafazakârlarý tehdit eden bir dille bunu yapýyorlar üstelik. Muhafazakârlara karþý bir egemen sopa olarak kullanýyorlar. Yüzyýldýr sürdürdükleri bir siyaset. Fakat bu siyaset artýk bitti. Egemenliðini ve devletteki nüfuzunu kaybetti. Onlarý hýrçýn hale getiren ve Atatürk'ü en olmadýk biçimde icat etmeye yönelten de budur.