CHP’nin 2019 Planı

16 Nisan akşamından bu yana sonuçları tanımamakta direnen Kemal Kılıçdaroğlu’nun beyhude turlarla nasıl zaman kaybettirdiği ortada.. Oysa doğru politik pozisyon, seçim akşamından itibaren, hiç vakit kaybetmeden bir sonraki seçime dönük strateji üretmek olmalıydı..“…Bu seçimde nerede hata yaptık?.. Nerede doğru yaptık?.. Hangi vaadimize seçmen inandı, hangileri karşılık bulmadı?.. Seçmeni neden ikna edemedik?…” Değil mi?.. Normal bir siyasi partinin bu sorularla önüne bakması gerekmez mi?.. CHP’nin bu durumunu, 2011 şampiyonluk kupasını almaya çalışan Trabzonspor’a benzetiyorum ben.. ‘Ya hu bir önümüze bakalım’ demek yok.. Değerli dostlar, CHP İstanbul İl Örgütü, Baykal’a teşkilat binasında bir brifing verdi. Ardından da Baykal burada referandum değerlendirmesi yaptı.. (Ben karışmam, neden Kılıçdaroğlu dururken İstanbul İl, Baykal’a tekmil veriyor?!.. Orası onların kendi iç meselesi..) Deniz Baykal orada dedi ki; “.. daha maç bitmedi. Bu maçın ikinci devresi var. 2019’da oynanacak. Bizim o vakte kadar aldığımız bu %48’1 muhafaza etmemiz ve arttırmamız lazım..”..  Siyaset matematiği hatalı olabilir.. Hatta saçma bile olabilir.. Ama yaklaşımı önemsiyorum..  Ortada bir netice var. Ve bu neticeye göre başkanlık sistemi geçmiş durumda.. Bundan sonraki hamleye bakacağız.. Ne bu adımı ortadan kaldıracak antidemokratik denemeler ne de seçim iptali gibi kaybedince mızıkçılık yapan çocuk tavrı.. Olması gereken, bu yeni döneme göre strateji belirlemek.. Sinan Oğan mesela ne dedi?.. “2019’da başkanlığa adayım” dedi.. Kategorik olarak karşıydı.. Ama önleyemedi geçmesini.. Şimdi oyununu bu yeni kurala göre kuruyor.. Doğru refleks bu..  Muhtemelen Baykal’ın gönlünde yatan da başkan olmak.. İkinci turun ortak adayı.. Tıpkı 3 Kasım 2002’de olduğu gibi 3 Kasım 2019’da da bir Baykal - Erdoğan yarışı görebiliriz belki, kim bilir..

AK Parti İstanbul’u kaybetti mi?

AK Parti’de çöküş emaresi bekleyen muhalefet, referandum sonuçlarına balıklama atladı.
“.. Acaba AK Parti denilen devin en tepeden aşağıya doğru inişi başladı mı?..” Dört gözle o haberi bekliyorlar.. Yorumlarına argüman olarak da İstanbul ve Ankara’da çıkan ‘hayır’ tablosunu gösteriyorlar.. Can Dündar diyor ki;  “..Erdoğan’ın tırmanışı 1994'te İstanbul zaferiyle başladı. O günden beri İstanbul'da hiç kaybetmedi. Bugüne dek. 23 yıl sonra düşüşü de İstanbul'dan başlıyor…” Gördükleri rüya bu.. Toplamda ‘evet’ vermediği için haritada başka renkte çıkan İstanbul ve Ankara’nın aldığı oylara bakalım mı birlikte?..  Bugün %48,6 ile ‘kaybetti’ yorumu yapılan İstanbul, 30 Mart 2014 yerel seçimlerde %47,9 oy almış.. İstanbul’dan Ak Parti’ye çıkan oy 7 Haziran 2015 seçimlerinde %40,9..  1 Kasım’da ise 48,7… 16 Nisan’da çıkan tablodan çok farklı görünmüyor.. Ağustos 2014’teki Cumhurbaşkanlığı seçiminde İstanbul’dan Erdoğan’a çıkan oy da %49,8.. Bugün ulaşılan rakamdan ortalama bir puan fazla.. Ankara’ya baktığımız zaman da tablo çok değişmiyor.. 7 Haziran seçimlerinde 41,2 oy almış olan Ak Parti, 1 Kasım’da bulduğu 48,8’i bugün aynen muhafaza etmiş gibi görünüyor.. Elbette kurulan ittifaklar nispetinde bu oylar içinde MHP’nin ve BBP’nin de oyları vardır.. Ama aynı şekilde ‘hayır’ blokunda da tek başına CHP’nin oyu olmadığının altını çizmemiz gerekir.. Özetin özeti, “AK Parti İstanbul’da kaybetti” diyecek bir veri yok ortada. Amma elbette bu rakamlar da ciddi bir özeleştiri için yeterli miktarda düşüktür..