CHP’nin ABD serüveninden çýkarýlacak dersler!

CHP Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu’nun ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone ile ‘sürpriz akþam yemeði’ Ankara kulislerini ‘yine’ hareketlendirdi.

Esasen siyasilerin ABD büyükelçileriyle görüþmesi hep ‘kulisleri hareketlendirir’...

Bunun nedeni, “Türkiye’de iktidarý Amerika belirler” inancýdýr.

Bu dumanýn arkasýnda ateþ yok mudur, vardýr.

1950’li yýllardan bu yana her siyasi kanat diðerini ‘Amerikancý’ veya ‘Amerika’nýn adamý’ olmakla suçlar; siyaset silahýný ABD’nin dünya çapýndaki olumsuz algýsýndan çýkardýðý mermilerle doldurur.

Aradan yarým yüzyýlý aþkýn süre geçmiþ, Türkiye’de önce millet, sonra devlet deðiþmiþ; hala ‘Amerikancý’lýk üzerinden siyasi hesaplar ve derin siyasi analizler yapýlmaya devam ediliyor.

Birinin artýk “Beyler bu takýntý artýk tuhaf kaçýyor. Dahasý zekanýzý, birikiminizi ve yeteneklerinizi sorgulamamýza neden oluyor” demesi gerekiyor.

Tabloya bakýn;

Gezi olaylarýna kadar “AKP’nin Amerikancýlýðý, ABD projesi olmasý” üzerinden, “Erdoðan’ýn baþbakan olmadan önce Washington’dan icazet aldýðý” gibi bir ‘fikir’ üzerinden muhalefet yapan CHP, Gezi’de “ABD’nin AK Parti’yi, Erdoðan’ý çizdiði” analizini yaptý ve rotayý Washington’a çevirdi.

ABD baþkentinde CHP ofisi açýldý, görüþmeler yapýldý, Kýlýçdaroðlu Washington’a özel bir heyet gönderdi. Heyetin görevi ABD yönetimine, Senato’ya ve ‘etkin çevrelere’ “Biz AK Parti gibi davranmayýz” mesajý vermek; ardýndan da bunlarý birinci aðýzdan söylemek üzere Kýlýçdaroðlu’nu dinlemelerini istemekti.

Kýlýçdaroðlu, ABD’de Türkçe yayýnlanan bir internet gazetesine verdiði röportajda, “Yakýnlarda CHP’yi ABD’de daha fazla göreceksiniz” dedi.

CHP tabanýnda öyle bir heyecan yarattý ki bu ziyaret planý, CHP Karaman Ýl Baþkaný Ahmet Ertuðrul, “Bu ziyaret CHP’nin iktidara geleceðinin göstergesidir” bile diyebildi.

Ziyaretten sonra BBC’de yayýnlanan bir analizde, ABD ile CHP’nin fikir ayrýlýklarýna deðinirken, Genel Baþkan Yardýmcýsý Faruk Loðoðlu’nun (ve Kýlýçdaroðlu’nun) BM Kimyasal Silah raporuna raðmen saldýrýnýn Suriye yönetimi tarafýndan yapýldýðýna ikna olmadýðýný; ancak CHP heyetinde bulunan genç milletvekilleri Aykan Erdemir ve Faik Tunay’ýn “BM raporu sonrasýnda, Esad yönetiminin bu saldýrýnýn arkasýnda olduðu yönünde yeterli ve net kanýtlarýn olduðunu” söylediðini yazdý. BBC ayrýca, Aydemir’in ABD’deki Harvard Üniversitesinde yüksek lisans ve doktora yaptýðýný, Tunay’ýn ise Amerikan Eisenhower bursuyla eðitim gördüðünü de vurguladý.

Ankara’da baþka Washington’da baþka konuþulabiliyordu!

CHP heyeti ABD’lilere mesajý verdi.

Ancak Kýlýçdaroðlu’nu dinleyecek ‘düzeyli’ kimseyi bulamadýlar. Ziyaret baþka bahara ertelendi...

Heyet baþkaný Loðoðlu, “Ziyarette istediðimiz düzeyde temas planlamasýný yapamadýk. ABD’ye yapýlacak Kasým ayý veya daha sonrasý için bir gezi gündemimizden düþmüþ durumdadýr. Yani net bir þekilde söyleyebilirim ki, Sayýn Genel Baþkanýmýz ABD’ye gitmeyecek. Belki yerel seçimlerinden sonra...” dedi.

Ziyaret olsun olmasýn, bu ‘giriþim’ sürecinin ‘hayýrlara vesile’ olmasý mümkün.

Belki CHP “ABD’yi ziyaret icazet meselesidir” saplantýsýndan kurtulabilir;

ABD ziyaretlerini, büyükelçilerle görüþmeleri ‘iktidar ikramý’ olarak görmeyebilir;

Rakip partilerin ABD’lilerle görüþmeleri üzerinden ‘ABD karþýtlýðý’ siyasetini býrakabilir;

Ýktidarýn ‘emperyalistlerce verilen bir ikram’ veya asker süngüsüyle boþaltýlan koltuða oturmak olmadýðýný, doðrudan kendi vatandaþý tarafýndan verilen bir ‘sorumluluk’ olduðunu idrak edebilir;

ABD’lilerle görüþmelerin ‘büyük aðabey’ ezikliðiyle yapýlmayabileceðini fark edebilir;

Vesaire...

Bunlar olur mu?

Bunun için önce “Seçilmeden önce icazet almak üzere ABD’ye giden sen deðil misin” diye soran CHP Sözcüsü Haluk Koç’un, ayný soruyu cevaplamasý gerekiyor.