CHP’nin fesih yalanýný yüzüne vuralým

CHP’nin baþý çektiði ‘Hayýr’ cephesi, yalanlarýn eþliðinde bir algý operasyonu yürütüyor. En çok da referanduma götürülen Anayasa deðiþikliði maddelerinde olmayan, “Meclisin feshedileceði” yalanýna sarýlýyorlar.

Referandumda oylanacak deðiþikliðin 11. Maddesi’nde þöyle deniliyor:

“MADDE 116 – Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayýsýnýn beþte üç çoðunluðuyla seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. Bu halde Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaþkanlýðý seçimi birlikte yapýlýr.

Cumhurbaþkanýnýn seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaþkanlýðý seçimi birlikte yapýlýr.

Cumhurbaþkanýnýn ikinci döneminde Meclis tarafýndan seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaþkaný bir defa daha aday olabilir.”

Bu satýrlarda “fesih” kelimesi var mý? Yok. Ne var? “Seçimlerin yenilenmesi” var.

Buna raðmen vesayetin bir kýsým akademisyeni bile CHP ile birlikte “ha fesih ha yenilenme” diyor. Ýkisi de ayný kapýya çýkarmýþ…

Öyle ki; CHP Genel Baþkaný Kýlýçdaroðlu, 28 Mart’ta Gebze’de bir grup muhtara yaptýðý konuþmada aynen þöyle diyor:

“Diyorlar ya 'Fesih yok.' Var arkadaþlar. Bugünkü anayasada da var.”

Bugünkü Anayasa’ya bakýyorsunuz, “Cumhurbaþkaný, …seçimlerin yenilenmesine karar verebilir” deniyor. Fesih kelimesi yine yok. Yine “seçimlerin yenilenmesi var.”

Feshin sözlük anlamý, “daðýtma, daðýtýlma”. Feshettiðiniz zaman ortadan kaldýrýyorsunuz. Meclisi feshettiðiniz zaman o kurumu ortadan kaldýrýyorsunuz. Pekiyi Meclis hiç feshedilmiþ mi?

12 Eylül 1980 darbesinin ilk bildirisinden okuyalým:

“Parlamento ve Hükümet feshedilmiþtir. Parlamento üyelerinin dokunulmazlýðý kaldýrýlmýþtýr.”

Ýþte fesih bu. Feshettiðin zaman artýk o kurum yok. Yani Meclis yok. Hükümet yok. Ya ne var? Darbeciler onu da söylüyor: “Artýk, Yasama ve yürütme yetkilerini kullanacak bir Milli Güvenlik Konseyi kuruldu.”

Demek Meclis’in feshi darbelerde oluyormuþ. Demokrasilerde fesih deðil yenilenme varmýþ…

CHP ve akýl daneleri bunu bilmez mi, bilir… Ama seçmenin kafasýný ancak kuyruklu yalanlara dayanan algý operasyonu ile karýþtýrabilirsiniz. Yalancýnýn mumu 16 Nisan’a kadar, göreceðiz…

Önemli iki husus daha var.

Birincisi, “Cumhurbaþkaný caný istediði zaman Türkiye’yi seçime götürür” diyerek diktatörlüðü, keyfiliði ima ediyorlar. Ama madde çok açýk; bu durumda Cumhurbaþkanlýðý seçimi de ayný günde yapýlacak. Yani Cumhurbaþkaný, Meclisin yenilenmesi için karar aldýðýnda kendisi için de seçim yapýlacak. Durup dururken bir Cumhurbaþkaný, zorunlu haller dýþýnda keyfiliðe baþvuracak ve yetkilerini kötüye kullanacak, öyle mi?

Keyfi olarak ülkeyi seçime götürecek, ekonomik ve siyasi istikrarý dinamitleyecek ve yapýlacak seçimi de kazanacak? Millet ona öyle bir ders verir ki, siyasi hayatý biter, gider. Milletle oyun oynamaya kalkanlar hep kaybetmiþtir, o da kaybeder…

Ýkincisi, Meclis de yetkisini kötüye kullanamaz. Ne diyor maddede; “Cumhurbaþkanýnýn ikinci döneminde, Meclis tarafýndan seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaþkaný bir defa daha aday olabilir.”

Diyelim Cumhurbaþkanýnýn ikinci döneminde Meclis çoðunluðu muhalefete geçti. Bir kiþi de iki defa aday olabiliyor diye muhalefet 360 milletvekilinin teklifi ile bir daha seçime gitti ve Cumhurbaþkaný ikinci dönemini tamamlayamadý. Madde ile bunun da önüne geçiliyor. Bu durumda Cumhurbaþkaný 3. defa aday olabiliyor.

Yani ne Cumhurbaþkaný, ne Meclis keyfiliðe sapamaz, yetkilerini kötüye kullanamaz.

Biz ‘Evet’ diyecekler maddeleri okuyoruz, hem de çok iyi okuyoruz. Yalanlara baþvuranlar asýl okumuyor, ya da saptýrýyor…