Gezi olaylarý, devletin ve milletin birliðine, bölünmez bütünlüðüne yönelik en büyük tehdit olarak tarihe geçecektir. Halkýmýz arasýnda var olan güveni sarsan, kamplaþma, kutuplaþma ve fitneyle yabancý unsurlarýn kontrolüne girmiþ, Türkiye’nin bütünlüðünün parçalanmasýna yönelik bertaraf edilen en büyük kalkýþmadýr.
Gezi olaylarýnda yaþanan gösteriler, terör örgütünün ve dýþ unsurlarýn bu olaylarý kullanmasýna fýrsat ortamý saðlamýþtýr. Halkýn iradesi yok hükmünde görülmesini saðlayacak saldýrýya dönüþürken, Türkiye kargaþa ve kaos ortamýna sürüklenerek iç savaþ senaryolarý sahneye konmaya baþlanmýþtý. Bunun için gizli emellerin üstü masum isteklerle örtülerek sözde çevre gibi masum duygular üzerinden halk sokaða çekilmek istenmiþtir. Ancak ülkemize karþý oynanan oyunu fark eden yurttaþlarýmýz kýsa sürede bu sahneden çekilirken marjinal gruplarýn oyunu açýkça ortaya çýkmýþtýr. Yeþil ve çevre denilerek baþlatýlan olaylar, bir þiddet sarmalýna, vandalizm ve kalkýþmaya dönüþmüþtür.
Ýktidarý eleþtirmek herkesin demokratik hakkýdýr. Demokratik hak ve taleplere herkes saygý duymalýdýr. Kiþiler iktidarlarýn uygulamalarýný beðenmeyebilir. Beðenmek zorunda da deðildir. Beðenmemek de, eleþtirmek de demokratik bir haktýr. Ancak burada meþruiyet ve hukuk içinde kalmak ana temel esastýr.
Asker postalýný demokrasiye tercih edenler
Demokrasilerde hiçbir talep ve hakkýn karþýlýðý, alternatifi sandýk dýþý tercihler olamaz. Demokrasilerde bir iktidarýn gelmesini de gitmesini de halk belirler. Þimdiye kadar katýlýmcý demokrasiyi hatýrlamayanlar, AK Parti hükümetinde bir anda katýlýmcý demokrasiyi veya her þeyin sandýk olmadýðýný öðrendiler. Bugün, sözde özgürlük, demokrasi ve insan haklarý için eylem yaptýklarýný iddia edenler eðer samimilerse; geçmiþte, inançlý insanlarýn giyim kuþamlarýna, yaþam tarzýna ve inanç tercihlerine müdahale edildiðinde neredeydiler? Neden o zaman demokrasinin sandýktan ibaret olduðunu dile getirmiyorlardý. O süreçte neden demokrasiyi katleden uygulamalarýn karþýsýnda durmadýlar? Bu ülkede asker postalýný demokrasiye tercih edenleri görmedik mi?
Asker postalýnýn demokratik kurumlarý ezip geçtiði, gazetelerin manþetlerinin askerlerin verdiði emirle atýldýðý; gazetecilerin, bürokratlarýn, akademisyenlerin, iþ adamlarýnýn, her meslekten insanlarýn fiþlendiði ve sakýncalý ilan edildiði, askeri vesayetin en koyu karanlýðýnda yapýlan zulümlere dayanamayan ve intihar edenlerin olduðu dönemlerde demokrasi havarileri neredeydi? Neden kimse o zaman sokaklara çýkýp demokratik deðerleri savunmak adýna en ufak bir giriþimde dahi bulunmadýlar?
Her þey sandýk deðildir
Son zamanlarda yeni moda olan ‘Her þey Sandýk Deðildir’ söylemi doðru olmakla birlikte, bu kavram vesayet ve ara rejimlere yol açmayý hedefleyenlerin emellerine hizmet edebilecek, ülkemize ve demokrasimize yönelmiþ en büyük tehdittir. Çünkü bu söylem sandýk dýþý çözümlere davetiyeye dönüþmüþtür.
Türkiye’nin ana muhalefet partisi, içeriðini oyunun bir parçasýný deðerlendirmeye çalýþtýðýmýz Gezi olaylarýnýn neresinde yer aldý? CHP’nin Gezi sürecinde olaylarý kýþkýrtmasý, Kadýköy’de miting yapacaðýz diyerek, mitinge insan toplayýp Taksim’e çýkartma yaparak yasadýþý gösterilerde yer almasý, ‘sivil darbe’ giriþimleri olarak algýlanan kalkýþmanýn kamu malýna zarar verme, yakýp yýkma eylemlerinin ülkemizi dýþ tehditlere açýk hale getirmesi er ya da geç hukukta karþýlýðýný bulacaktýr. Benim asýl merak ettiðim ise, CHP’nin Türkiye’ye karþý oynanan bu büyük oyunu nasýl görmediðidir. CHP halkýmýza bir saðduyu çaðrýsý yapmaktan neden kaçýndý?
Kýþkýrtan deðil, yatýþtýran, destekleyen deðil, saðduyu çaðrýsý yapan bir CHP’mi halkýn geniþ kesimlerde sempati toplardý?
Yoksa marjinal gruplarýn safýnda olaylarý kýþkýrtan CHP’mi?..