CHP'nin, Gezi'den Kandil ve Rakka'ya uzanan terör seviciliði

TBMM Genel Kurulu'ndayým.

CHP sýralarýnda bir kýpýrdanma ve hareketlilik var.

Dönüp bakýyorum.

Koca koca milletvekilleri Gezi’nin tiþörtlerini geçiriyorlar üstlerine.

Meclis’in saygýnlýðýyla baðdaþmayan bir davranýþ.

Tiþörtün üzerinde yazan sözler; “Hayýr bitmedik. Mücadeleye devam." 

Neyin mücadelesi bu?

Bitmedik derken kastedilen þey nedir?

CHP, “Gezi vandalizmi”ne sahip çýkýyor.

Mücadeleden anladýðý þey, sandýktan alamadýðý iktidarý sokaktan devþirmek.

Eskiden iktidarý askeri darbeler üzerinden devþirirlerdi.

27 Mayýs gibi…

1961 darbe anayasasýyla 6 ok zihniyeti doðrultusunda askeri-bürokratik vesayete ülkeyi teslim edenler, sandýktan çýkan iradeyi Ankara'da zapt u rapt altýna alarak fiili CHP iktidarýnýn önünü açtýlar.

Kim iktidara gelirse gelsin, gerçekte CHP'nin 6 ok zihniyeti egemendi.

Verili bürokratik vesayet rejimi CHP'nin fiili iktidarýnýn teminatçýsýydý.

Statükonun bekçisi CHP, tasvip etmediði iktidarlarý ya askerler ya da yargýçlar marifetiyle devirmeyi pek iyi bilirdi.

Aynýsýný AK Parti'ye de yapmak istediler.

Sonuçta yenildiler.

CHP sadece zihniyetiyle deðil, temsilcisi olduðu bürokratik vesayet rejimiyle beraber yenildi.

16 Nisan'daki halk devrimiyle de kökten bitme sürecine girdiler.

Þimdi tekrar Gezi’den medet umuyorlar.

“Gezici mücadele”de yan yana durduklarý unsurlarla 16 Nisan'da sandýða gömüldüler.

Kandil ve Pensilvanya ittifakýna yaslanan CHP, ayný blokla Gezi mücadelesine sahip çýkýyor.

Sokaða oynuyorlar.

Kýþkýrtýcýlýk yapýyorlar.

Ýç savaþ ve çatýþmadan medet umuyorlar.

16 Nisan'daki halk devrimine karþý kan söylemiyle tehditler savuruyorlar.

Karþýmýzda sanki Kandil'in partisi HDP var.

Sanki Pensilvanya'daki o Ýblis'in haþhaþileri var.

Atatürk'ün partisini düþürdükleri hâl, CHP'ye oy veren yurtsever seçmenler açýsýndan hem hüzün hem de utanç verici.

Atatürk'ün posteriyle Öcalan'ýn posterlerinin yan yana sallandýrýldýðý, Pensilvanya tahrikçilerinin de rol oynadýðý ülkeye kaybettiren bir gezici vandalizme CHP'nin militan bir anlayýþla sahip çýkmasý elbette manidardýr.

Gezi’den baþlayýp Kandil'de ve Rakka'da biten sürecin taþeronlarý da efendileri de ayan beyan ortada iken CHP'nin kimler marifetiyle nasýl bir geziye çýkartýldýðý üzerinde CHP tabaný düþünmelidir asýl.

***

Gezi’deki teröristlerden biri, ABD bayraðý altýnda PKK/PYD saflarýnda vuruþurken Rakka önlerinde öldürüldü.

Cenazesi malum gezici sol terör örgütleri tarafýndan "Kahrolsun ABD emperyalizmi" sloganlarýyla kaldýrýldý.

Ne yaman bir çeliþki bu deðil mi?

Gezi’nin "kýrmýzý fularlý kýz"ý, ABD bayraklý PKK'lý güçlerin safýnda savaþýrken Rakka'da öldürüldü.

"Kýrmýzý fularlý kýz" güzellemelerini unutmadýk.

O kýz soluðu Kandil'de aldý ilkin.

Son nefesini de Rakka'da verdi elindeki silahla.

Ýþte CHP'nin sahip çýktýðý “Gezi mücadelesi” bu!

***

Dönüp tekrar tiþört giyen CHP'li vekillere bakýyorum.

Ýçlerinden biri oturduðu yerden konuþuyor: "AK Parti devrimci deðil, anti-devrimci bir partidir."

"Kahrolsun emperyalizm!" sloganýný pek seven CHP'li sol gezici milletvekilleri, ülkemizi Kandil ve Pensilvanya üzerinden ateþe verenlerle pek samimiler!

ABD bayraklý paramiliter unsurlarla beraber vuruþup ölenleri de "özgürlük savaþçýlarý" olarak selamlamayý biliyorlar.

Bu CHP'nin devrimciliði de solculuðu da bu kadar ilginç iþte!

Gezi’den Kandil'e ve Rakka'ya açýlan koridorun sözcülüðünü yapan CHP'nin bu ülkede neyi devirmek istediði ortadadýr.