Cumhuriyet Halk Partisi’ne mensup milletvekilleri, HDP’nin tutuklu eş başkanı Selahattin Demirtaş’ı peş peşe ziyaret etmekte. Önce CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağababa, sonra Tuncay Özkan, son olarak da Eren Erdem.
Ağbaba görüşme hakkında kamuoyuna bir açıklama yapmadı.
Ergenekon’dan tutuklanarak beş yıla yakın hapis yatan, ardından kendisine siyasi kariyer kapıları açılan eski Cumhuriyet gazetesi yazarı Tuncay Özkanbir açıklama yaptı ama.
Hem de ne açıklama!
Terörden tutukluDemirtaş’ı parlatan ismin -bırakın PKK’yı- Kürt deyince yüzünü ekşiten bir çevrenin temsilcisi Kemalist Tuncay Özkan olması ve iltifatın dozajı ziyaretin sebebine yönelik merakı epey büyüttü.
Şöyle dedi Özkan: “Adalet, özgürlük, barış için müthiş düşünceleri var Demirtaş’ın. Türkiye Selahattin Demirtaş’ı can kulağıyla dinlemeli. İlk duruşmadan itibaren söyleyecekleri çok önemli”.
Ulusalcı Kemalist çevreler çok sert tepki verdi bu açıklamaya. (CHP’nin ve CHP elitlerinin ayarlarıyla oynanmış olsa da tabanın doğal bir refleksle alarm durumuna geçmesi sağlıklı bir şeydir. Siyasi mühendislikleri patlatır.)
Ama Özkan da milim geri adım atmadı. Hatta başka bilgiler de aktardı.
Ulusal Kanal’dan aynen alıntılıyorum: “CHPİzmir Milletvekili Tuncay Özkan, PKK'nın siyasal uzantısı HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş için özgürlük istedi. Fatih Altaylı'nınsorularını yanıtlayan Özkan, Demirtaş'ı savundu. CHP'nin Demirtaş ile aynı cephede yer aldığını, ziyaretin Kılıçdaroğlu'nun bilgisi dahilinde yapıldığını belirtti. PKK'nın en büyük alçaklığı HDP'ye yaptığını savunan Özkan, HDP'nin terörle ilişkisi olmadığını öne sürdü. Demirtaş'ın hendek ve çukurlara karşı çıktığını, PKK'nın silah bırakması ve Türkiye'ye barışın gelmesi için önemli fikirleri olduğunu söyledi. CHP Milletvekili, Demirtaş'ın fikirleri için "geleceğe uzanan el" benzetmesi yaptı”.
Bunlar çok değerli bilgiler çünkü son zamanlarda ABD-AB çevrelerinden duymakta olduğumuz öneriyi hem doğruluyor hem de CHP’nin aynı işe koşulduğunu gösteriyor. Daha birkaç gün önce PYD’nin başı Salih Müslim’i de konuşturmuşlardı bu minvalde.
Dolaşıma sokulan öneri şu; “Türkiye YPG’yi ve sınırdaki varlığını kabul etsin. Bunun karşılığında PKK’ya Türkiye’de silah bıraktırabiliriz. Yeni bir açılım yapın”.
Anlaşılan o ki CHP’ye HDP’yi aklama ve HDP üzerinden PKK’yı kabullenme rolü biçilmiş. Tuncay Özkan’ın vazifesi ise Kemalist kesimleri bu fikre alıştırmak, anlaşılan…
Bir siyasi partinin başka bir siyasi parti ile şeffaf biçimde iş birliği yapmasından, farklı toplum kesimlerine açılmasından daha doğal bir şey olamaz. Lakin söz konusu yakınlaşma böyle görünmüyor. Gezi’yle başlayan 15 Temmuz işgal girişimiyle zirve yapan görünmez ittifakların normal bir siyasi ortaklaşma için değil Türkiye’yi durdurmak için tasarlandığı ve hala kullanıldığı yeterince açık değil mi?
Kılıçdaroğlu CHP’si için değil anlaşılan.
Demek ki Türkiye karşıtı cephenin 2019 seçimleri için desteklediği CHP-HDP ittifakı yeni planın meşru perdesi de olacak.
Diğer ziyaretçi Erdem’i unutmayalım. O da bir açıklama yaptı görüşme sonrasında. Ama onunkisi resmen patladı!
Eren Erdem, Demirtaş’ın özerklik talebimiz yok dediğini söylemişti ama Demirtaş, Erdem’i yazılı olarak yalanladı!
Peki, ne şimdi bu?
Demirtaş’ın ya da Erdem’in kişisel erdemsizliği değil bağlantıları bakımından kim oldukları, kimi temsil ettikleri önemli bu flörtte.
Demirtaş’ı geçelim. Erdem hakkında pek bilgi yok elimizde. Adı sanı bilinmezken aniden FETÖ’nün operasyon gazetesi Karşı’da yayın yönetmeni olarak karşımıza çıktığı ve gazetenin imtiyaz sahibi Abayhan’ın kumpas montaj tapelerini bize FETÖ veriyordu, itirafı dışında tabii.
Bir de Karşı’nın FETÖ bağlantısı tam yargıya taşınacakken Eren Erdem’in CHP tarafından vekil yapılarak dokunulmazlık zırhına büründürüldüğü var. Erdem’in vekilliği boyunca kimlere sahip çıktığı ortada zaten…
