CHP’nin tehlikeli oyunu

Fırlatılan kurşun olayından sonra tedbir isteyen CHP liderine kimin söylediğini açıklamadığı ‘kendin güvenliğinizi kendiniz sağlayın’ cevabı verilmiş. 

Bunun yanlış olduğunu ve emniyetin koruma görevi yapması gerektiğini yazmıştık.

Amma velakin polise de güvenmediğini ilan eden CHP, gençlik kollarının refakat ederek saldırılara karşı lideri koruma kararı almış!

***

Partililerin liderlerine refakat etmesi ve saldırılara karşı ona kalkan olması anlaşılır bir şey. Fakat CHP’liler liderlerini korumak yerine protestoculara saldırmak gibi bir taşkınlık yaparsa işte ozaman asıl kurşunu  kendi ayaklarına sıkmış olurlar.

Sıktılar da.

Cuma günü Edirne’deki şehidin cenaze namazında  Kılıçdaroğlu’na sözlü tepki veren bir vatandaşa CHP’li gençler saldırarak  cevap verdiler.

***

Siyasetçilerin protesto edilmeleri normaldir.  Ölçü kaçırılmamak kaydıyla tabii ki. Fiili bir saldırı olmadığı küfür ve hakaret içermediği sürece vatandaş siyasetçiye itiraz edebilir tepki gösterebilir protesto edebilir.

Edirne’deki protesto da bu sözlü tepkilerden biri. CHP’nin takip ettiği politikalarla teröre destek  verdiğini düşünen bir vatandaş Kılıçdaroğlu’nun şehid cenazesine katılmasını herhangi bir fiili saldırıya teşebbüs etmeksizin sözlü olarak protesto etmiş.

Ben cenazeye gelmiş birine bu protestoyu doğru bulmam. Ama ona karşı şiddet kullanmayı da doğru bulmam.

CHP bu protestoya karşı şiddet kullanarak haddi aşmıştır.  

***

CHP maalesef sebebini analiz edip tepkilerden kurtulmak yerine tepkiye daha sert tepki vererek siyaset dairesinden iyice çıkmak gibi bir yanlış yola girmiş görünüyor.

Siyaset vatandaşa saldırarak değil vatandaşın gönlünü kazanmanın yolları zorlanarak yapılırsa siyaset olur. Vatandaşa saldırarak yapılan işin adı siyaset değil zorbalıktır, terördür.

CHP Edirne’de vatandaşı darp ederek siyasi zorbalık örneği vermiştir.

Vatandaşın cevabı sandıkta belli olur!

***

CHP büyümek istiyorsa siyasi söylemini de eylemini de değiştirmek zorundadır.

Tek parti dönemi icraatları CHP’yi halktan koparmıştır. Sırtında tek parti döneminin icraatlarını taşıyan CHP içine düştüğü kısır döngüden çıkmak istiyorsa vatandaşla barışmalıdır.

Barışın yolu gençlik kollarını seçmene saldırtmaktan geçmiyor.

O seçmen neden o tepkiyi verdi onu anlayıp telafi etmekten geçiyor.

***

Dokunulmazlıklar meselesi terörle mücadelenin siyaset ayağıydı.

Dokunulmazlık zırhına bürünmüş kimi vekillerin teröre ve teröriste desteğinin önünü kesmekti.

CHP ne yaptı? Önce kabul oyu vereceğini açıkladı sonra çark edip birinci turda HDP ile aynı yerde saf tuttu. Referandumda uğrayacağı hezimetin önüne geçmek için ikinci turda 20 vekile kabul oyu verdirdi.

Asıl amaç terörle mücadelede hükümete destek değil,  referandumda uğrayacağı yenilgiyi bertaraf etmekti.

Vatandaşın bu manevraları anlamadığını zannediyor CHP.

Ayrıca CHP’li kimi milletvekilleri hâlâ HDP ile birlikte hareket ediyor!

***

Vatandaş CHP’nin ne yaptığını görüyor ve tepki veriyor.

CHP kurmayları Kılıçdaroğlu’nun yanına vatandaşı tartaklamak için partili gençleri görevlendirerek siyaset yapmış olmuyor. Kolluk görevini deruhte etmek gibi bir saçmalığa imza atmış oluyor.

Belki de CHP’yi sokağa çekmek isteyenlerin oyununa geliyor!

CHP siyaset yapmak istiyorsa son on yıldaki seçim sonuçlarına baksın. Hepsi ayrı bir mağlubiyet vesikasıdır.

Onlardan ders çıkarmaya baksın.

Vatandaşı tartaklayarak varacağı yer başka bir seçim mağlubiyetidir.

Eh onu da göze alıyorlarsa biz de ‘Yenilen pehlivan güreşe doymazmış!’ der geçeriz.