CHP’nin ön seçimi parti içi demokrasi açýsýndan ileri bir hamledir. Ak Parti’nin ilk merhalede yaptýðý temayül yoklamasý da, bir tür ön seçim niteliðindedir.
CHP, ön seçimle yapýlan sýralamaya kontenjan adaylarýný enjekte ederek, aday sýralamasýna “Merkez”in iradesini yansýtmakta, Ak Parti de temayülden sonraki mülakatlar ve üst elemelerle “Merkez denetimi”ni devreye sokmaktadýr.
CHP’nin ön seçimi kaçýnýlmaz olarak parti içindeki odaklaþmalarýn etkisi altýnda gerçekleþecekti, nitekim öyle olmuþtur. 750 bin partilinin yüzde 50-60’ýnýn oy kullandýðý bir seçimden söz ediyoruz. Bunlarýn“bir þekilde” aktif hale getirilmiþ partililer olmasý tabiidir. Dolayýsýyla CHP’deki ön seçimin, CHP’ye oy veren kitlelerin eðilimini yansýttýðýný söylemek bile zordur. Merkez yoklamasýnda evet, merkeze odaklanmýþ kiþi ve gruplara göre bir parti vitrini ortaya çýkacaktý, böyle bir ön seçimde ise vitrini, “bir þekilde” aktif hale getirilmiþ odaklarýn oluþturmasýndan söz edilebilir. Denebilir ki, 45 ilde CHP’ye oy verecek olanlar, aþaðý yukarý belli motivasyonlarla hareket eden 400 bin partilinin seçtiðini seçeceklerdir.
Nasýl bir profil çýktý ön seçimden, diye sorulursa, ona dair ilginç tespitler bulunuyor;
- Ýlk sýralarda mezhebi aðýrlýk mesela en çok dikkat çeken hususlardan birisi. Buna göre parti bünyesindeki Alevi odaklaþma, ön seçimde yoðun çalýþma göstermiþ ve belli isimlerin tepe noktalara yerleþmesini temin etmiþ.
- Böyle dar kapsamlý seçimlerde, Türkiye genelinde memleketçilik de etkin bir motivasyon unsurudur. Partili, ne de olsa “senin için çalýþtým” diyebileceði, kendi memleketinin milletvekiline daha kolay ulaþacaðýný düþünür ve onu seçmeye özen gösterir. O sebeple, saðlýklý bir deðerlendirme yapabilmek için CHP listelerinin seçilecek yerlerinde memleket yoðunlaþmasýna bakmak gerekiyor.
- Ön seçimde, gezi vs gibi toplum olaylarý sýrasýnda Halk TV’ye çýkma olayýnýn da etkin bir tercih unsuru olduðu görülüyor. Bunun da CHP’ye “sokak eylemciliði” gibi bir vitrin malzemesi sunacaðý muhakkak.
- Ön seçimler CHP’nin klasik isimlerinin, bu arada Osman Korutürk gibi, Kýlýçdaroðlu tarafýndan partinin diplomasi ayaðý bulunsun diye devreye sokulan, Süleyman Çelebi gibi DÝSK menþeiyle parti bünyesinde yer alan, özellikli simalarýnýn tasfiyesini de getirmiþ durumda. Olan biteni, Kýlýçdaroðlu’nun, CHP’nin bir yüzünü ön seçim giyotininde tasfiye etmesi olarak deðerlendiren CHP’lilerin yaklaþýmýný çok da yabana atmamak gerekiyor.
Aday adaylýðýndan adaylýða geçiþ sürecinde elenenler sorunu her parti için kritik bir meseledir. Ak Parti de, bir yandan üç dönemliklerin devredýþý kalmasý, diðer yandan 6 bin küsur adaydan nerede ise 6 binini sýraya sokamamak gibi bir sorunu aþýp, küskünler oluþturmadan heyecaný diri tutmaya çalýþacaktýr.
Ayný durum, CHP için de ciddi bir sorun teþkil edecektir. Nerede ise 40 yýllýk CHP’lilerin tasfiyesi söz konusudur. “Kemik oylar” açýsýndan en yoðun tabana sahip olan CHP’de, tanýnmýþ isimlerin tasfiyesinin sonuçlarý 7 Haziran’da görülecektir.
Bilmiyorum seçimlere doðru CHP listelerindeki isimlerin aidiyet alanlarý ortaya dökülür mü? Ve bu listeler, mesela parti bünyesinde “mezhebi bir yoðunlaþma” görüntüsü ortaya çýkarýr mý? Rivayet o kiKýlýçdaroðlu, listelerde “Alevi aðýrlýðý” görünmesin diye, kontenjan adaylarý arasýnda “Sünni hüviyeti” bilinen isimleri seçilecek yerlere yerleþtirecekmiþ. Kýlýçdaroðlu bunu yapar mý, niye yapar, ayrý bir soru, “CHP’de kimler sünni hüviyetleri ile biliniyor?” konusu ayrý bir soru.
Her halükarda Ak Parti adaylarý arasýnda Alevi var mý, gayrý müslim var mý, liberal var mý, kadýn aday kaç tane, gibi sorular sorulduðu gibi CHP’deki Alevi aday yoðunluðu da, onu dengeleyecek Sünni adayýn var olup olmadýðý da dikkatle not edilecektir.
CHP, yeni vitrini ile, 55 milyonluk seçmen kitlesinin huzuruna çýkýyor. Soru þu: Acaba 400 bin CHP’linin tercihi 55 milyonun tercihleri ile ne kadar örtüþecek?