Lütfen CHP’liler yazýmý “aklýný kendine sakla” önyargýsý ile okumasýnlar. “Sana ne CHP’den” hiç demesinler.
Baþlýk tabii ki dikkat çekmek için. Niyetim akýl vermek deðil, ileri demokrasi için bu topraklarda ana muhalefet partisinin öneminin altýný çizmek...
CHP’li olmadýðým halde evet, CHP beni ilgilendiriyor.
Ben Türkiye’nin hepimizin olduðuna samimi inanýyorum. Farklý yaþam tarzlarýnýn, aidiyetlerin, inançlarýn sahibi olmamýz kimseye öncelik vermemeli.
Bu, benim inancýma da ters deðil. “Senin dinin sana, benim dinim bana…” Zorlama yok. Teblið, ikna, tavsiye, demokratik mücadele var. Evrensel insanî deðerler zemininde buluþmak mümkün.
Bu, ortak yaþamak için kendi deðerlerimizden, duruþumuzdan, düþüncelerimizden vazgeçmek demek deðildir.
Þahsen ben kendimi mütedeyyin olmaya niyetli/gayretli biri olarak tarif edebilirim. Allah rýzasýndan baþka emelim olmadý. Rahmetli Mehmet Akif Ersoy’un mýsralarýna vurgunum:
“Doðrudan doðruya Kur’an’dan alýp ilhâmý,
Asrýn idrâkine söyletmeliyiz Ýslâm'ý…”
Asrýn idrakini doðru okumalýyýz.
Hukukun üstünlüðü, fikir ve ifade hürriyeti, din ve vicdan özgürlüðü bu idrakin baþýnda geliyor. Ýki yüzlülük, çifte standart, sadece kendimize demokrat olmak, milletimizi gerdi, kutuplaþtýrdý. Eninde sonunda birbirimizi dinlemeyi, anlamayý ve uzlaþmayý baþarmak zorundayýz.
Hatta ben Cumhurbaþkanlýðý Hükümet Sisteminde, Cumhur Ýttifaký döneminde yeni ufuklarýn bu yönde olacaðýna inananlardaným.
Bugün CHP gerçekten çok zor durumdadýr.
Hem Muharrem Ýnce’den, hem de Kýlýçdaroðlu’ndan umudunu kesenler çoðunlukta. En sýk söylenen de þu: “CHP’yi kurtarmadan Türkiye’yi kurtaramayýz.”
Ýyi de bunu söyleyenlerin hiçbiri, “Nasýl olacak bu?” sorusunun cevabýný vermiyor/veremiyor. “CHP’de ne cevherler var ama etrafa bakan yok” deyip lafý yuvarlýyorlar. “Ýsim ver” deyince isim yok. Çünkü hele bir ismi telaffuz etsinler, görün bakýn o ismin baþýna neler gelir…
CHP’ye tavsiyem þu:
1. Zihniyetlerini deðiþtirecekler. Ezaný 18 yýl bu topraklarda aslýndan koparýp Türkçe okutan CHP’nin, dine mesafeli, bazý kesimlerde din düþmanlýðýna, dindarlar horlamaya varan zihniyetini terk etmesi bir zaruret… (Ýnce’nin numaralarý gibi ucuz gösteriler, hiçbir dindarý ikna etmez.)
2. CHP’ye oy vermeyen kitleyi aþaðýlamayacaklar. “Bidon kafalýlar” da ne demek? “Yine cahiller kazandý” hakareti, demokrasinin neresinde yazýyor? Sadece CHP’ye oy verenlerin ilerici/aydýn olduðunu kabul etmek, klinik vaka deðilse nedir?
3. CHP; hizipçiliði, yönetimde çeteleþmeyi býrakacak. Yönetici kadrolar hazýrlamalý ve onlarýn halkýn huzurunda sýnava sokarak yetiþtirmeli. Bu; il genel meclislerinde, belediye baþkanlýklarýnda (bilhassa büyükþehirlerde) halkýn göreceði, tanýyacaðý, seveceði yöneticileri ortaya çýkaracak. Tepeden inmeler bitecek, kaset skandallarýna bel baðlanmayacak.
Cazgýr adamlarý, kispet giydirip “iþte size baþpehlivan adayýmýz” diye Kýrkpýnar çayýrýna salmayacaklar… Ýyi peþrev çekiyor diye allayýp pullamaya kalkmayacaklar.
4. CHP ilkelerin partisi olacak. Vatanseverliðine gölge düþürmeyecek. Bir yandan Kuvayý Milliyeciyiz deyip bir yandan PKK’nýn siyasi kolu HDP’yi Meclis’e taþýmayacak.
5. CHP opurtünizmi býrakacak. Sýrf Erdoðan seçilmesin diye ittifak kurmak yerine, kendi adayýnýn seçilmesi için çalýþacak. Ýþte ne oldu; seçim kaybedilince, öküz öldü ittifak bozuldu. Saadet Partisi de, Ýyi Parti de “buraya kadar” deyiverdi…
6. Yabancý etkilere kapýlarýný kapatacak. FETÖ’den falan medet ummayacak. Sadece millete yaslanacak…