CHP genel baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu’nun cumhurbaþkaný adaylarýnýn MHP ile üzerinde uzlaþtýklarý Ekmeleddin Ýhsanoðlu olduðunu açýklamasý üzerinden neredeyse on gün geçti; ancak partisinin içindeki kargaþa henüz dineceðe benzemiyor.
Önce bazý milletvekilleri rahatsýzlýklarýný topluca seslendirdi, ardýndan eski genel baþkan Deniz Baykal gazetelere rahatsýzlýðýný ilân eden mülâkatlar verdi; en sonunda eski milletvekilleri ve bakanlar karþý görüþ bildirisine imza koydular...
Aday kim olsaydý itiraz edenler çýkacaktý, iþin doðasýnda bu var; ancak CHP’den çýkan Ekmeleddin Ýhsanoðlu’nun adaylýðýna itiraz sesleri doðallýðý hayli aþýyor. Milletvekilleri arasýndan adaylýk dilekçesine imzaya direnenler çýkacaðý þimdiden anlaþýlýyor...
Ýþi, genel baþkana, “Bu adayý size kim önerdi, bu dayatma nereden geliyor?” sorusunu yöneltmeye kadar vardýran Parti Meclisi üyeleri bile çýkmýþ...
Ýtiraz sahipleri adaylýk kesinleþtikten sonra aleyhte çalýþma da baþlatýrlar mý dersiniz? Oylarý artýralým derken eldekilerden de mahrumiyet yaþanýr mý?
Bekleyip göreceðiz...
Esas dikkatimi çeken, Kemal Kýlýçdaroðlu’nun “Bu adayý size kim önerdi?” sorusuna verdiði,
“Kimse önermedi, kendim buldum” cevabý...
Garip...
Cevabýn garipliði, CHP’de aday belirleme amaçlý bir istiþare mekanizmasýnýn çalýþtýrýldýðýný bilmekten kaynaklanýyor. Kýlýçdaroðlu’nun baþkanlýðýnda bir grup yönetici, partinin deðiþik platformlarýndan görüþ aldýðý gibi, CHP’ye yakýn sivil toplum örgütleri temsilcileri, sanatçý ve kanaat önderleriyle buluþup aday konusunda ne düþündüklerini öðrenmeye de çalýþtý.
O temaslar adayý belirlemek için yapýlmadýysa ve sonunda kararý tek baþýna CHP lideri vermiþse, o kadar zahmete neden katlanýldý?
Soruyu CHP için soruyorum, ama bizde ‘istiþare’ mekanizmasýnýn bu tür cilvelerine yalnýzca CHP’de rastlanmýyor. ‘Ýstiþare’ önceden belirlenmiþ bir ismi —veya belli bir görüþü— onaylatmak için baþvurulan bir yöntem genellikle... Ýstiþareyi yapanýn zihninde oluþmuþ bir görüþ, ya da bir konum için düþündüðü bir isim oluyor; ilgili herkes ve her kesimden insana danýþma görüntüsüyle onu onaylatmaya çabalýyor...
Dostlar alýþ-veriþte görsün tarzý istiþarelere alýþkýn bir toplumuz...
Tersi de söz konusu tabii: Ýstiþare edilenler de, kendilerinden görüþ talep edenin niyetini kestirip onun gözüne girmek için beklentisi istikametinde tavýr alabiliyorlar genellikle; gerçek görüþlerini deðil liderin hoþuna gideni söyleme âdeti çok yaygýn...
Hiç deðilse ‘cumhurbaþkaný adaylýðý’ gibi olaðanüstü ciddi bir konuda farklý davranýlabilseydi...
Farklý davranýlabilseydi, þimdi itiraz edenleri bile genel baþkaný heyecanlandýran isimden yana kazanmak mümkün olabilirdi. Hâlâ geç kalýnmýþ sayýlmaz; ‘çatý adayý’ olarak belirlenen Ekmeleddin Ýhsanoðlu yakýnda halkýn karþýsýna çýkýp oy isteyecek; ondan önce, neden itiraz eden parti yönetiminden isimlerin karþýsýna çýkartýlmasýn?
MHP’den itiraz sesleri yükselmiyor, ama ayný durum orasý için de geçerli... Ekmeleddin Bey’le tanýþtýktan sonra, MHP’li milletvekillerinin gönlü, adaylýk dilekçesini imzalarken daha rahat olmaz mý?
Önceden yapýlmasý gerekeni sonradan yerine getirmek biraz tuhaf görünebilir, ama hiç deðilse bu yolla ‘istiþare’ mekanizmasý bütünüyle geçersiz görünmekden uzaklaþtýrýlmýþ olur.
Teklif benden, gerisini kendileri bilir...