CHP’ye yeni bir siyasi hikaye lazým da, kim yazacak peki?

CHP’ye yeni bir siyasi hikaye lazým diyenler tam olarak ne demek istiyor anlayabilmiþ deðilim, ama Türkiye’nin en güçlü siyasi hikayesi olduðundan þüphe duymadýðý ‘kuruluþ hikayesiyle’ gerçek bir yüzleþme ve hesaplaþma yaþamadýðý sürece, CHP’nin yeni bir hikayeye sahip olamayacaðýný düþünenlerdenim.

CHP’liler, AK Parti ve HDP’nin neden baþarýlý siyasi hikayeler olduðunu, olmaya da devam edeceðini, þapkalarýný önlerine koyup iyice düþünmeliler.

Her iki hikayenin yani Ýslamcýlarýn ve Kürtlerin sahip olduðu iki farklý siyasi hikayenin müsebbibi, CHP’nin bizzat kendi kuruluþ hikayesidir. Bu hikayenin yarattýðý maðduriyetler ve sebep olduðu trajedidir.

Çehov’un bir sözü vardýr “Hepimiz Gogol’un Kaput’undan çýktýk” diye.

Bir baþka manada, Kürtler’in ve Ýslamcýlarýn bugün yazmakta olduðu siyasi hikaye, CHP’nin Kaput’undan çýktý desek yanlýþ olmaz!

***

Bir iki TV programýnda rastladým, CHP’liler bize yeni bir siyasi hikaye lazým deyip duruyorlar. Kýskanýyorlar AK Parti’yi, onun gibi baþarýlý olmak istiyorlar, ama nasýl olunacaðýný bilmiyorlar.

Erdoðan, özü itibariyle, bir maðduriyet hikayesi olan kendi siyasi hikayesini, halkýn maðduriyet hikayesiyle ve bu maðduriyetlerden doðan yeni, yepyeni taleplerle buluþturmayý bilen bir siyasi lider oldu.

Erdoðan’ý destekleyen halk ‘hizmet siyasetinden’ ziyade, siyasi hafýzalarda yer etmiþ bir ortak hikaye nedeniyle destekledi.

Onlara anlatýlan kendi maðduriyetleriydi. Ve AK Parti’nin yegane siyasi vaadi, özetle bu maðduriyetlerin biteceðine dair bir vaatti. 

Erdoðan, CHP’nin düþündüðünün ve sandýðýnýn aksine, Dersim için özür dilerken, kimseyi kandýrmýyordu.

Türk ve Kürt milliyetçiliðini ayaklarýnýn altýna aldýðýný söylediðinde, Kürt sorunu benim sorunum dediðinde ve Ermeni torunlarýna taziye mesajlarý bildirdiðinde de kimseyi kandýrmadýðý gibi.

Gezi’de ve sonrasýnda Menderes’in fotoðrafýnýn altýna ‘astýnýz’, Özal’ýn fotoðrafýnýn altýna ‘zehirlediniz’ ve Erdoðan’ýn fotoðrafýnýn altýna da ‘yedirmeyiz’ diyerek hazýrlanan o anlamlý afiþleri ortaya çýkaran halkýn ortak hafýzasýndan baþka bir þey deðildi.

***

Þüphesiz, CHP’nin de bir siyasi hikayesi var, CHP’ye oy verenlerin önemli bir bölümü bu siyasi hikayenin hafýzasýna saygýyla hareket ediyorlar, buna da hiç þüphe yok.

Ama bu hikayenin bugün neden yeteri kadar alýcýsý yok sorusuna cevap arayýp bulmak gerekmiyor mu?

CHP’nin bugünkü siyasi hikayesi, elitlerin, muktedirlerin hikayesidir. CHP yýllardýr bu hikayeden bir maðduriyet hikayesi yaratabilmek için çýrpýnýp duruyor. Ama hiçbir þey deðiþmiyor ve CHP yerinde saymaya devam ediyor. 

Lakin, bugünün Türkiye’sinde siyaset cumhuriyetin maðdurlarýný kazanmaktan geçiyor. Ama CHP bu maðdurlarý kazanayým derken, aradaki mesafe daha da açýlýyor..

CHP, neredeyse toplumun tamamýný AK Parti’nin ‘maðdurlarý’ olarak görüyor, bu yanýlsamayla seçim kazanabileceðini düþünüyor, ama AK Parti’nin maðduru yok, AK Parti karþýsýnda yenilgiye uðramýþ muktedirler, yani doksan yýl boyunca baþkalarýný maðdur edip duranlarýn, iktidar kaybý var.

CHP, muhafazakar seçmeni kazanmak için vitrine Ýslamcý bir iki ismi taþýyarak, Kürt seçmeni kazanmak için de Hakkari’ye, bayramlarda seyranlarda turistik geziler düzenleyerek, maðdurlarýn yeni siyasi hikayesine ortak olmak istiyor.

Oysa CHP’liler duymaktan pek hoþlanmýyorlar ama, siyasi hikayeler, deðiþen koþullara göre, restorasyona ihtiyaç duyarlar.

Hakkari’ye turistik turlar düzenlemekle yeni siyasi hikayeler yazýlamaz.

Ve CHP eski siyasi hikayesiyle yüzleþip hesaplaþmadýkça Konya’da, Hakkari’de yeni bir hikayeye sahip olamaz.

Siyasette olsun, edebiyatta olsun, iyi ve has hikayeler; genellikle kötü yazýlmýþ ve sahibini mutsuz etmiþ hikayelerin vakti geldiðinde tereddütsüz yýrtýlýp çöpe atýlmasý yoluyla ancak yeniden yazýlabilirler.

Umutsuz vaka demek istemiyorum, yanlýþ anlaþýlmasýn, ama bana kalýrsa CHP bu kafayla, ne Konya’ya ne Hakkari’ye yeni bir siyasi hikayeyle gitme þansýna sahip deðil.

Hiç mi umut yok diyeceksiniz. Olmaz olur mu, hala bir umut var CHP için.

Konya’yý bilmem, fakat CHP’nin en azýndan, Hakkari’deki siyasi hikayeye ortak olma þansý var.

Ancak görebildiðim kadarýyla, Hakkari’deki hikayenin sahipleri çok istemesine raðmen, CHP neredeyse sýfýr miras ve sýfýr sermaye karþýlýðýnda kendisine sunulan bu ortaklýðý da, eski hikayesinden bir türlü kopamadýðý için, elinin tersiyle sürekli itip duruyor.

Ve bu durumda CHP kendine, kendi ülkesinde, kendi eliyle ‘turistik’ gezilere devam etmekten baþka bir þans býrakmýyor.

Yani CHP’li Mustafa Kemal’in geçen yüzyýlda baþardýðýný, bugünün Mustafa Kemalleri olduðunu iddia edenler bir türlü baþaramýyor!