CHP’yi anlamak için dikkatlice bakın!

Bu iki kare fotoğrafa çok çok iyi bakın.. Bu fotoğraflar tipik bir eski Türkiye portresidir.. Eski Türkiye’yi anlatmaya kalkan herkes cümleye; “.. sivil asker bürokrasi, vesayet, dış güçler, IMF…” falan gibi klişelerle başlıyor.. Kuşkusuz bunlar ve daha fazlası elbette ülkeyi teslim alan çok önemli faktörlerdi.. Ama o yılları anlatacaksak önce İski’nin Suser tankerlerinden başlayacağız.. ‘Su Durağı’nda saatlerce araç bekleyen çocukları anlatacağız.. Bidonunu doldurabildiğinde sevinçle evlerine dönen çocukları.. Burası Pendik. Tarih 1993.. Tabelada ‘Su Durağı’ yazıyor.. Fotoğrafı BYEGM Genel Müdür Yardımcısı dostum Ekrem Okutan yolladı.. Yine bir Suser tankı gelmiş.. Demek 15 gün göz açıp kapayıncaya kadar geçmiş.. Mahalleli daha geceden yer kapmış su durağında.. Saatlerce süren bekleyişin sonunda bidonunu doldurabilen şanslı.. Çünkü bunca uğraşa rağmen bidona su doldurabilmek bile büyük marifet.. Sadece su değil ki.. Hava kirliliği, çöp dağları ve çürümüş yumurta kokulu Haliç’i unuttuk mu?.. Hava kirliliği, Londra'nın 8 kat üzerindeydi. Diyor ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; “CHP çöplük demektir. CHP susuzluk demektir. Sen benim vatandaşımı tezekten kurtarıyor musun? CHP demek tezek demektir…” Şimdi 20 yaş gençliği bu sözleri çok ağır bulabilir.. Fakat İstanbul’un ‘Ruanda’ya benzetildiği günleri yaşayanlar, Erdoğan’ın ne demek istediğini gayet iyi bileceklerdir.. Çoluk çocuk salgın hastalıklara yakalanıyor; anne ve babalar çocuklarının ishalden kurtulması için hastane kapılarında nöbet tutuyordu. Şimdi adını dahi bilmediğimiz; kolera, tifo ve dizanteri gibi hastalıklarla boğuşuyorduk.. Nasıl oldu bu?.. Konformist CHP’lilere bakmayın.. Onlar o zaman da Bağdat Caddesi’ndeki hidroforlu evlerinde keyif sürdüklerinden bu sefaletin farkına bile varmıyorlardı. Ama biz çok çok iyi biliyoruz. Bunu kimin yaptığını da, bu gidişe kimin ‘dur’ dediğini de.. 

 

Endüstri 4.0 teklif ederek kime hizmet ediyor?

Meydanlarda seçmene endüstri 4.0 vaat eden Muharrem İnce’yi zorda bırakacak bir karşı çıkış geldi dün.. BayKar Makina Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar; “Bize başkalarının açık pazarı olmamız ile neticelenecek ve teknolojik açıdan tümüyle dışa bağımlı hale getirecek Almanya’nın Endüstri 4.0’ı, Japonya’nın Toplum 5.0’ı, İngiltere’nin Katapult’u değil, Büyük Türkiye’nin ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ gerek” dedi.. Bakın bu ikaz son derece önemli.. Ve biz yıllarca aslında bu teknolojik bağımlılıkla mücadele içindeyken şimdi çıkıp birilerinin bizi yeniden bu zincirin bir halkası olmaya itmesi ilginç.. Endüstri 4.0 disiplinine uygun bir bilgisayarla üretime geçtiğiniz vakit, gücü elinde tutan ülkeler sizin ne silah yapmanıza izin verir bu sistemle ne de savunma ekipmanlarını modernize etmenize.. Bir saniye o zaman..Bayram değil seyran değil.. Muharrem İnce’nin, bu dosyanın kapağını aralamasının bir nedeni olmalı.. Milli tank çıkarma gemimiz Bayraktar, milli korvet TCG Büyükada, hava savunma silah sistemi Korkut, lazer güdümlü füze Cirit ve diğerleri.. Bizim bu kadar emek verdiğimiz savunma sanayimizdeki yerlileşme hamlemizi, bir yerlerden düğmeye basarak durdurmaya mı çalışıyorlar yoksa?.. 

 

Bir anne tüm dünyayı değiştirebilir

Mekanın cennet olsun Tenzile anne.. Öyle bir evlât getirmişsin ki dünyaya.. Bütün ümmete umut olmuş. Yüzlerce yıldır beklenen adam olmuş.. Arakan’ın gözyaşlarını silen, Somali’nin yardımına koşan, Patani’ye kucak açan, Suriye’yi sahiplenen, Irak için, Afganistan için ağlayan, Bosna’da, Evlad-ı Fatihan’da mirasa sahip çıkan bir lider Recep Tayyip Erdoğan.. Onu dünyaya getiren anne ne güzel annedir..