2019, Türkiye’yi daha ileri götürmek isteyenler için de, tekrar vesayet çukuruna yuvarlamak isteyenler için de çok önemli.
Vesayetin tasfiyesini hazmedemeyenler 2019’daki seçimi “tek þans” olarak görüyor.
Bunun ise referandumdaki “Hayýr” bloðunu her ne pahasýna olursa olsun muhafaza edip, üzerine de “Evet” cephesinden ilave etmekten geçtiðini düþünüyorlar.
Elbette 2019 bir referandum deðil. “Hayýr” oyu kullanan herkes CHP’ye “Evet” demeyecek. Ama bütün “Evet”lerin AK Parti oyu olmadýðý da bir gerçektir. Mesela “MHP’nin referandumda hiç ‘Evet’ oyu yok” düþüncesinin, vahim sonuçlar doðurabilecek bir hata olduðu kanaatindeyim.
Ancak CHP’nin, referandum sonuçlarý üzerine bir strateji bina etmesi çok anormal sayýlmaz.
Nitekim, 2019 için bu stratejiye abanmýþ görünüyorlar. “Hayýr” bloðunu “Erdoðan düþmanlýðý” ile konsolide ederek, “Evet” bloðundan birkaç puan koparabilecek bir muhafazakarý aday yapabilirler.
Yani, çok önemli olan bu 2019’u, sadece 3-5 puan belirleyecek.
Ancak bu seçim sisteminde, FETÖ ve CHP’nin önderliðindeki cephenin hedefe ulaþmasý, sadece AK Parti’den oy koparmasýyla mümkündür.
Yani, CHP bloðu ipi göðüslerse bunu “AK Parti’nin hatalarý”na borçlu olacaktýr.
AK Parti’nin iki büyük riski
Peki AK Parti, CHP’yi nasýl zafere taþýyabilir?
Ýki tür kategorik hata 2019’da AK Parti’ye kötü bir sürpriz yaþatabilir.
Birincisi, iktidar yozlaþmasý ve FETÖ ile mücadele travmasý.
15 Temmuz iþgal giriþiminden sadece bir hafta sonra; 23 Temmuz 2016 tarihli Star gazetesinde, “AK Parti dahil hiçbir yerde FETÖ’cü býrakmayýn” baþlýklý bir yazý yazmýþtým.
Bugün gelinen noktadan geriye baktýðýmýzda sürecin pek de oradaki temennilerimize uygun ilerlemediðini, “aman ha” dediðimiz bazý þeylerin maalesef gerçekleþtiðini görüyoruz.
AK Parti geneliyle, yereliyle önce kendi etrafýndan baþlayabilseydi vicdanlarda taht kurardý ama olmadý.
Allah’tan Genel Baþkan Erdoðan’ýn “Kibirli, defolu ve FETÖ baðlantýlý partilileri” mutlaka ayýklayacaklarýný ýsrarla dile getirmesi milleti tekrar ümitlendirdi.
Önemli olan bu deðiþimin saðlýklý iþlemesidir. Kripto FETÖ takýyyeleri ve bildik siyasi entrikalarla gelen gideni aratmamalý…
Asýl tehlike, vicdanlarda kirlenmek…
Gelelim ikinci büyük tehlikeye…
FETÖ ile mücadele için OHAL kaçýnýlmazdýr.
Ancak FETÖ ve yandaþlarý, bu mücadeleyi sulandýrmak için elinden geleni yapmakta, her bir FETÖ’cü onlarca kanaldan “maðduriyet” algýsý pompalamaktadýr.
FETÖ ile mücadele doðru yapýldýðý sürece AK Parti’ye oy kaybettirmez, oy getirir.
Yeter ki AK Parti’ye veya hatýrlý kiþilere yakýnlýðýna bakýlmaksýzýn bütün FETÖ’cülerle layýkýyla mücadele edilsin.
Ancak FETÖ ile mücadele adý altýnda gerçekten “maðdur” oluþturuluyorsa, sayýsý az bile olsa endiþelenmek gerekir.
Çünkü gerçek anlamda bir tanecik “mazlumun” ahý, arþý titretir.
Bu mücadelenin, “yoðurtla pekmezi ayýrmak” kadar zor olduðunu kabul etmekle birlikte, maalesef makul yanýlma payýný fazlasýyla aþan “gerçek maðdurlar” olduðu da bir vakýadýr ve bence AK Parti için asýl tehlike de bu sessiz kesimin kýrgýnlýðýdýr.
Mücadeleyi kirletmeye çalýþýyorlar
Bu maðduriyetlerin oluþma biçimi muhteliftir.
Emniyet ve yargýda, “FETÖ ile mücadele” kararlýlýðýnýn arkasýna sýðýnan kripto FETÖ’cüler, özellikle aþýrý maðduriyetler oluþturarak, gerçekten insan üstü bir gayret ve titizlikle yürütülen mücadeleyi tartýþýlýr hale getirmek istiyor.
Bir de, ne kadar amansýz mücadele ettiðini(!) göstermek isteyen; her devirde yükselme uzmaný bir kýsým bürokratlar da “konjonktürü kariyere çevirmeye” çalýþýyor olabilir.
Sebep ne olursa olsun millete yansýyan görüntü þudur:
Eskiden beri tanýdýðý FETÖ’cü “abi” ve “abla”lar hâlâ küstahça yoluna devam ederken, yol haritasý FETÖ ile hiç kesiþmemiþ hatta mücadele ile geçmiþ nice masum insan, ilginç senaryolarla cezalandýrýlýyor.
Bu hatalar, FETÖ’nün maðduriyet algýsý ve CHP’nin “Adalet arayýþý”(!) için malzeme yapýlýyor ve faturasý da doðrudan Sayýn Erdoðan’a kesiliyor.
2019’da millî zafer için temiz bir AK Parti ve millî bir bürokrasi kaçýnýlmazdýr.