Çiftçilerin durumu hiç de öyle değil!

Muhalefetin çiftçiler üzerinden yürüttüğü algının iktidar çevrelerinden kimilerini de olumsuz etkilediği görünüyor.

Akaryakıt ve gübrenin pahalılığı üzerinden 'çiftçi tarlaları ekmiyor perişan' diye propaganda yapanların gerçek çiftçilerle görüştüğünü zannetmiyorum.

Piyasadaki pahalılığı bahane ederek toplum üzerinde olumsuz hava estirmek istiyorlar.

Önyargılı birilerini dinleyerek, kimi önyargılı yazı ve haberleri okuyarak resmedilen tablo üzerinden ahkam kesenleri, Anadolu'ya çıkıp çiftçi ile aracısız görüşmelerini tavsiye ederim.

Geçen hafta ben öyle yaptım. Memleketim Tokat'a gittim ve çiftçilerle oturup kâr zarar hesabı yaptık.

Sonuç mu ?

Algının tam tersi, çiftçi zarar bir yana küçümsenmeyecek oranda kâr ettiğini söylüyor.

Durum zaten araziden de anlaşılıyor. Tokat'ın buğday ambarı olan Artova'yı gezdim.

Abartmıyorum, ekilmemiş arazi görmedim. Eskiden bazı tarlalar nadasa bırakılırdı, inanın nadasa bırakılmış hiç tarla görmedim.

Hepsi ekilmiş!

BUĞDAY HESABI

Çiftçilerle oturdum, bir dönüm üzerinden buğday hesabı yaptık.

Bir dönüm araziden 250 ila 500 kg buğday elde ettiklerini söylediler.

Bir dönüm tarlanın 5 litre mazot ile sürülüp ekileceğini (30 TL x5= 150 TL), 20 kg gübre(350 TL) ve 15 kg nitrat (200 TL) atılacağını ve 150 lira da biçime harcanacağını söylediler.

Yani bir dönüm tarlanın ekim gideri toplam 850 TL olduğunu söylediler. Ki herkes de bu kadar gübre ve nitrat kullanmaz.

Bu kadar gübre ve nitrat kullanıldığında asgari 500 kg buğday hasat edeceklerini söylediler.

Bu sene taban fiyatı 7 TL olarak açıklandı. Buna göre bir dönümden elde edilen buğday 3.500 TL ediyor. Devlet dönüm başına 90 TL destek veriyor, bir dönümden en az 5 balya saman elde edileceğini ve balyasını 20 liradan satabileceklerini dolayısıyla 100 TL de samandan gelir elde ediyor.

Bir çiftçi bir dönümden toplam 3 bin 690 TL. gelir elde ediyor. Gideri 850 TL. elinde kalan net kâr 2,840 TL.

Bu bir dönümün hesabı. Çiftçi en aza 30-40 dönüm ekiyor 70 -100 dönüm ve daha fazla ekenler var.

30 dönüm eken 85 bin lira kar eder, 60 dönüm eken 170 bin lira kâr eder!

Dolayısıyla buğday ekenlerin zarar etmesi söz konusu değildir.

Çiftçi muhalefetin iddia ettiği gibi perişan falan değil ekecek arazi arıyor!

ŞEKER PANCARI HESABI

Pancar eken çiftçilerle de oturdum kalem kalem hesap yaptık. Yine bir dönüm üzerinden gelir ve gideri hesap ettik.

Vaziyet aşağıdaki gibi:

Bir dönümün ekim için mazot gideri 10 litre. (300 TL)

Sulama için kullanılan mazot 10 litre. (300 TL.)

Taban gübresi ve ilacı 110 kg. (1.600 TL.)

Vitamin ilaç 100 TL.

İlaç 50 TL.

Çapalama 200 TL.

Söküm kesim nakliye 15 lt mazot. (450 TL)

Bir dönümün toplam gideri 3.000 TL.

Bu ilaçlama ile asgari 8 ton pancar elde edeceklerini söylüyorlar. Pancarın tonu 1.000 TL ediyor. Toplam 8 bin lira gelir elde ediyor.

3000 liralık gideri çıkarsanız bir dönüm pancardan çiftçi 5 bin TL kâr elde ediyor. 10 dönüm ekse 50 bin, 20 dönüm ekse 100 bin lira net karı var.

Şeker oranına göre alım fiyatı artıyor!

Ayrıca fabrikalar özelleştirilmeden önce çiftçiye kota uygulanıyordu. Şimdi kota kalkmış çiftçi istediği kadar ekiyor ve fabrikaya satıyor.

Pancar çiftçisi de halinden memnun.

YAPRAK HESABI

Tokat'ın yaprağı meşhurdur biliyorsunuz. Pazarda markette Tokat yaprağı tercih edilir. Yaprak merkezi olan Niksar'a gittim. Yoğun bağları bulunan Gökçeli'yi ziyaret ettim. Vatandaş bayram ediyor. Yaprak toplandıkça arkasından yeni sürgün yapraklar geliyor çiftçi haline şükrediyor. Geçen sene 10 liraya sattığı yaprak bu sene en az 20 lira yaptığı için her evin önünde kadın erkek oturmuş yaprak diziyorlar. Kazanıyorlar hem de iyi kazanıyorlar!

Ayrıca her sene yeni bağ kuruyorlar. Devlet de destek veriyor. Bu sene sadece Gökçeli de 300 dönüm arazi daha bağ olarak düzenlenmiş malzemesini de devlet vermiş.

'Çiftçi perişan' diyen çiftçiye gitsin görsün.

Tokat Turhal arasındaki ovaya Kazova derler, münbit arazidir. Kazova çiftçisi de daha kârlı diye mısır ve ayçiçeğine yönelmiş. Boş arazi yok!

Sadece besicilik yapanlar, o da kapalı mekânda hayvan besleyenler yem ve otun pahalılığından şikayetçi. Yaylalarda besleyenlerin şikâyeti de yok, hayvanlar akşama kadar dışarda yayılıyor.

Organize sanayi bölgesinde boş yer kalmamış. Köylerdeki kadınlar bile fabrikalarda çalışmaya başlamış.

Yeni açılan Tokat Havaalanı'nı kullandım, uçaklarda yer yok. %95 doluluk var ve ek sefer istiyorlar.

Tokat havaalanından dönerken CHP il yönetimi bir misafir karşılıyordu. Havaalanına emeği geçenlere onlar da müteşekkirdi.

'Ülke yönetilemiyor, yandık bittik' diyenler gerçekleri söylemiyorlar.

Doğrudur, pazarda, markette, konutta kirada pahalılık var ama bu sadece Türkiye'ye mahsus bir durum değil, küresel bir ekonomik dalgalanma söz konusu. Hükümet de vatandaşı enflasyona ezdirmeme istikametinde ciddi gayretler sarf ediyor.

Yalnız, çiftçiler üzerinden yapılan propaganda tamamıyla yalan üzerine bina edilmiş algıdan ibaret!

İnanmayan yukardaki rakamları gerçek çiftçilere sorsun!