Bugün artýk Batýlýlar bile adil olduklarýný iddia etmiyorlar; tam tersine, Batý’nýn vicdanlý unsurlarý, özeleþtiri yaptýklarýnda, devletlerinin politikalarýna en acýmasýz ithamlarý kendileri dillendiriyorlar. Bizim dile getirmemize fýrsat tanýmadan...
Þimdilerde Türkiye’den yükselen Batý’ya yönelik eleþtirilerin yine de bir anlamý var...
Emine Erdoðan da Baþbakan Tayyip Erdoðan da, son zamanlarda, Suriye konusunda kollarýný kavuþturmuþ geliþmeleri izlemekle yetinen Batýlý ülkeler ile uluslar arasý kuruluþlarý kýnayan konuþmalarla kitlelerin karþýsýna çýktýlar.
Her ikisi de haklý.
Nükleer çalýþmalarýný atom bombasý yapmak için sürdürdüðü iddiasýna dayalý yaptýrýmlar Ýran ekonomisini felç edecek boyutlara ulaþtý. Ýddia sadece bir vehme dayanýyor; gerçekliði kuþkulu... Buna karþýlýk Suriye’de her gün onlarca kiþi can veriyor; mülteci durumuna gelenlerin sayýsý bir milyona yaklaþýyor; bizden baþka bir þey yapan yok...
Yalnýzca izlemekle yetinseler neyse, sýkýlmadan Suriye’deki iç-savaþýn üç-dört yýl daha sürebileceði tahmininde bulunan Batýlý politikacýlar çýkýyor.
Ýç-savaþýn üç-dört yýl daha sürmesi, yüz binden fazla insanýn ölmesi, ülkenin yarýsýnýn göçebe hale gelmesi demek...
Batý’nýn çifte standardýyla ilk kez karþýlaþmýyor dünyamýz. Ruanda’da sahneye konulan soykýrýmý uzun bir süre izlemekle yetinmiþti Batýlý ülkeler ve uluslararasý kuruluþlar... Hadi orasý Afrika’da bir ülke; ayný ülkelerin Avrupa’nýn göbeðindeki Bosna-Hersek’te soykýrým olduðunu kendilerinin de itiraf ettiði Sýrp zulmüne ne kadar uzun bir süre seyirci kaldýklarýný unutmuþ deðiliz.
Derinin rengi ve dini kimlik gözünü kör ediyor Batýlýlarýn...
Gerçek bu. Baþbakan Erdoðan ile eþi gerçekleri söylüyor. Talepleri de doðru: Ýkinci Dünya Savaþý sonrasý galiplerin kendi keyiflerine göre oluþturduklarý ‘dünya düzeni’ renk körü ve dini kimlik konusunda da duyarsýz... Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi’nde ‘veto’ hakkýna sahip beþ daimi ülke, daha doðrusu o ülkelerden herhangi biri, bütün dünyayý ‘rehin’ tutabiliyor...
Þimdi Suriye konusunda Rusya ile Çin’in yaptýðý gibi...
Tayyip Erdoðan’ýn dünya düzeni maðduru ülkeler adýna seslendirdiði çözüm önerisi de yerindedir: Geçmiþin artýk kocamýþ sistemi günün þartlarý göz önünde tutularak yenilenmeli ve veto haklý ülkeler çeþitlendirilmelidir. Daha doðru olan, veto hakkýnýn bütünüyle kaldýrýlmasýdýr.
Bu noktada bir ‘es’ vererek üzerinde düþünmenizi istediðim bir konu var: Acaba Batý’nýn Suriye konusuna çifte standartlý yaklaþýmý Türkiye’nin cansiperane çabalarý yüzünden tam fark edilmiyor olabilir mi?
Diðer ülkeler kollarýný kavuþturmuþ geliþmeleri izlemekle yetinirken Türkiye sorunun bir an önce çözümünü istiyor ve çok da çaba sarf ediyor. Bu gayret, yüzeyden bakan Batý kamuoyu tarafýndan ya yeterli görüldüðü ya da yanlýþ yorumlandýðý için, gerçeðin üzerini örtüyor olabilir mi?
Bana olabilir gibi geliyor da...