Çiftlik Bank, Sülün Osman ve dolandýrýcýyý dolandýrmak...

25 yaþýnda bir genç, adý Mehmet Aydýn.

200 bin TL yatýrana aylýk 50 bin lira kazanç vaat eden bir sistem kurduðunu iddia etti.

Polisinden doktoruna, iþ adamýndan öðrencisine 77 bin kiþi toplamda yarým 130 Milyon Dolar yani yarým milyar lira yatýrdý.

Sürekli taze para giriþi olduðu için etkinlikler yapmaktan da, gazete-televizyon reklamlarýndan da, söz verdiði aylýk kazançlarý ödemekten de geri durmadý Çiftlik Bank.

“Dolandýrýlýyorsunuz” dendiðinde de þöyle dedi Çiftlikbankzedeler. “E kardeþim adamlar ödüyor paramýzý”, “Koskoca Beyaz Show’da tanýtýmý yapýldý”, “Eee tamam da dev çiftlik kuruyor adamlar”.

Ýnanmak istiyorlardý, karþýlarýndaki kiþi de inanmalarýný saðlayacak küçük inanç noktalarý oluþturuyordu, hepsi bu.

Bu kadar basit mi? Deðil…

Normalde kimsenin inanmayacaðý, dýþarýdan aptalca görünen bu düzenbazlýklara insanlar nasýl inanýyor peki?

Çünkü yüksek kazanç hýrsý gözlerini bürüyüveriyor.

Saðlýklý baktýklarýnda görebilecekleri gerçekleri görememeye baþlýyorlar.

200 bin lira yatýrdýklarý bir iþin her ay 50 bin lirayý nasýl, ne kadar süre verebileceðini düþünmek yerine, o 50 bin lirayla nasýl bir hayat yaþayabilecelerini düþünmeye baþlýyorlar.

Böylece 50 bin liranýn gelip gelemeyeceðini düþünmeye imkan ve zihin kalmýyor.

Enteresandýr, þimdi dava açacak olan, maðdur olduðunu iddia eden bu 77 bin kiþinin ortak noktasý bir dolandýrýcýlýk niyeti…

200 bin lira yatýrarak ayda 50 bin lira, yýlda 600 bin lira geri alarak bütün bu sistemi kuran saf, temiz çocuk Mehmet Aydýn’ý paralarýný katlama aracý olarak kullanacaklar. Düþünün, biri üç yapacaklar.

Faiz gelirinin %10, döviz artýþ oranýnýn %10 olduðu bir ortamda ana parayý %200 arttýracaklar.

Çünkü bir tek akýllý onlar…

***

1923 - 1984 arasý Ýstanbul’da yaþamýþ olan meþhur dolandýrýcý Sülün Osman bakýn ne diyor:

"Benim dolandýrdýðým insanlar dolandýrýcýydý aslýnda. Yani bana yaklaþma sebepleri beni dolandýrmaktý. Mesela on tane bilezikle geliyorum adamýn önüne akþamdan sonra. Kuyumcunun kapýsýndayýz ve dükkân kapalý.

Karýmýn hastalýðýný anlatýyorum, acilen bilezikleri bozdurmam gerektiðini, o an nöbetçi eczaneye gidip hastaneden istedikleri ilaçlarý almamýn þart olduðunu söylüyorum falan. Hakiki olsalar bileziklerin fiyatý bin lira.

Diyorum ki 300 liraya ihtiyacým var. Paranýn gerisi umurumda deðil, yeter ki karým ameliyat masasýnda kalmasýn. Adam sabah kuyumcuya gidip bilezikleri bin liraya bozdurabileceðini ve birkaç saat içinde havadan 700 lira kazanacaðýný düþünüyor. O arada benim ayakçým da ortaya çýkýyor ve o almak istiyor bilezikleri. Telaþlanýyor adam kazanç imkâný kaybolacak diye. 300 lirayý verip alýyor bilezikleri, be de kayboluyorum ortalýktan. Adam ertesi sabah kuyumcuya gidip de bileziklerin sahte olduðunu öðrenince, dolandýrýldým, diye karakola gidiyor. Ben aranýyorum. Demiyorlar ki ona, be adam 1000 liralýk bileziði 300 liraya almayý düþünürken aklýnda ne vardý, diye. Gayet açýk ki, beni dolandýrmayý planlamýþtý. Ben hayatým boyunca beni dolandýrmaya kalkýþmamýþ tek bir kiþiyi dolandýrmadým."

***

 

Her yýl on binlerce genç yeni bir iþ fikriyle, pýrýl pýrýl bir zihinle bir giriþimcilik öyküsüne baþlýyor.

Bankalar, giriþimcinin teminat olarak göstereceði, ipotek koyacaðý bir varlýðý yoksa kredi vermiyor.

Melek (!) yatýrýmcýlar timsah ýsýrýðýyla giriþimin %60-70’ini küçücük bir paraya ele geçirmek istiyorlar. Onu verirken de, baþlangýç döneminde giriþimlerin yüzüne bile bakmayýp, para kazanmaya baþlamýþ iþleri seçiyorlar.

KOSGEB bile, giriþimciye destek vermeye karar verdikten sonra “Sen harca, bana beyan et, ben sana öyle öderim” diyor. 

Anne-baba zaten baþtan karþý, “Oðlum git bankada iþe gir hayatýn kurtulsun” derdinde…

Kýsacasý pýrýl pýrýl fikirler, ekonomiye katma deðer saðlayacak giriþimler daha baþlamadan kuruyup kalýyor.

Biraz daha þanslý olanlar yatýrýmcý buluyor.

O yeni giriþimlerin tümüne Türkiye’de bir yýlda aldýðý yatýrým miktarý : 66 Milyon Dolar.

Yukarýda hikayesini anlattýðým Mehmet Aydýn’ýn 77 bin kiþiden topladýðý yatýrýmlarýn (!) toplamý ise 130 Milyon Dolar. Yani yarým milyon lira.

Çiftlik Bank gibi vakalarýn en kötü tarafý da bu zaten.

Gençlere “Ben düz yolda, doðru þekilde giderek para kazanamayacaðým galiba” dedirtmek.

Bu ülkede dolandýrýcýlýðýn bu kadar kolay yapýlabilmesinden cesaret bulmalarýna neden olmak,

Ve yüzlerce medya haberine karþý aðýr hareket eden bürokrasinin hantallýðýyla cesaret vermek.

Geçmiþ olsun diyorum.

Bir daha olmasýn diyeceðim ama…

Onun için kafalarý komple deðiþtirmek gerek.