Çıkar kavgasından çıkarlarımızı savunarak çıkmamız şarttır

ABD’nin Rusya yaptırımları içerisinde diplomatik kurallara göre el konulması mümkün olmayan emlaklarına yönelik el koyma üslubuna, Rusya yeni ayna refleksi dedikleri üslupla cevap vermeye başladı. Uzun zamandır Rusya karşılık verilmeyecek diplomatik bina ve kişilere yönelik tavır sergilenmeyecek dese de, şimdi tam tersi yola başvuracağını söylemekte.

Trump’ın gelişine büyük umutlarla bakan Rusya, beklentilerine cevap bulmadıkça karşılık verme yolunu tercih etmekte.

Rusya’da önümüzdeki günlerde Amerikan diplomatik kurumlarına ait emlaklara yönelik hamleler olacağı sinyalini veren Dışişleri Bakanlığı, esasında şimdilik bunu bile caydırıcı olmak için devreye sokmakta.

Rusya’nın, ABD’nin Ortadoğu politikalarına taş koyma isteğinin altındaki motivasyonu, kendine yönelik operasyonları durdurma isteği olduğu aşikardır.

ABD; Rusya ve Çin hattında artırmak istediği gerginlikle, Ortadoğu’daki dengeleri de etkilemekte olduğunu ya bilerek ya da hesabını doğru yapmadan devreye sokmakta.

Almanya’nın Türkiye’ye presinin altında yatan şeyin de, eşzamanlı baskı uygulama gibi heves olacağı ihtimalini bir tarafa atamayız.

ABD; Rusya ve Çin odaklı hamleler yaparken, Türkiye’yi de karşısına almak istememesi doğaldır. Lakin Türkiye’ye yönelik baskıyı başka biri tarafından gerçekleştirebileceği de ihtimal dışı bırakılamaz. Örneğin Almanya’nın hesap kitabının hem de bu hatta olacağı da olasılıklar içerisindedir.

ABD Türkiye’nin Rusya’dan almak istediği S-400’lerden rahatsızlığını dile getirmiş. Türkiye’nin bağımsız politikaları için savunma sistemindeki açıklarının kapatılması şarttır.

Havadan savunma sistemi zamanında olmuş olsaydı, 15 Temmuz’da bir tane kuş bile göklere kalkması mümkün olmazdı.

Türkiye’yi savunmada çaresiz bırakma ciddi bir stratejidir. Şimdi bunu daha ciddi anlamaktayız.

ABD; Ortadoğu’daki absürt dengeleri ile esasında tüm coğrafyada güç odağı olarak Rusya ve Çin’i ciddi etki odağı haline getirmekte.

Türkiye’ye yönelik bunca saldırı Almanya’nın çığlıkları dengesiz akılsız politikaları Amerikan’ın terör örgütleri ile hareket etme ısrarı, Kafkasya ve Orta Asya frekansında Rusya ve Çin etkisini kalıcı hale getirecektir.

Türkiye’nin zayıflatılması esasında Amerika’nın kendi çıkarlarının korunması açısından risk olarak okunmalıyken halen Türkiye’yi idare edilir konumda görme gayreti Türkiye’den daha ziyade Amerikan politikalarını duvara vuracağı aşikârdır.

İsrail’in küstah Osmanlı bitmiştir beyanından bile anlaşılan şu ki; Türkiye’yi Osmanlı olarak görüyor ve yeni hamlelerini yeniden devreye girecek Medeniyetin sinyali olarak yorumlamaktalar.

İsrail’in Mescid-i Aksa operasyonu bir taraftan Müslümanlardan boşaltılmak istenen topraklar içinse diğer taraftan bu dengesiz dönemde yeni İsrail Devleti sınırları belirlemek çabası olduğunu gözardı edemeyiz.

Şimdi böyle bir karmaşık ortamda bizim çıkarlar nedir sorusuna cevap bulmak ve bulurken de tüm dengeleri gözeterek uygulama devreye sokma zamanıdır.

Türkiye’nin içerisinde bu vakaya geniş MİLLİ çıkar parametresiyle bakanların siyasi tarafı ne olursa olsun, odağı ve çıkarı Türkiye olanın devreye sokulması şarttır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendi teşkilatına yönelik çağırışlarını hem de böyle okumaktayım. Kim olursa olsun, bu milli mücadeleye yorgunluğu ve ya başka negatif nedenleri ile zarar verenler varsa devreden çıkarılacaktır. Aynen bu ülkeye ihanet eden tüm odakları devreden çıkarma gayretimiz gibi. Büyük Mefkûresi ve ülküsü, hedefi ve davası olanların devrede olması şarttır. Erdoğan’ın gayesinin bu ve bu gayenin ulvi bir gaye olduğunu idrak etmek şarttır.