Çiller mi, Akþener mi?

Eski Baþbakan Tansu Çiller Pazar günü Yenikapý'da düzenlenen AK Parti'nin muhteþem Ýstanbul mitingine katýldý. Kürsüye çýkan Çiller kalabalýðý selamladý. 

Sayýn Çiller Türkiye’nin ilk kadýn baþbakaný. 

25 Haziran 1993'ten 6 Mart 1996 tarihine kadar 50, 51 ve 52'nci koalisyon hükümetlerinde baþbakanlýk yaptý. 

1996 yýlýnda RP - DYP arasýnda kurulan 54. Hükümette (Refah-Yol) dýþiþleri bakaný ve baþbakan yardýmcýsýydý. 1997’nin 28 Þubat sürecinde, sýrf Erbakan’la hükümet kurduðu için cuntacýlarýn hýþmýna uðrayan siyasetçidir. Cuntacýlar onu hiç affetmedi. Nemalandýrdýklarý medya vasýtasýyla Sayýn Çiller’e ne hakaretler, ne suçlamalar, ne alçaklýklar yaptýlar. 

Çiller mert bir siyasetçi çýktý. 28 Þubat davasýndaki yargýlamalarda o dönemin Refah Partili bazý bakanlarýnýn Çevik Bir’e sarýlýp gözyaþý döktüðünde o, “maðdur" sýfatýyla verdiði ifadede yiðitçe, “28 Þubat bir darbedir” demiþtir. 

Bugün karþýmýzda geçmiþte birlikte çalýþmýþ iki siyasî figür var: Çiller ve Akþener… 

Çiller, “Erdoðan’sýz Türkiye” isteyenlere karþý çýkýyor: 

"Bugün milli bir þuurla buradayým. Ülkemiz kýskaç altýnda. Bu kýskacý dýþ politikada, terörle mücadelede görüyoruz. Bunun yansýmalarýný ekonomide de görmekteyiz. Bütün bunlarýn içinde ciddi bir terör mücadelesi devam ediyor. Bir FETÖ olayýný yaþadýk. Dýþ mihraklarýn nasýl kullandýðýný, bir hain darbenin Türkiye'yi nerelere götürebileceðini gördük. Bütün bunlar ciddi riskler taþýyan meseleler. Þükür olsun son dönemde terör mücadelesinde ciddi baþarýlarý özellikle askerlerimiz Mehmetçiðimiz elde etmekte, destan yazmakta. Terörle mücadele, ayný zamanda bir demokrasi mücadelesidir. Güvenlik olmadan özgürlük olmasý mümkün deðildir. Bu güvenlik ortamýnda ve normalleþme ile özgürlükleri yaþayan vatandaþlar, bu mücadeleyi yapan siyasileri de kucaklarlar.” 

Vicdan sahibi, insaf sahibi vatansever bir eski Baþbakanýn ifadeleridir bunlar. “Ülkemiz kýskaç altýnda” diyor. “Bu kýskacý dýþ politikada, terörle mücadelede, yansýmalarýný ekonomide de görüyoruz” diyor. 

Bu hakikati niye Karamollaoðlu, niye Akþener söyleyemiyor? Erdoðan düþmanlýðý gözleri bu kadar mý kör eder? 

Sayýn Çiller, FETÖ hain darbe teþebbüsünde dýþ mihraklarý iþaret ederken neden Kýlýçdaroðlu “kontrollü darbe”, “tiyatro” der? Neden seçim beyannamelerinde FETÖ’den tek kelime ile bahsedilmez? 

Sayýn Çiller, PKK ile mücadeleyi demokrasi mücadelesi olarak görürken neden Ýnce, Akþener, Karamollaoðlu; PKK’nýn en büyük destekçisi Demirtaþ’a övgüler düzer, ziyaretine gider, cezaevinden salýverilmesini isterler? 

Tansu Çiller, yaþadýðý koalisyon tecrübelerinden hareketle 24 Haziran seçimlerini de deðerlendirerek þunlarý söylüyor: 

“4 veya 5 parçadan müteþekkil bir ittifak var. Bunlar saygýn partiler olabilir, saygýn liderleri de olabilir ama bu eþyanýn tabiatýnda uyumu saðlama zorluðu var. Bu partilerin misyonlarý baþka. Bu partilerin hedefleri baþka, siyasi kültürleri baþka... Bununla birlikte çok acil çözüm bekleyen terör, dýþ politika, ekonomi meselelerine acil çözümler getirecekler. Bunlarý çok zor görüyorum. Koalisyonlarýn tabiatýnda acil çözümlere cevap verme refleksi zayýftýr.” 

Sorumluluk sahibi eski bir Baþbakan olarak Çiller tarihe bir not düþtü. 

“Bu nedenle bugün bir milli þuurla buradayým. Bunu milletime ifade etmeyi bir borç bildim” diyerek, samimi olarak üzerine düþeni yaptý. 

Çiller, “Erdoðan’sýz Türkiye” isteyenlerin karþýsýna dikiliyor, Akþener ise “Erdoðan'sýz Türkiye” diyen koronun güzide bir solisti… 

Çiller kazandý, Akþener kaybetti…