Çin Denizi’nde artan gerginlik

Geçtiðimiz günlerde, Filipinler ile Çin arasýnda bizdeki ‘Kardak Krizi’ gibi bir kriz yaþandý. Çinli balýkçý tekneleri Güney Çin Denizi’nde avlanýrlarken Filipin donanmasýna ait savaþ gemileri balýkçýlarý karasularýndan çýkarmaya ve hem kaçak avlandýklarý hem de Filipinler’e ait alana girdikleri gerekçesiyle avlanmalarýný engellemeye çalýþmýþtý. Bunun üzerine Çin donanmasý da denize açýlmýþ, sonunda Filipinler geri adým atmak zorunda kalmýþtý.

Birçok statüsü tartýþmalý denizde benzer olaylar yaþanýyor son zamanlarda ve ne hikmetse bu sorunlarýn bir tarafýnda hep Çin bulunuyor. Söz konusu bölgedeki adalarda hak iddia eden ülkeler Çin ile     Filipinler’le de sýnýrlý deðil. Güney Çin Denizi’nde Brunei, Vietnam ve Malezya’nýn da adacýklar konusunda Çin ile sorunlarý bulunuyor.

Bu sorunlar o kadar ciddi gerilim yaratmýþ durumda ki, karþýlýklý fiziksel þiddetin kullanýldýðý vakalar bile olduðu ileri sürülüyor. Bir iddiaya göre, Vietnam kendi karasularýna giren Çin ticaret gemilerine küçük sabotajlar düzenleyip, petrol aramasý yapan gemilerin kablolarýný kesip çalýþmalarý engeller hale gelmiþ durumda.

ABD-Çin çekiþmesi

Çin Denizi’nde yükselen gerginliðin en önemli nedenlerinden birisi olarak bölgenin petrol ve doðalgaz kaynaklarý gösteriliyor. Ayrýca, dünya petrol taþýmacýlýðý ve ticaret yollarý açýsýndan son derece önemli bir bölge. Çin’in kendisine geniþ bir etki alaný öngördüðü, deniz üstü ve altýnda haklarý olan diðer ülkeleri de baský altýnda tuttuðu ileri sürülebilir.

Söz konusu gerginliði artýran bir diðer konu ise, ABD’nin de bölgede boþ durmamasýyla ilgili. Bilindiði gibi ABD uzun zamandýr tüm ilgisini Uzakdoðu’ya yöneltmiþ durumda. Bu çerçevede Kuzey Kore’nin nükleer çalýþmalar nedeniyle sistemden izole edilmesini savunan Obama, Güney Kore ziyareti sýrasýnda bu ülkeyle güven artýrýcý yeni anlaþmalar imzalamýþ ve iki Kore sýnýrýna da giderek gövde gösterisinde bulunmuþtu. Benzer biçimde ABD, Vietnam ile de yeni bir savunma ve iþbirliði anlaþmasý imzaladý. Bunun üzerine Çin, ilk uçak gemisini Güney Çin Denizi’nde konuþlandýracaðýný açýkladý.

Bu arada Çin, Vietnam açýklarýnda petrol aramasý yapan bir Hindistan firmasýný tehdit etti; firma iþe son verdi. ABD ise o sýralarda Avustralya’daki askeri personel sayýsýný artýrmakla meþguldü.

Yeni dengeler

Þanghay Örgütü’nün son toplantýsýndan çýkan sonuçlarla bu geliþmeler birlikte okunduðunda, Çin’in Uzakdoðu’nun NATO’sunu kurmaya çalýþtýðý ve bu kuruluþun da kaptaný olmaya soyunduðu söylenebilir. Diðer bir ifadeyle Çin, Okyanuslardaki ABD hakimiyetine son vermeye çalýþýyor ve bu çerçevede de ABD’ye müttefik olan bölge ülkelerini baský altýna alýyor.

Vietnam, Malezya ya da Filipinler’in ABD ile Çin’in giderek keskinleþen rekabetlerinin ortasýnda kalmaktan hoþnut olacaklarý düþünülmemeli; ancak geliþmeler bu ülkelerin iki büyük ülkenin mücadelesine kurban gitme olasýlýklarýný yüksek gösteriyor.

Baþýmýzý ‘Arap Baharý’ndan kaldýrýp uzaklara baktýðýmýzda gördüðümüz manzara, Çin ile ABD’nin ellerinin beldeki silaha uzanmakta olduðunu ortaya koyuyor. ABD’nin Rusya’yý yanýna çekme gayretleri ile Putin’in nazlanmasý bu çerçevede deðerlendirilebilir. Bununla birlikte, her durumda Çin’e yardým edecek ABD müttefikinin bir miktar ceza göreceði, Avrupa ülkelerinin ABD liderliðinde yeniden þekilleneceði, Rusya’nýn ABD’ye yönelik sert açýklamalarda bulunarak Avrupa-ABD yakýnlaþmasýna katký saðlayacaðý ve Türkiye için de AB yolunun yeniden açýlabileceði öngörülebilir.