ÇÝÐ KÖFTECÝ KOMAGENE UZAKDOÐU’DA DÖNER ZÝNCÝRÝ AÇACAK
Dünyaca ünlü pizzacý ve hamburgecilere meydan okuyan Komagene, fast-food’lara alternatif yaratmak üzere dünyaya açýlýyor. Çið köfte ve döneri yaymak üzere kollarý sývayan tarihi marka iþe, Çin’de Dönergene markasýyla zincir kurarak baþlýyor.
Her þey 1998 yýlý sonunda patlayan ekonomik krizle baþladý. Çið köfte baþta olmak üzere geleneksel Türk lezzetlerini üreten Komagene, krizden nasibini alan firmalar arasýndaydý. Marka, 80 þubeye ulaþmýþ olmasýna raðmen ekonomik darboðaz sürecinde kendini toparlayamadý. Ta ki, bir matematikçinin kurduðu biliþim firmasý tarafýndan satýn alýnana kadar. O tarihten itibaren adýný eski bir krallýktan alan Komagene markasý koþmaya baþladý. Ýki yýl içinde yurt dýþý dahil toplam 312 þubeye ulaþtý. Komagene markasýný da bünyesinde barýndýran Yörpaþ A.Þ. Genel Müdürü Çetin Tekdemir, Komagene’yle dünya markasý olmak üzere kollarý sývadýklarýný hamburger ve pizzaya bir alternatif olarak yola çýktýklarýný anlattý. Çiçeði burnunda ‘Dönergene’ dükkanlarýyla Çin baþta olmak üzere ünlü pizzacý ve hamburgercilere rakip olmak üzere yola çýktýklarýný söyleyen Çetin Tekdemir’le hikayesini, gýda sektörünü, proje ve yatýrýmlarýný konuþtuk.
Matematikçiyken gýda patronu olmak nereden çýktý?
Aslýnda Boðaziçi Üniversitesi matematik bölümünü bitirdim. Aðýrlýklý olarak ekonomide iþletme ve ekonomiye de ilgim oldu. Babam memurdu ama benim satýþ ve pazarlama hep aklýmdaydý. Merter’den tiþört alýp sattýðým bir dönem oldu. Biliþim þirketinde çalýþtým. Ta ki kendi þirketimi kurana kadar. Ama ilk iþim Türkmenistan’da ekonomi master’ý yaptýðým dönemde ayný zamanda öðretmenlik yapmam oldu. 2004 yýlýnda biliþimle ilgili kendi þirketimizi kurduk.
Biliþimle uðraþýrken Komagene’yle yollarýnýz nasýl kesiþti?
80 þubesi olan Komagene, 2008 krizinde darboðaza girmiþti. Kendilerini birlikte iþ yaptýðýmýzdan dolayý zaten tanýyorduk. Bizim için yeni bir konuydu. Ama karlý bir iþ olduðunu ve pazarýn çok boþ olduðunu gördük. Görüþmeleri tamamladýk ve þirketi satýn aldýk. Þimdi ürün ve hizmet yelpazesi ile Türkiye’nin ve tabii ki dünyanýn lider etsiz çið köfte zinciryiz. 2.5 yýl sonunda da ikisi yurt dýþýnda olmak üzere 312 þubeyi kurmuþtuk. Komagene, 2005 yýlýnda ilk kez etsiz çið köfteyi piyasaya sundu. Sonra çið köftenin satýldýðý dükkanlar oluþturmaya baþlamýþlar. O dönemde çið köftenin etsiz olmasý düþünülemezdi. Önce tereddütler olmuþ tabii... Türkiye’de hâlâ hiç çið köfte yememiþ, çið köftenin tadýný bilmeyen bir kitle var.
Çið köfte müdavimleri ‘etsiz çið köfte mi olurmuþ’ diyorlar...
Çið köftenin orijinali çið etle yapýlandýr. Ancak doðru þartlar yerine getirilmediðinde zararlý bakteriler ürediðinden yapýlýdýðý yerde hemen tüketilmeli. Nakliyesi, servisi, saklama koþullarý oldukça zor. Etli çið köftenin merkezde üretilip dükkanlara daðýtýlarak satýlmasý gýda saðlýðý açýsýndan mümkün deðil. Etsiz çið köfte de bu ihtiyaçtan doðdu. Etli çið köfteye tepki gösteren bir kitleyi de çekmiþ olduk. Olmayan bir pazarý oluþturduk. Gençliðin büyük çoðunluðu dürüm ve ayraný ciddi þekilde tüketiyor. Fast-food ve pizzaya karþý bir duruþ oluþmaya baþladý. Çünkü kolay, ucuz ve saðlýklý þekilde temin etmek mümkün. Satýþlarýmýzýn yüzde 50’si dürümden geliyor. Yeni bir konsept bu, 5 yýlýmýz doldu.
Etsiz çið köftenin baþka versiyonlarýný deneyecek misiniz?
Ar-Ge sürekli çalýþýyor. Maydanozlu isteyenler var... Yeþilliklerin çeþitlendirilmesi gündemde olabilir. Akdeniz usulü zeytinyaðlý çið köfte geliyor mesela. Suþiyle deneyeceðiz. Ortada balýðýn konulduðu kýsmý çið köfte ile doldurduk. Beðenen bir kesim yakaladýk. Meyveli denemelerimiz var. Bu þekilde kendi içimizde çalýþmalar yapýyoruz. Bunlar henüz yapýlmadý ama zeytinyaðlý olaný yakýn zamanda piyasada olacak. Akdeniz usulü Ege’den daha çok talep görüyor.
Sizin baþka ürünleriniz de var...
12 çeþit mezemiz var. Hepsi de el yapýmý. Sarmadan içli köfteye, þakþukadan Amerikan salatasýna, ezmeden kadayýf dolmasýna hepsi burada ustalarýmz tarafýndan yapýlýyor. Son olarak Osmanlý Saray þerbetlerini ürettik. Dükkan sayýmýzý artýrmaya çalýþýyoruz. Çünkü ulaþýlabilir olmak önemli. O nedenle pazara yeni kulvarlar açmaya çalýþýyoruz. Bunlardan biri de on-line satýþ. Ýnternet üzerinde satýþlarýmýz yakýnda baþlýyor.
Hedeflerinizle ilgili neler söylersiniz, nereye kadar büyüyeceksiniz?
Ayda 130 ton çið köfte üretiyoruz, yýlda bin 500 tonu buluyor. Cironun yüzde 70’i de buradan geliyor. Geçen yýl 14 milyon liralýk bir ciroyla kapattýk, bu yýl 20 milyon liraya çýkmasýný hedefliyoruz. Diðer hizmetlerle beraber 50-60 milyon liralýk bir iþ hacmi var toplamda. 310 dükkanda da bin 500 kiþiye istihdam saðlamýþ oluyoruz. Yeþillik bizim için ciddi bir maliyet oluþturuyor. 312 olan dükkan sayýmýzý ikiye katlayarak 700’leri ulaþtýrmak. Yurt dýþýnda zincir oluþturmak. Bunlarý yavaþ yavaþ yapacaðýz.
Yeni yatýrým ve projelerinize iliþkin neler söylersiniz? Yeni markalar planlýyor musunuz?
Yeni bir marka yaptýk aslýnda, yakýnda hayata geçireceðiz. Dönergene... Türkiye’de ve Çin’de hemen hemen ayný zamanda hayata geçireceðiz. Et dünyada her yerde talep görüyor. 40-50 metrekare dükkanlarla döneri marka olarak dünyaya tanýtacaðýz. Ýlk durak da Çin. Endonezya, Tayland gibi ülkelerde dýþarýda yeme kültürü çok yaygýn. Diðer taraftan ýsýtýcý alan herkes döner yapýyor ama hiçbiri marka deðil, dolayýsýyla da standardý yok. Biz ilk kez bir Türk markasýyla yola çýkýp zincirleþeceðiz. Türkiye’de de 50 maðaza açmayý planlýyoruz. Çin’de de temmuzda ilk dükkanýmýzý açmýþ olacaðýz. Çin’de bir dükkan bizim olacak ancak franchise sistemi ile zincir oluþturacaðýz. Endonezyalý’nýn biri kendi ülkesinde döner zinciri kurmuþ. Bine yakýn noktada satýyor ama tabii bizim dönerimiz gibi deðil. O, kurumuþ eti kesip satýyor. Biz oralara kendi kültürümüzü götüreceðiz. Çin’de 3 yýl sonunda 200 dükkana ulaþmýþ olmayý hedefliyoruz. Çinli ortaðýmýz hedefleri daha yüksek ama biz temkinli davranmayý tercih ediyoruz.
Sizden franchise almak isteyenlerin cebinden ne kadar para çýkacak?
Büyümeyi franchise vererek saðlayacaðýz. Bu yurt içinde de yurt dýþýnda da böyle olacak. Önce dükkanýn yeri ve iþletmeciyi seçiyoruz. 25-30 metrekarelik dükkan olmasý önemli. Ama bazý bölgelerde oturmalý müþteri potansiyeli var. Özellikle Anadolu’da gençler oturup vakit geçirecek mekanlar istiyorlar, oralarda 100 metrekareye kadar çýkabiliyoruz. Büyükþehirlerde ise daha çok büfe tarzý büyüyoruz. Dönergene dükkaný açmanýn yatýrýmcýya maliyeti 90-120 bin lira arasýnda olurken, Komagene yatýrýmcýsý için bu rakam 20-30 bin lira arasýnda oluyor. Bu sistemde giriþimci yatýrdýðý parayý 6 ayda geri kazanýyor.
Çin’de herkes dýþarýda yiyor
Uzakdoðu’ya Türk kültürünü götürüyoruz. Çin’de 3 yýl sonunda 200 Dönergene dükkanýna ulaþmýþ olmayý hedefliyoruz. Çinliler için dýþarýda yemek çok olaðan,herkes dýþarýda yiyor, restoranlar hep dolu. Biz hamburgercilere rakip olacaðýz.
‘Çið köftecisin dediler AVM’de yer vermediler’
ÇÝÐKÖFTE dükkaný açmak az maliyetli, 20-30 metrekarelik bir alan yetiyor. Daha çok caddelerde kuvetliyiz avm’lerde de olmak istiyoruz. Bazýlarýnda da varýz ama bazýlarý hala çiðköfteyi farklý bir algýlarý olduðundan yer vermek istemiyor. Biz bu direnci kýrmak için kampanyalar yapýyoruz. Üniversitelerde tadýmlar yapýyoruz. Türkiye’de bildiðimiz ekmek arasý köfteyi dünya markasý yapýp satan markalarýn savaþý var. Bir marka yaratmýþlar doðru tanýtým ve lojistikle. Ya da böyle kahve markalarý var. O markalarla kýyasladýðýmýzda daha gideceðimiz çok yol var belki ama çiðköfteyi hakir görmek doðru deðil. Bu bizim kültürümüz, bitkisel, lezzetli ve saðlýklý.
Güney Amerikalýlar dürüm, Hintliler tereyað ve acý istiyor
HAMBURG ve Viyana’da dükkan açtýk. Kazakistan ve Çin var sýrada. 10 ülkede pazar araþtýrmasý yapýyoruz. En son Çin, Kore ve Endonezya’daydýk. Endonezya’da Türk okullarýna tadým günleri düzenledik. Hintliler çok beðendi. Pakistan, Ortadoðu, Türk Cumhuriyetleri’nde ciddi pazar görüyoruz. Afrika’nýn bir kýsmý, Güney Amerika ülkelerinin dürüm konseptine çok yatkýn olduðunu gördük. Hindistan acýlý çið köfteyi tercih ederken, ayný zamanda ekmeði sýcak ve tereyaðlý olarak talep ettiler.
Efsaneye göre ilk çið köfte Hz. Ýbrahim zamanýnda doðdu
KOMMAGENE Krallýðý, bugünkü Adýyaman bölgesinde Persler ve Romalýlar arasýnda, dönemin iki süper gücü ile barýþ içinde yaþamýþ bir devlet. Uygarlýk tarihinde 300 yýl boyunca savaþmadan varlýðýný sürdüren baþka bir devlet yok. 2 bin yýl öncesine kadar da hüküm sürmüþ. Ayný bölgede, Þanlýurfa’da Hz. Ýbrahim’in ateþe atýldýðý rivayet ediliyor. Bu olayýn Kommagene uygarlýðýndan 2 bin, günümüzden 4 bin yýl önce gerçekleþiyor. Ýþte çið köftenin tarihi de bu döneme dayanýyor. Dönemin Nemrut’u Ýbrahim peygamberin atýlmasý için büyük bir ateþ yakýlmasýný emreder. Kommagene’deki bütün odunlar toplanýr. Bu sýrada bir avcý avladýðý ceylaný eve getirir. Hanýmýna yemek hazýrlamasýný söyler. Kadýn odun bulup ateþ yakamaz. Ceylan’ýn but tarafýndan etini ayýrýr. Taþla ezdiði eti bulgur, biber ve tuzla karýþtýrarak yoðurur. Böylece ilk çið köfte yapýlmýþtýr.