Çizgi ötesi bir Faust

Aleksandr Sokurov’un serbest Faust uyarlamasý Goethe’nin eserine mizah katan, ayrýksý ve çarpýcý bir yapým. 2011 Venedik Film Festivali’nde kazandýðý Altýn Aslan’a raðmen çok eleþtirilen Faust’u ben beðendim.

Hitler, Lenin, Hirohito ve þeytanýn ta kendisi! Yoksa insanýn ta kendisi mi demeli? Hem servet ve iktidar uðruna yapmayacaðýmýz yoktur hem zaaflarýmýza bir bahane ararýz. O bahane de hazýrdýr ezelden beri: Þeytana uydum, þeytan kandýrdý...

Goethe’nin Faust’u ruhunu þeytana bile isteye satan genç bir adamýn trajedisi üzerinden insanýn kolayca yozlaþabilme eðilimini eleþtiren morale sahiptir. Sovyet Rus sinemasýnýn en büyük ustasý unvanýný Tarkovski’den devralan Aleksandr Sokurov’un yorumu bu eleþtiriye kaba denebilecek bir mizah katýyor, onu olabildiðince maddileþtiriyor; þeytaný ete kemiðe büründürürken ona insandan da insan nitelik kazandýrýyor.

Faust, yönetmenin II. Dünya Savaþý’nda Almanya, SSCB ve Japonya’nýn liderleri (Hitler / Moloch, Lenin / Taurus, Hirohito / Güneþ) üzerine kurduðu iktidar kavramýný sorguladýðý film dizisinin dördüncüsü. Goethe’in yapýtýna sadýk kalmayan ama ihanet de etmeyen, Sokurov’un bizzat belirttiði gibi ‘satýr aralarýný okuyan’ bir uyarlama.

Masalsý ve mistik açýlýþýn ardýndan, bir kadavranýn sergilendiði ilk planýyla tiksinme duygumuzu uyararak, 140 dakikalýk süresiyle sabrýmýzý sýnayarak, zaman zaman görüntüyü deforme ettiði kare formatýyla (makiniste baðýrmayýn boþuna!), soldurulmuþ renkleriyle görme duyumuzu farklý bir estetik için zorlayarak bizi büyüleyen bir baþyapýt var karþýmýzda! Her yönüyle çizgi ötesi, ayrýksý, tuhaf, komik ve çarpýcý bir yapýt.

Sokurov Alman dýþavurumcu sinemasýný referans gösterdiyse de ona pek katýlamayacaðým. 19’uncu yüzyýl ya da daha eski bir tarihte geçtiðini düþündürten yapým, tasarýmýna raðmen ‘modern’ bir film. Sokurov “Neden yine Faust?” sorusunun yanýtýný da kolayca sezdiriyor filmde. Þeytanýn bir tefeci olmasý finans sektörünün, Faust’un hekim ve simyacý oluþu bilimin günümüzde de hala önemli iktidar odaklarý olduðunun altýný çiziyor; karþýlýðý olmadan para ve bilgiden kötülük üretmekle örtüþüyor. Beyaz yakalýlarýn lüks tüketim ve güzel kadýn hedefiyle Faust’un arzularý da ayný. Þeytan ona bunu neyle saðlayacak ki? 

2011 Venedik Film Festivali’nde kazandýðý Altýn Aslan’a raðmen birçok eleþtirmenin “Bakalým zaman ne gösterecek?” tereddüdüyle yaklaþtýðý Faust’u ben çok beðendim. Ancak beni çok rahatsýz eden bir yaný da var: Çok fazla diyaloða dayalý. Ýyi derecede Almanca bilmeyince altyazý okumaktan perdenin bütününe bakamýyorsunuz. Bu da filmin baþarýlý sanat ve görüntü yönetiminden de metninden de alabileceðim hazzý ‘daralttý’.  

FÝLMÝN KÜNYESÝ

Orijinal adý: Faust Yönetmen: Aleksandr Sokurov Senaryo: Aleksandr Sokurov, Marina Koreneva, Yuri Arabov Oyuncular: Johannes Zeiler, Anton Adasinsky, Isolda Dychauk ile Georg Friedrich Tür: Dram Yapým: Rusya, 2011