Hem Hükümet sýnavda Cizre’de, hem “çözüm sürecini önemsediðini” söyleyen KCK.
Hükümet sýnavda, çünkü Doðu-Güneydoðu’da pek çok Cizre var. Hükümet onun için “kamu düzeni duyarlýlýðý”ný seslendiriyor. Çözüm sürecinin paydaþlarýnýn önüne ýsrarla “kamu düzeni olmazsa olmaz”kararlýlýðýný koyuyor.
Ama kamu düzenini saðlama iþini sadece örgüte havale etmek çýkar yol deðil. Bu örgüte, nasýl çözümde “Tek paydaþ” olma çizgisi ile artý hakimiyet imkaný vermiþse, kamu düzenini saðlamada da etkin rol biçiyor.
Þimdi bakýnýz Cizre’ye: Orada o hendekler kazýlmýþ ve günlerce duruyor. Kaymakam ne yapar orada, güvenlik güçleri ne yapar? Maraza çýkar diye mi endiþe ediliyor? “Maraza çýkar” düþüncesiyle böyle kaç yere müdahale edilmiyor? Devletin “Maraza çýkar” düþüncesine hapsedilmesi gibi bir durum mu yaþýyoruz?
Hükümet, mesela çözüm sürecindeki paydaþlarýna, “Þu güne kadar bütün birimlerinizi hukuk içine çektiniz
çektiniz, ondan sonra ben devlet olarak en etkin müdahaleyi yapacaðým” diyemez mi?
Cizre bu iþi için örnek bir alan olarak deðerlendirilemez mi? Þu anda Cizre, devletin hakim olamadýðý bir alan olarak örnek - sembol niteliði arzediyor. Hatta adamlar “Her yer Cizre her yer direniþ” diye, Cizre’yi sembolleþtiriyorlar. Týpký 1980’lerde Fatsa’nýn, kurtarýlmýþ bölge ilan edilmesi ve komün uygulamalarýnýn baþlamasý gibi. O yapýnýn maalesef ‘80 Ýhtilaline kadar devam etmiþ olmasý ve ancak askerler tarafýndan kaldýrýlmasý sivil irade adýna ayýp deðil mi?
Cizre örgüt için de bir sýnavdýr.
Burada “sýnav yaklaþýmý”ný, örgüt adýna çözüm süreci önemsendiði, kamu düzeni konusunda devlet tavrýný dikkate alan bir duruþ içinde olduklarýna dair bilgiler yansýdýðý için zikrediyorum.
Örgüt savaþ dilini benimsiyor olsa, söylenecek bir þey olmazdý.
Ama madem “çözüm”ü konuþuyorsunuz ve devlet, “kamu düzeni olmazsa olmazýmýz” dediðinde, “Evet bundan böyle kamu düzeni ihlal edilmeyecek, yol kesilmeyecek, maskeli gösteriler yapýlmayacak, molotof atýlmayacak, kepenkler kapatýlmayacak, bundan böyle bu tür iþleri yapanlar bizden deðildir” diyorsunuz, o zaman Cizreler olmamalý.
Cizre’de olan biteni “Görünmez el”lere baðlamak, sahiplenmemek anlamý taþýdýðý için önemli.
Ama bu “Görünmez el” enstrümanýný, kamuoyunu aldatmak için kullanmak da söz konusu olabilir ve örgüt bu yolu geçmiþte çok uygulamýþtýr.
Soru þu:
Cizre’de en son 3 kiþinin ölümü ile sonuçlanan, ama ilçede örgüte boyun eðmeyenlere karþý yangýn, sabotaj, tehdit boyutuyla sürdürülen olaylar boyutuyla öldürme hadisesinden aþaðý kalýr yaný bulunmayan iþlerde kim rol aldý? Þayet “Görünmeyen el” varsa, o el kimleri kullandý?
Diyorum ki, eðer çözüm sürecinin paydaþlarý diyelim Hatip Dicle, diyelim Sýrrý Süreyya Önder, diyelim Selahattin Demirtaþ ve diyelim Leyla Zana... En azýndan kendi içlerinde bir “Ýzleme Komitesi”oluþturup, Cizre’de olan biteni araþtýrabilirler. Cizre’de, Yüksekova’da, Þýrnak’ta, Hakkari’de...
Evet Ýzleme Komitesi.
Hani Öcalan’ýn ýsrarla olmasýný istediði, son görüþmelerde de üzerinde mutabakat saðlandýðý bildirilen Ýzleme Komitesi, bizzat parti tarafýndan oluþturulabilir.
Bu noktada Hüda - Par’ýn PKK-KCK-HDP’ye göre çok daha kendine güven içinde olduðunu ve güven verdiðini teslim etmek lazým.
Kategorik suçlamalarla “Ýþin içinde devlet var, þu veya bu yapý var” demek, topu taca atmaktan baþka anlam taþýmýyor. Sokaða sürülen çocuklar olgusu, örgütün ana görüntülerinden birisi olmuþtur hep.
Çözüm sürecinde paydaþ olmak, sözün arkasýnda durabilmek gibi sorumluluklar yüklüyor herkese. Kandil yan çiziyor, olmadý YDG-H yan çiziyor, olmadý, KCK’ya hakim olamýyoruz vs. Bunlarý söyleyen bir yapý ile hangi baðlayýcý sonuca varabilirsiniz ki?
Kanaatimce Hükümet, kamu düzeni konusunda duyarlýlýðýný örgüt cenahýna iletmiþ ve bu noktada bir mutabakat oluþmuþsa -ki mutabakat olsun olmasýn bir devletin varlýðý veya yokluðu noktasýnda kamu düzeninin alternatifinin bulunmadýðý Baþbakan tarafýndan defalarca açýklanmýþtýr- her türlü müdahaleyi yapmak durumundadýr.
“Biz silahlý gruplarý çekeriz dedik ama çekmiyoruz, biz kamu düzenine saygý gösteririz dedik ama göstermiyoruz, vs...” diyen bir yapý, en önce samimiyeti, o yoksa bile ciddiyeti öðrenmelidir.
Ezcümle devlet kararlýlýk, örgüt ciddiyet ve samimiyet sýnavýnda.