Neler Oluyor” programýnda söylediðim bazý þeyler tartýþmalara sebep oldu. Söylediklerimin eksik aktarýlmasý veya saptýrýlmasý yanlýþ anlamalara yol açabilir diye meramýmý özetleyerek bir kere daha anlatayým:
1. Türklerin Müslüman olma süreci Emeviler döneminde baþlamýþ ve hilafetin Abbasilere geçmesinden sonra hýz kazanmýþtýr. Türklerle Araplar, Çinlilere karþý beraberce verdikleri ve Allah’ýn inayetiyle zaferle çýktýklarý Talas savaþýndan itibaren hýzla kaynaþmýþ ve kýsa sürede bir elmanýn iki yarýsý haline gelmiþlerdir. Savaþ meydanlarýnda ve aile ocaklarýnda kanlarý birbirine karýþmýþ, Ýslam kardeþi olmanýn yaný sýra kan kardeþi ve akraba da olmuþlardýr. Genel olarak ýrkçýlýktan uzak durduklarý için Türklerin Abbasi/Arap ordularýnda yer almalarý ve ardýndan Araplarýn Nureddin yahut Baybars gibi Türk komutanlarýn emrinde savaþmalarý -ayrýca Araplarýn ve Türklerin Kürt komutan Selahaddin’in komutasýný kabul etmeleri- sorunlu olmamýþtýr.
2. Türkiye sadece Türklerden, Suriye yahut Mýsýr da sadece Araplardan ibaret deðildir. Kahire’de sokakta çevirdiðiniz herhangi bir Mýsýrlýnýn kökeni Arap olabileceði gibi Türk, Çerkes, Arnavut, Laz, Kürt de olabilir... Ayný þey Suriyeliler için de geçerli... Kuzey Afrika’da “Kuloðullarý” diye anýlan Türk-Arap melezleri var ve bunlarýn sayýlarýnýn milyonlarý bulduðu söyleniyor... Türkiye’nin bazý illerinde adýyla sanýyla Arap topluluklarýn yaþadýðýný ve kendilerine Kürt diyen pek çok sülalenin aslýnda Arap kökenli olduðunu veya Kürt kanýyla beraber Arap kaný da taþýdýðýný biliyoruz... Arap kanýyla baþka kanlar, Türk kanýyla baþka kanlar, Kürt kanýyla baþka kanlar da birbirine karýþmýþtýr... Baþka topluluklarla akrabalýk baðý kurmamakta ýsrar eden bazý ‘kapalý devre’ Türkmen, Arap, Kürt, Asuri, Berberi vs. aþiretler hariç tutulursa, Ortadoðu ve Kuzey Afrika’da ‘saf ýrk’ filan kalmamýþtýr ve dolayýsýyla bu topraklarda ýrkçýlýk yapmaya kalkýþmak fena halde saçmadýr. “Biz Türküz; önce Türkler!” yahut “Biz Kürt’üz; önce Kürtler!” diyerek mesela “Filistin’de ne iþimiz var? Araplar kendi baþlarýnýn çaresine baksýnlar” diyenlere tatsýz bir sürpriz yapalým: Et-Türkî, El-Ýstanbulî, El-Kürdî gibi yaygýn soy isimlerinden de anlaþýlabileceði gibi, Filistinlilerin önemli bir kýsmý köken olarak Türk ve Kürt’tür (Kudüs’ü iþgal eden Haçlýlar Müslüman nüfusu kýlýçtan geçirmiþlerdi. Selahaddin Eyyubi Kudüs’ü fethedince Araplarla beraber birçok Türk ve Kürt topluluðu da Kudüs’e yerleþtirdi. Memluk ve Osmanlýlar döneminde de nüfus transferleri oldu tabii.
3. Türkler ve Araplar, baþta Kürtler olmak üzere diðer Müslüman komþularýyla beraber, Ýslam topraklarýný savunurken, bütün bir doðu dünyasýný Avrupa’nýn vahþi Haçlý sürülerine karþý, sonra bütün bir batý dünyasýný vahþi Moðol sürülerine karþý da savunmuþtur. Sudanlý mütefekkir Abdülvahhab El-Efendi’ye göre bu muazzam direniþler sayesindedir ki bugün hâlâ medeniyet diye bir þeyden söz edebiliyoruz.
4. Ýslam’ýn ve aslýnda bütün insanlýðýn iki öncü atlýsý olan Araplarýn ve Türklerin 1000 yýlý aþkýn bir süre boyunca sergiledik-leri þiirsel birlik dünya tarihinde eþsizdir. Bu kadar iç içe geçen, tarihleri bu kadar müþterek olan ve birlikte bu kadar büyük destanlar yazan baþka iki halk yoktur.
5. Bazý Müslüman Türklerin Emevilerle sorunlarý olmuþ olabilir, bazý Araplarýn Osmanlýlara karþý Avrupalýlarla iþbirliði yaptýðý inkâr edilemez, fakat böyle þeylerin deðiþtiremeyeceði bir gerçek var: Müslüman Araplarla Müslüman Türkler tarihin hiçbir yerinde blok halde karþý karþýya gelmemiþlerdir. Bu anlamda bir Arap-Türk savaþý yoktur. Osmanlýlarý Suriye, Mýsýr ve Hicaz’a taþýyan Mercidabýk Savaþý da bir Arap-Türk savaþý deðildir, zira Osmanlý’nýn Mercidabýk’ta savaþtýðý devlet Memluk devletidir; bilindiði gibi Memluk devleti Kýpçak Türklerinin kurduðu ve son döneminde Çerkeslerin vaziyet ettiði bir devlettir. Þerif Hüseyin ve birkaç bin adamýnýn isyanýna “Arap Ýsyaný” damgasýný vurup “Araplar bizi sýrtýmýzdan vurdu” demek de akýl kârý deðil, zira Þerif Hüseyin isyaný marjinal bir harekettir ve onun arkadan vurduðu “Biz”e Araplar da dahildir. Osmanlý ordusu Araplarýn da ordusuydu ve Kemalist Falih Rýfký Atay’ýn Zeydin Daðý adlý kitabýnda da okuyabileceðiniz gibi Kanal Seferi’nde (Þerif Hüseyin’in belki de en faal olduðu cephede) ilk vurulan Osmanlý askerleri daima Arap askerler olmuþtur.
Konuya gelecek yazýda devam edeceðiz inþaallah. “Ümmet”, “Ýslam Birliði”, “Gayrimüslimler” gibi baþlýklarla...
Hilal Kaplan
Ýnternet haber sitesi Habervaktim, Hilal Kaplan hakkýnda acayip þeyler yazmýþ. Niye yazmýþ, Hilal Kaplan’ý niye hedef tahtasýna koymuþ, O’nu kötülemekle neyi murat etmiþ, hiç anlamadým. Býraksalar artýk böyle þeyleri. Ayýp oluyor, itici oluyor.
Hilal kardeþimiz candýr.
