Çocuðuna bu filmleri niye izletiyorsun!

Sinemada çocuklarýyla birlikte þiddet içeren filmler izleyen aileleri uyaran Prof. Dr. Bengi Semerci, bu nedenle bir gün ‘dövülmekten’ korkuyor. Prof. Bengi, sinemada yüceltilen küfür ve þiddetin çocuklardaki etkisine dikkat çekiyor.

Prof. Dr. Bengi Semerci: 30 kiþinin öldürülmediði filmler artýk filmden sayýlmýyor ve kahramanlar öldürdüðü oranda kahraman oluyor.

Ýstanbul Üniversitesi (Ý.Ü) Hukuk Fakültesi tarafýndan düzenlenen 3. Uluslararasý Suç ve Ceza Film Festivali’nin bu yýlki ana temasý ‘Çocuk(ça) Adalet’ ve ‘Suça Sürüklenen Çocuklar’. 13 Eylül’de baþlayacak ve bir hafta sürecek festivalin filmleri Atlas, Niþantaþý City life, Beyoðlu sinemalarý ile Ý.Ü Kongre ve Kültür Merkezi’nde gösterilecek. 46 ülkeden 100 filmin yer alacaðý bu büyük organizasyon öncesinde, etkinliðin direktörü Prof. Dr. Bengi Semerci’ye sinemanýn çocuklara etkisini’ sorduk.

-Festivalde ‘Sinemanýn çocuk psikolojisi üzerinde etkisi’ tartýþma konusu. Sinema, çocuðu suça itiyor mu?

Þiddete meyilli olmayan hiç kimseyi hiç kimse þiddete meyilli hale getiremez. Ama bazý yaþ gruplarýnýn etkilenme düzeyi farklýdýr. Çocuk dediðimizde, 18 yaþa kadar sürdüðü, beynin ve toplumsal yaþamýn sürekli deðiþim gösterdiði bir dönemden bahsediyoruz. Sinemada gösterdiðiniz bir cinayet ya da sadistçe bir þeyi, 10 yaþýndaki bir çocuðun algýlamasýyla 30 yaþýndaki eriþkinin algýlamasý farklýdýr. Sorun, hangi yaþ grubuna neyi izlettirmemiz gerektiði konusu. Akýllý iþaretler var ama siz onlara uyulduðunu görüyor musunuz? Ya da sinemaya gittiðinizde ben çok sýk rastlýyorum, hatta ‘Birisi bir gün beni dövecek’ diye korkuyorum çünkü müdahale ediyorum. Üstünde yazýyor ama aile almýþ 5 yaþýnda çocuðu sokmuþ oraya; þiddet, cinsellik ya da gerçekten o yaþ grubunun olumsuz algýlayacaðý herþey... Biz çocukken en þiddetli filmler kovboy filmleriydi. Onlarda bir iki kiþi ölüyor, hep iyiler kazanýyor ve asla isteyerek öldürmüyorlardý. Dolayýsýyla çocuk kafanda ‘durup dururken insan öldürülemeyeceði’ gibi bir düþünce yerleþiyordu. Þimdi 30 kiþinin ölmediði film artýk filmden sayýlmýyor. Ve kahraman öldürdüðü oranda kahraman oluyor, yüceltiliyor. Bu 10 yaþýndaki bir çocuk için þu demektir: ‘Ne kadar çok adam öldürürsem o kadar deðerli, saygý gören biri olurum.’ 

-Kültür ve Turizm Bakanlýðý’nýn desteði, senaryo denetlemesi, hatta sansür olarak nitelenen önlemleri var ve gerekçesinin de ‘çocuk izleyici’ olmasý eleþtiri konusu. 

Sinema salona gidip para verilip izlenen bir þey, orada yaratýcýnýn dürüstlüðü þuradan kaynaklanmalý:  ‘Ben bu filmi, þu yaþ grubu için seçtim.’ Giþe yapabilmek için küfürbaz ve kötü bir kahramaný neredeyse çocuk filmi gibi sunuyor. Kendinizi denetleyemiyorsanýz, sizi baþkalarý denetler. Amerikalý yönetmenler bunu çok iyi öðrendi çünkü öyle bir sivil toplum baskýsý var ki sonraki filmlerinin ailelerce protesto edileceðini biliyor. Televizyonsa evinizin içindedir.

-Ama bütün sinema filmleri sonunda televizyonda gösterilir.

TV ücretsizdir ve her türlü sosyo-kültürel durumdaki insanýn evine girer, dolayýsýyla onun denetimi gerekiyor. ‘Çocuklara zararlý mý, zararsýz mý’ panellerinin en sonunda ailelere ‘Lütfen aynaya bakýn ve yüzleþin’ diyorum. Çünkü ‘Çocuðu þöyle korumanýz lazým’ dediðimde,  ‘mýy mýy’ yapýyorlar. RTÜK temsilcisi de konuþmaya ‘Þunu da yasaklamanýz lazým’ diye baþlýyor, sonra da ‘sansür’ diyorlar.

-Cinayet ve toplu katliamlarýn yaþandýðý, bunlarýn beyazperdeye aktarýldýðý ABD’de üretilen filmler, burada da seyrediliyor ama Türkiye’de toplum bu filmlerden etkilenmiyor... 

Oradaki katliamlar bireysel patolojilerle ilgili ama çekilen filmler o katliamlarý övmüyor. O filmden çýkarken ‘Bu kadar eziyet çekmiþ, bu çocuðun da hakkýymýþ bunu yapmak’ hissini yaþamýyorsunuz. Çocuk suçluluðu konusunda son 2, 3 ay içinde 300 küsur film izledim. Hangi sinema nasýl bakýyor? Tabii ki Þili’den, Türki Cumhuriyetlerden, Kanada’dan gelen bir filmi izlerken o kültürel farklýlýklarý görüyorsunuz. Neyin suç olduðu, neyin olmadýðý gibi. Hangi kültürde olursanýz olun mutlak doðru þeyler var.

Ývedik çocuk filmi derseniz sansür isterim

-Eski Yeþilçam komedilerinde Kemal Sunal ya da Hababam Sýnýfý filmlerinde de günümüz Cem Yýlmaz ve Þahan Gökbakar filmlerinde de küfür de hep tartýþma konusu. Komedilerdeki küfür çocuklarý küfürbaz yapar mý?

Etkiler tabii, çok sempatik birinden küfür duyuyorsunuz. Komedi filmi demek, çocuk filmi demek deðildir. Kemal Sunal filmleri çocuk filmi deðildir ki. Cem Yýlmaz da gösterilerini çocuklar için yapmýyor, eriþkinler için yapýyor. Recep Ývedik’in yapýmcýsýyla tartýþtýðýmda ‘Ben çocuðuma seyrettiriyorum, bu çocuk filmidir’ dedi. Orada durmak zorunda, o zaman sansür isterim. Onun çocuðunu korumak da benim görevim, o koruyamýyorsa. Eski Yeþilçam hep suçlanýyor, bence bu anlamda çok daha hoþ filmler var. Çocuk suçluluðu taramasý yaparken dikkatimizi çekti, hiç yok Türk Sinemasý’nda. Eski Sezercik, Ayþecik filmleri muhteþem. O dönemdeki polis modeli þu an yok. Cezalandýrmayan, yaptýðý yanlýþý ona göstermeye çalýþýp ona bir yol bulmaya çalýþan kolluk ve hakim modeli var, çok daha iyi bir þey. Türk Sinemasý o zaman daha doðru bakýyormuþ.