Dünyanýn hemen her yerinde çocuklarýn belli yaþ aralýklarýnda sorduðu sorular benzerlik gösteriyor. Kimi akþam yemekte ne olduðunu merak ediyor, kimi Allah’ýn nerede olduðunu? Her akþam ayný saatte gelse de babasýnýn ne zaman evde olacaðýný soran çocuklar hiç de az deðil. Bu tür sorularýn ardýnda çocuðun baþka bir ihtiyacýnýn, “güvenlik” konusunun yattýðýný belirten uzmanlar anne babalara altýn deðerinde önerilerde bulunuyor. Tara Kitap’tan yeni çýkan Çocuklarýn En Çok Sorduðu 50 Soru’yu Dr. Susan Bartell kaleme almýþ. 3-8 ve 8-12 yaþ arasýndaki çocuklara yönelik olarak iki cilt halinde yayýnlanan kitabýn tanýtýmý için düzenlenen toplantýda konuþan Psikolog Jülide Sevim, “Çocuklarýn sorularýný dinleyin. Çünkü sorduðu þeyi sormuyordur. Alt metni okumaya çalýþmayýn, tahmin etmeyin. Yanýlýrsýnýz. Bizden daha zekiler ve daha kompleks düþünüyorlar” diyor. Sorulan en absürd soruya dahi son derece rahat bir ses tonuyla cevap verilmesi gerektiðini anlatan Sevim, þöyle devam ediyor:“Bütün sorularýn gerisinde güvenlik ihtiyacý vardýr. ‘Akþam kaçta yemek yiyeceðiz? Babam eve gelecek mi? Bu hafta sonu beraber bir þey yapacak mýyýz?’ gibi son derece güncel sorularýn gerisinde bile ‘Birlikte olmaya devam edecek miyiz? Bana sahip çýkýyor musunuz?’ gibi temel güvenlik sorularýný cevaplamaya yönelik bir ihtiyaçtan bahsediyoruz demektir. ‘Uçak düþer mi?’ sorusuna verilecek cevap; ‘Düþmez!’ Tek cümle.”