Evlerde uzaktan kumanda kadýnlarda mý erkeklerde mi diye tartýþýlýp durur ya, kumanda uçaklarýn elinde aslýnda. Bir reyting tablosu açýp TRT Çocuk’un ilk yüze soktuðu program sayýsýna ya da Baby Tv sayesinde D-Smart’a geçen abone sayýsýna bakmak yeterli.
Peki bu kanallarda reklamlara acaba ne kadar dikkat ediliyor. TRT Çocuk kendi iç disiplini sayesinde cips ve kolalý içeceklerin reklamlarýný yasakladý ama ya diðerlerinde durum ne? Ben söyleyeyim felaket...
Bir kere obezite derdi, mücadelesi falan gibi bir sýkýntý yok.Her çeþit hazýr gýda ürününün reklamý bol bol yapýlýyor. Bir de ekrana gelen çizgi film karakterlerinin oyuncak tanýtýmlarý var ki esas anne babalar için dert o.
Hadi bir kere döner anlarým ama bir kuþakta 4-5 tekrar demek, bir telefonla kapýnýzda demek parasý olan için de olmayan için de dert zira tüketme alýþkanlýðý ve sýklýðý konusunda sýkýntý yaþanýyor.
Sonra Barbie markasýnýn giderek genel tanýmlama adýný aldýðý bebekler.Geliþmiþ ülkelerde bu bebeklerin çocuklar ve insanlarýn bilinç altýna iþlediði ideal fizik ölçüleri tartýþýlýyor. Hatta Amerika’da 19 yaþýnda gerçek bir genç kýzýn ölçülerinde Lammilly adýyla bir bebek üretildi. Tamam bu tarýþma Türkiye için erken olabilir ama diðer reklamlarý ne yapacaðýz? RTÜK’ün bu konuda etkin ve gerçekten uygulanan bir düzenlemeye gitmesi þart.
Televizyon kanallarýný reklamlar yaþatýr, bu doðru ama gýdada içerik, oyuncakta da militan pazarlama yöntemlerine karþý mutlak yapýlmasý gerekenler var.
Maç yayýný reklamlarý...
Digiturk, naklen yayýn haklarý için yýlda yaklaþýk 450 milyon dolar para ödüyor.ÝDO’nun 861 milyon dolara özelleþtirildiðini düþünürsek rakam kafada daha net canlanýr.
Peki Digiturk ödediði bu parayý nasýl çýkaracak? Ticari yani maçlarýn toplu seyredildiði yerlerden alýnan para ve reklam geliriyle. Devre arasý reklam seyrettirmek zordur. Maç önü ve maç sonu reklam kuþaklarý daha çok iþ yapar. Bir de maç içi reklam bantlarý var ve aslýnda en fazla o bantlar seyredilir. Ancak bu da hem Digiturk hem de reklamcý için zor, kötü bir anda verilen reklam fayda deðil zarar verir.
Digiturk maç yayýnýnda reklam yayýný yapma iþini iyi beceriyor, top kaybolmuyor. Ahmet Çakar, Beyaz Tv’de prezervatif reklamý ve metnine isyan etti, tartýþmaya deðer bir itiraz bu.
Ancak tek dert o deðil. Reklam bantlarý ve futbola gönderme yapýlan yerlerde yaratýcýlýk konusunda da zaman zaman sýkýntý yaþanýyor. Hakemin baraj yerini iþaretlediði, sarý kartýný kullandýðý, gol kararý verdiði ya da pozisyonlarýn tekrarý sýrasýnda giren bantlar biraz daha yaratýcý olsa sanki reklamlar daha iþlevsel olacak.
Bu hafta bir deodorant firmasý hakemin baraj çizgisi çektiði an “Bazýlarý iz býrakýr” bant reklamý girdi aklýmda kaldý ama koca maç yayýnýndan aklýmda daha fazla reklam kalmasýný umuyordum.Daha yaratýcý reklam demek daha çok dönüþ demek ya, hatýrlatayým istedim...