Önümüzdeki hafta vizyona girecek olan Sera filminin genç oyuncusu Nehir Büyükakçay ilk filmindeki heyecanýný ve gelecekten beklentilerini Star Pazar’a anlattý.
Çocukluk hayali þarkýcýlýk olan Nehir Büyükakçay, lisedeyken oyuncu olmaya karar veriyor. Sera filmiyle sinemaya adým atan genç oyuncu “Beyaz perdede kendimi görmek çok güzel” diyor.
Sinemamýzýn genç oyuncu üretmekte üstüne yok. Üstelik bu yeni isimlerin çoðu da baþarýlý performanslar gösteriyor. Fakat bu isimleri bir iki film sonrasýnda kaybediyoruz. Dikkat etmezsek genç oyuncu üreten deðil tüketen bir endüstriye sahip olacaðýz. Ýþte bu genç oyunculardan biri de Nehir Büyükakçay. 22 Aralýk’ta vizyona girecek Sera filminde oynayan güzel ismi daha iyi tanýmak ve onlara hak ettikleri önemi vermek için bu röportajý yaptýk. Bakýn ilk filminde oynayan ve umut vaat eden Nehir bizlere neler anlattý.
- Senaryoyu okuduðunuzda sizi etkileyen þey ne oldu?
Senaryo psikolojik gerilim, dolayýsýyla insan psikolojisini ve metafizigi irdeleyen bir hikaye olduðu için ilgimi çekti.
- Rolünüzden bahsedebilir misiniz?
Ben Sera’nýn doðaüstü varlýklarla iletiþim kurma yeteneði yüzünden yaþanmýþ bir davadan dolayý onunla bir hesabým var açýkçasý. Meraklý ve intikamcý bir karakteri canlandýrýyorum.
- Bu sizin ilk uzun metrajýnýz. Sinema size baþka bir heyecan hissettirdi mi?
Uzun metraj deneyimi olarak Sera bir ilkti, benim için de verimli oldu. Sinema beni hep heyecanlandýrýr; sinemaya zaten düþkün birinin kendini beyazperdede görmesi çok güzel.
- Sinemada en çok hangi türü seversiniz. Sizce fiziðiniz hangi türe uygun?
Her türden film izleyebilirim. Ýzlemeye deðer hikayeyse hangi türden olursa olsun sinemada görmek isterim. Bunlardan daha çok romantik-komedi ve aksiyona daha uygun olduðumu düþünüyorum ama oyuncu herþeyi oynayabilmeli.
- Bazý rollere hazýrlanmak gerekir. Mesela tarihi bir kiþiliði oynuyorsanýz araþtýrmalýsýnýz. Bir de kendi tecrübenden yola çýkarak hazýrlanýlan roller vardýr. Bu filme nasýl hazýrlandýnýz?
Bu filmdeki rolümde araþtýrma yaparak oynayacaðým bir durum söz konusu deðildi çünkü hýrs, intikam gibi duygular insanoðlunun zaten içinde var. Sadece büründüðüm karakterin kendi karakterim olduðunu hissederek yansýtmaya çalýþtým.
- Perde güzel kadýný sever. Ama oyuncu bu güzelliðine hem tecrübe hem de kabiliyetini katmalý. Bu anlamda nasýl bir yapýlanma içindesiniz?
Her kadýn oyuncu çok güzel olmayabilir ama öyle bir oynar ki izlemeye doyamazsýnýz. Yarýn bir gün eski güzelliðiniz kalmayabilir, yaþ alabilirsiniz ama her yaþta kendini izletebilecek bir kadýn oyuncu olarak anýlmak isterim. Bir yandan kendini önemseyen, kendine bakan biriyim. Tecrübeyle de oyunculuðumu geliþtirmek niyetim. Sette insan çok þey öðreniyor. Umarým daha öðreneceðim çok þey vardýr.
- 1980 sonu ve 90’larýn ikinci yarýsýna kadar sinemada feminizmi hissediyorduk. Bunun faturasýný ödeyen kadýn oyuncularýmýz vardý. Müjde Ar, Nur Sürer gibi. 2000 sonrasý sinemamýzda bu anlamda geriye bir adým atýldýðýný düþünüyor musunuz?
Ben kadýnlarýn o zamandan bu yana sinemada özgürleþtiðine inanýyorum. Fakat hala günümüzde kadýnlara yönelik tonla olayla karþýlaþýyoruz, hala özgürleþemediðimiz çok konu var ve bunlar ne kadar çok iþlenirse bilinçleneceðiz. Kitaplarda, beyazperdede, televizyonda iþlenen boyun eðmeyen, güçlü, kendi kendine yeten kadýn figürü eskiye nazaran fazlalaþtý. Dileðim daha da çoðalsýn ve bizler de buna öncülük edelim.
- Sinemamýzýn kökleri Yeþilçam’a dayanýr. Sizin oyunculuðunuzda Yeþilçam’ýn etkisi var mý?
Yeþilçam’a aþýðým. Küçüklüðümden bu yana kaçýrdýðým yeþilçam filmi yok sanýrým. En çok da bize yansýttýðý masumiyeti seviyorum. Þimdi o dönemin etkisi pek kalmadý. Bizler daha realistiz artýk.
- Oyuncu olmayý ne zaman istediniz? Küçüklüðünüzde böyle bir özleminiz var mýydý?
Çocukken elime saç fýrçasýný alýp þarký söyler, taklit yapardým, çok da hareketli bir çocukluk geçirdim. Oyuncu olma hayalim lisede baþladý fakat üniversitede baþka bir bölüm okudum. Beni konservatuara yönlendiren kimse olmadý. Kendi þartlarýmla dýþarýdan kurslar bitirdim, tiyatro yaptým, dizilerde ufak ufak baþladým.
Sinema beni hep heyecanlandýrýr; sinemaya zaten düþkün birinin kendini beyazperdede görmesi çok güzel.