Çocuklar bayramý hak edecek ne yaptý?

Þu dünyada en üzüldüðüm þey Meclis’in açýldýðý 23 Nisan’ýn Çocuk Bayramý yapýlmasý. Sanýrsýn ki yýl boyunca þantiyede çalýþýyor, sýva yapýyor, çimento taþýyorlar... Bütün yaptýklarý çikolata, þeker yiyip cam çerçeve indirmek. Onlara zaten her gün bayram.

23 Nisan ülkemizde Çocuk Bayramý olarak kutlanýyor. Peki çocuklar böyle bir bayramý hak edecek ne yaptý? Bir baþarýlarý vardý da biz mi görmedik? En büyük baþarýlarý yemeðini bitirmek olan bir gruptan bahsediyoruz.

Çocuklara böyle bir bayram vermek gereksiz. Çocuklara her gün bayram zaten. Her gün parkta, bahçedeler. Ekstradan bir bayram vermenin manasý ne? Sanýrsýn ki yýl boyunca þantiyede çalýþýyorlar, sanýrsýn ki sýva yapýyor, çimento taþýyorlar... Bütün yaptýklarý çikolata yiyip cam çerçeve indirmek.

O ÞÝÝR DÝNLENECEK

“Çocuklar gülsün diye...” Bak sen! Çocuklar zaten gülüyor. Neye güldüklerini bilmiyorum ama gülüyorlar. Hatta en berbat esprilere bile... Geçen gün yeðenime “Sana Japon taklidi yapayým mý” deyip gözlerimi çekik hale getirdim, gülme krizine girdi. Bu mudur yani? Sen buna gülersen ben neden iyi espri yapmak için kendimi kasayým ki? Kalite yerlerde ama kahkahayý basýveriyor. Dolayýsýyla çocuklar gülsün diye bayram vermenin manasý yok.

En üzüldüðüm de Meclis’in açýldýðý bu özel günün çocuk bayramý yapýlmasý. Meclis’in açýlmasýnda çocuklarýn ne gibi bir katkýsý var acaba? “Demokrasi isteriz” deyip yürüyüþ mü yaptýlar, miting mi düzenlediler? Onu býrak, Meclis’in açýldýðý gün neredeydiler? “Dur yerleri de biz silelim, þu sandalyeleri de biz taþýyalým” deyip bir iþin ucundan tuttular mý? Hayýr. Tam tersine ayakbaðý olmuþlardýr. Pek çok milletvekilinin uykusuz gecelerinin sebebi bu keratalardýr.

Öte yandan bayram veriyorsun vermesine ama keratalar eðlenmiyor ki? Neymiþ, sýra sýra dizilip saatlerce kötü þiirler dinlemek çok sýkýcýymýþ. Bak, bak!

Ben sana bu bayramý veriyorsam sen de o sýraya girip o þiirleri paþa paþa dinleyeceksin arkadaþým! Beðenmiyorsan geri ver bayramý. O istiyor ki cebine bir 10 lira koyalým, istiyor ki çikolata verelim, þeker verelim.

Ýstiyor ki bir deðil iki deðil tam 5 kavanoz bal verelim, üstelik polen de hediyesi olsun. Yok öyle yaðma!

GÖZÜN?DOYSUN?GÖZÜN

Peki kendilerine bir bayram verilen çocuklarý gerçekten tanýyor muyuz? Çocuk dediðimiz insanlar kavgacý, geçimsiz, bencil tipler. Bir oyuncak alýnmadý diye ortalýðý birbirine katabilecek canlýlardan söz ediyoruz burada. Tatmin olsalar neyse... Bir kilo çikolata versen ellerine, öbürünün elindekine göz dikecek kadar da açgözlüler. “Ben Ayþe’nin çukulatasýný da iþtiyommmm!” Gözün doysun, gözün! Ayrýca “Ýþtiyom” ne? “Çukulata” ne? Güzel Türkçemizi mahveden de maalesef bunlardýr.

Çocuklar bu 23 Nisan’da eðlenmek yerine oturup bir düþünsünler. Yediði önünde yemediði arkasýnda olup da bu kadar sorun çýkaran baþka bir canlý var mý? Öte yandan biz yetiþkinlere bakýyorum, gerçekten de çok olgun insanlarýz. Onlar gibi deðiliz. Burada çocuklarýn Caillou þapkalarýný önlerine koyup bir iç muhasebesi yapmalarý gerekiyor. Nerede yanlýþ yaptýklarýný ve hayatýn çikolatadan ibaret olmadýðýný anlamalarý lazým. Ama maalesef bundan çok da ümitli deðilim.

Türkiye turistlerin deðildir

2011’de Türkiye’deki turist sayýsý 31 milyon olmuþ. Birileri bunu övüne övüne anlatýyor ama tehlikenin farkýnda deðiliz! 5 milyon turist daha gelirse 36 milyon oluyorlar ve 70 milyonluk Türkiye’de çoðunluk onlara geçiyor. Ýlk seçimde iktidarlar!

Önlem alýnmazsa neler olacaðýný düþünmek dahi istemiyorum. Turistlerin çoðunluðu ele geçirdiði bir ülke öncelikle savunmasýz kalmýþ demektir. Çünkü turistler dünyanýn en ürkek, en korkak ýrký. En ufak olayda kaçan bir milletten söz ediyoruz. Bir yerde ufacýk bir patlama mý oldu, bakýyorsun turistler arkalarýna bakmadan kaçýyorlar. Turistlerden ordu kursan periþan olursun.

TEK AMAÇLARI VAR

Ýþin kültürel boyutu daha da vahim. Turistlerin en belirgin vasfý çýplaklýða önem vermeleridir. Çýplaklýk onlar için bir yaþam tarzý haline gelmiþ. Milli giysileri mayo ve bikini... Alanya plajlarýnda dolaþýrken doðru düzgün giyinmiþ tek bir kiþiye rastlamazsýnýz. Turistler yönetimi ele geçirdiðinde resmi törenlere mayoyla mý katýlacaðýz?

Hayattaki tek amacý güneþlenmek olan, sürekli fotoðraf çeken bu insanlarýn çoðunluðu ele geçirip bizi yönetmesine engel olmalýyýz.

Bir sabah uyandýðýmýzda Bodrum’u baþkent, plajlardaki mavi bayraðý bayraðýmýz olarak görmek istemiyorsak herkes elini taþýn altýna koymalý ve en az beþ çocuk yapmalýdýr. Yarýn çok geç olabilir.

twitter:@beyinsiz_adam