Çocuklar, civcivler...

Yumurtadan yeni çýkmýþ civcivler önce uzmanlarca inceleniyor sonra cinsiyetine göre ayrýlýyor. Tavuk olanlar büyütülecekleri yerlere, horoz olanlarsa bir döner banda konuluyorlar. Döner bandýn sonu ya dev bir kýyma makinasýnýn aðzý oluyor ya da gaz ile civcivlerin öldürüleceði bölümün kapaðý...Ýlaç, özel yem, verilse bile göðüs eti asla bir tavuk kadar geliþmeyen horozlarý büyütmeyi ekonomik olarak deðerli bulmayan sanayii tarzý tavukçuluðun geldiði nokta bu.

Dünya genelinde her sene yaklaþýk 2,5 milyar erkek civciv bu þekilde öldürülüyor. Onlardan geriye kalanlar ya hayvanat bahçelerinde yýrtýcý kuþlara yem oluyor ya da hayvan yemine karýþtýrýlýyor...

***

Bu bilgiyi kiminle paylaþsam “Aaa, ne vahþet diyor.” Peki erkek civcivler için gerçekten üzülebilen insanlar, Suriye ya da Mýsýr’daki çocuklar, kadýnlar, yaþlýlar söz konusu olduðunda neden bambaþka ve “Bize ne” haline bürünüyorlar. Sebebini söyleyeyim, hayata AK Parti karþýtlýðý üzerinden bakmanýn kaçýnýlmaz bir sonucu bu. Ýnsan çocuklarýn öldürülmesine ya karþýdýr ya da deðildir.AK Parti’ye karþýsýn diye katliamlarý görmezden geliyorsan,çocuklarýn öldürülmesine karþý deðilsin demektir.

***

“Bize ne Suriye’den, Mýsýr’dan...” Kaç kere okuduk bu cümleyi köþelerde. O köþelerin basýldýðý gazetelerin birinci sayfalarýnda Yemen’de kendisinden 40 yaþ büyük bir adamla evlendirildiði ve öldüðü söylenen 8 yaþýndaki kýzýn haberi vardý.

Kimse onlara “Býrakýn Yemen’i, Türkiye’deki çocuk gelinlerle ilgilenin” demedi.Zaten bunu dememek lazým...Doðru olan vahþete, yanlýþa dünyanýn neresinde olursa olsun karþý çýkabilmektir. Bazen karþý çýkýp,bazen karþý çýkmamak,bazen görmek,bazen baþka siyasi kaygýlardan dolayý görmezden gelmek yakýþmaz insan olana.

***

Türk medyasýnýn bir bölümü Suriye ve Mýsýr konusuna insanlýk penceresinden deðil AK Parti karþýtlýðý penceresinden baktýlar.

Ýmha edilen erkek civcivlere üzülüp de katledilen çocuklarý görmezden gelmek gibi bir sonuç doðurdu bu. Böyle yaþamak zorunda kalmak çok acý olmalý onlar için...