Çocuklar için bilimkurgu

Luc Besson farklı bir yönetmen. Hem yaptığı filmler hem de mesleki kariyerindeki tercihler bu farklılığın onun kişiliğinin bir parçası olmasını sağladı. Fransız olan yönetmenin filmlerinin künyesinde hep Fransa yazıyor ama sinema diline bakarsak Hollywood’a çok yakın seyreden bir anlayışının olduğu görürüz. Zaten oyuncularını da ünlü yıldızlardan seçiyor. Leon filminde Natalie Portman, Beşinci Element’te Bruce Willis, Jeanne Darc’ta Millia Jovovich, John Malkovich gibi ünlü isimler hep onun filmlerinde yer aldı. Onun filmlerini seyrederken Amerikalılardan daha farklı bir lezzet de alırsınız. Yönetmenin bir özelliği de çok farklı türlerde çektiği filmlerle büyük başarı yakalamasıdır. Tam anlamışla dram diyebileceğimiz Derinlik Sarhoşluğu’ndan sonra Leon’daki aksiyon ile izleyicileri koltuklarına çivileyen yürek yarası bir filmi de çekmeyi başarmıştır. Dram, aksiyon derken bilimkurguda da Beşinci Element ile azımsanmayacak bir başarı yakalamıştır. Bu hafta vizyona giren Valerian ve Bin Gezegen İmparatorluğu’nu değerlendirirken Beşinci Element’i de göz önüne almalıyız. Valerian ve Bin Gezegen İmparatorluğu renkleri ve Luc Besson’un o kendine has hayalciliği açısından Beşinci Element’in devamı olarak kabul edilebilir. Tabii aradan geçen zaman ve sinema teknolojisinin ilerlemesi Besson’un yaratıcılığını daha da ileri götürmüş. Bu imkanların yönetmenin elini rahatlatması iyi mi olmuş biraz ona göz atalım. Film bir renk cümbüşü, yaratıklar daha parlak. O kadar rengarenk bir evren ile karşı karşıyayız ki filmi ciddiye almakta zorlandım. Hele filmin iki başrol oyuncusunun minyon fizikleri beni iyice gerçeklikten kopardı. Düşünsenize bütün o kötücül yaratıklar ve birlikler karşısında iki çocuk bütün galaksiyi kurtarıyor. Bu denge, filmin seslendiği yaş aralığını iyice düşürüyor. Evet Beşinci Element de öyle büyük dertlere çok eleştirel bir bakış atmıyordu. Ama en azından olgun bir Bruce Willis ile Milla Jovovich’in arasındaki elektrik filmi daha ciddiye almamızı sağlıyordu. Luc Besson gibi duygu ustası bir yönetmenin bu kadar para harcayıp sonunda ergen filmi yapmasını haklı gösteremez. Filmin konusuna gelince...

Valerian (Dane  DeHaan)  ve Laureline (Cara  Delavingne) evrenin düzenini sağlayan insan gezegeni hükümeti için çalışan özel ajanlardır. Kumandanlarının (Clive  Owen) emriyle   Valerian  ve  Laureline,  evrenin  her  köşesinden binlerce farklı türe ev sahipliği yapan, gökada metropolü Alpha’ya göreve giderler. Alpha’nın 17 milyonluk halkı, evreni iyileştirmek için tüm yeteneklerini, teknolojilerini ve kaynaklarını ortaya koymuşlardır. Fakat  ne  yazık  ki,  Alpha’daki  herkes  aynı  amaca  hizmet  etmemektedir. Tam  tersine,  bir takım görünmeyen güçler korkunç bir tehlikeyi üzerlerine salmak üzere iş başındadır. Pierre Christin ve Jean-Claude Mézières’in çizgi romanından uyarlanan filmin senaryosu bizzat Besson’a ait. Ama demin dediğimiz gibi keşke kendini daha ciddiye alan bir uyarlama yapsaydı. Böylece salonlara ergenler dışında gerçek bilimkurgu sevenleri de çağırabilseydik.