Amerika ziyaretimde kitapçıda tesadüfen sayfalarını çevirip, hemen etkilenip aldığım kitabı okudum. Kitabın yazarı Susan Forward. Başlığı ise “Toxic Parents”. Aslında eski bir kitap, ilk defa 1989’da yayınlanmış. Çok satan kitaplar listesine girmiş.
Kitabın beni çarpan tarafı, kendi deneyimlerimle uyuşan taraflarının bolca olması. Eğer çok danışan görürseniz, üzerine düşünürseniz ve yazarsanız bir birikim elde ediyorsunuz. Sonra sizinle benzer şekilde çalışan birinin, sizinle benzer şeyleri yazdığını görmek ilginç bir deneyim. İnsan tekinin ve toplumsal yapının kültürel ve yerel yönü olduğu kadar evrensel bir tarafın da olduğunu anlıyorsunuz.
Susan Forword “toxic parents” ifadesiyle, yapıp ettikleri ile çocuklarına ağır psikolojik yaralar bırakan anne babaları kastediyor. “toxic” kelimesini Türkçe’ye “zehirli” manasında çevirebiliriz. Yani yapıp ettikleri ile çocuklarını psikolojik olarak zehirleyen anne ve babalar anlamında kullanılıyor.
Susan Forward altı farklı tip çocuklarına zararlı anne baba olduğunu söylüyor. Bunlar; yetersiz anne babalar, kontrolcü anne babalar, alkolik anne babalar, sözel tacizci anne babalar, fiziksel tacizci anne babalar ve cinsel tacizci anne babalar.
Yetersiz anne babalar; çocuklarına anne babalık yapma yerine, kendi sorunlarına odaklanan, hatta çocukların anne babalarına göz kulak olmak zorunda kaldığı aileleri anlatıyor.
Kontrolcü anne babalar; çocuklarını hayatının her yönünü erişkin olduklarında bile kontrol etmeye çalışan anne babaları tanımlıyor. Bu anne babalar çocuklarına manipülasyon yapıyorlar, onlarda sürekli bir suçluluk duygusu oluşturuyorlar.
Alkolik anne babalar; anne veya babadan birinin veya ikisinin birden alkolik olmasını tanımlıyor. Bu kişiler hayatının merkezine alkolü alıp, sürekli sarhoş kalarak annelik veya babalık yapamıyorlar. Hatta çocuklar evi çekip çevirmek zorunda kalıyorlar.
Sözel tacizci anne babalar; çocuklarını sözleriyle yaralayanları tanımlıyor. Bu kişiler çocuklarına ad takıyorlar, yetersiz olduklarını söylüyorlar, başkalarıyla kıyaslıyorlar. Bu çocuklarda erişkin hayatlarında kendine güvensizlik ve sevilmeye layık olmadıkları duygusu oluşuyor.
Fiziksel istismar yapan anne babalar; çocuklarını kuralsız ve acımasız şekilde döven anne babaları tanımlıyor. Bu çocuklar sürekli bir tehlike ve dehşet duygusu altında kalmış oluyorlar.
Cinsel istismar yapan anne babalar; çocuklarına cinsel istismarda bulunmayı tanımlıyor. Susan Forword çocuklara karşı bu cinsel tacizi en üst düzey ihanet olarak tanımlıyor. Çok sayıda öykü ile bu cinsel tacizlerin çocuklara hayatları boyunca, erişkinlik dönemleri de dahil, nasıl hasar verdiğini gösteriyor.
Doğrusu bayram boyunca bu 300 sayfalık kitabın acı ve dramatik öykülerine maruz kalmak keyifli değildi. Bu tür kitaplar gerçekliğin bir yönünü ortaya koyuyor. Çocukları için hayatları boyunca fedakârlık yapan, sevgi veren, onlara özenli davranan anne babaların öyküsünü anlatmıyor. Benim devam eden kitap projemde bu ikisini aynı zamanda yapmaya çalışıyorum. Hem çocuklara travmatik gelen hem de iyi gelen davranışları eş zamanlı anlatacağım. Toplam resmi görmek her zaman daha iyi anlama imkânı veriyor.