Çocukluðunuzun “oruç”larýný hatýrlýyor musunuz?

Çocukluk Ramazanlarýmý düþündüðümde burnumun direði sýzlar benim. Çünkü o zamanlar henüz herkes hayattaydý, büyük anneler, dedeler, halalar, anneniz babanýzla neþeli seslerle kurulmuþ sofralarla hatýrlarým Ramazan... Ramazan bir hasretle baþlar bizim yaþtakiler için, çocukluðumuzun iftar sofralarýna koþmak isteriz...

Bu çocukluða dönüþü her Ramazan ayýnda yaþarým bendeniz. Benim için Ramazan ve oruç, çocukluðun þiirini yeniden okumak gibidir. Gün boyunca aðzýnýzý tutarak, sabrýnýza sýðýnarak, hâsýlý terbiyeli bir insan olmaya çalýþarak geçer, bu arada elbette bazý anlarýnýzda susar, bazý anlarýnýzda acýkýrsýnýz, lakin iþin sýrrý da buradadýr, bu hallerimizle iftara adým adým yaklaþýrýz. Ve iftar aný, hangi yaþta olursak olalým, bir çocukluk sevinci gibidir, o küçücük zeytin, hurma veya ilk yudum su... Hiçbir zenginliðin ödeyemeyeceði pýrýl pýrýl bir andýr o. Masumiyete dönüþtür adeta oruç.

Nihad Sami Banarlý "çocuk ruhu" diye bir þeyden bahseder Ramazan ritimlerinden söz ederken, çok uzun yýllar biliyorsunuz ki Ayasofya Camii kapalýydý ve o günlerde insanlar özlem içindeydi: "Ben, henüz yavru sayýlacak yaþlarýmda, Ayasofya'daki Kadir gecelerini görmüþtüm. Çocuk rûhum, o gecelerde, binlerce ve bir çocuk görüþü için, on binlerce Müslümanýn, bir ses, bir rûh, bir vücud gibi dalgalanýþý karþýsýnda derin heyecan duyar, sanki rûhum yanardý."

Ýþte o masum ruhu hatýrlama hatta ona dönüþüm vaktidir Ramazan. Ramazan ayý, ilahiyat sözlüðünde zaten fýtrata dönüþ ayýdýr. Yýlda bir ayý, içimize dönüþle, kendimizi bilerek, Rabbimizin rýzasýna uygun bir þekilde geçirmeye çalýþtýðýmýz bir zaman dilimi... Bu ay, Allah'ýn rýzasý kadar kullarýn da gönüllerini kazanma ayý, bu bakýmdan zamanlarýn en þereflisi, çünkü verme ayýndayýz. Malýmýzdan, zamanýmýzdan, birikimimizden, ekmeðimizden, soframýzdan, tebessümümüzden verme vakti... Kavgaya bile izin yok, size sataþsalar bile "ben oruçluyum" deyip geçeceksiniz... Demek ki gururu, kibri, nizayý kýrýp, kendimizden de verme vaktiymiþ oruç...

Ýnsan Ramazan ayýnda ikram edince, ruhuna dünya tarafýndan atýlmýþ kementler tek tek çözülüyor sanki. Tam olarak çözülmese de iç sýkýntýsý, Ramazan ayýnda daha azalýyor, demek ki içimizdeki kementler tam olarak çözülmese de hiç olmazsa gevþiyor... Hele iftar vaktinde kýbleye dönüp baktýðýnýzda sanki Kâbe'yi görecekmiþsiniz gibi geliyor... Ramazan, özgürleþme ayý, kendimizden, nefsimizden özgürleþerek Rabbimize verdiðimiz söze odaklanma ayýdýr...

Kalp garip bir yer, verdikçe, ikram ettikçe insan, kalbi de sanki geniþliyor, merhamet, paylaþmak, kardeþlik, insanýn kalbini yumuþatýyor. Orucun; demiri pamuða dönüþtüren bir güce sahip olduðunu yaþayarak öðreniyorsunuz...

Merhamet, dýþarlýklý bir gösteri deðildir bizim geleneðimizde, merhamet içerdedir, göz gibi dýþarý bakmaz, kolaçan etmez, o içe doðuþtur, içten çýkar hatta taþar ve ancak içte yaþar, zamanla ahlaka dönüþür... Acýmaksa, kuþkusuz bir mesafedir. Acýyan kiþi, acýya en fazla konuktur, bakar, görür, üzülür ve kalkýp gider. Acýmak dýþarýdadýr...

"Merhamet" ve "Acýmak" arasýndaki bu bariz farký, Ramazan'da daha iyi seçebiliyoruz, tecrübe edebiliyoruz nefislerimizde... Biz açlýðý, susuzluðu, yorgunluðu, yoksunluðu, dýþarýdan seyretmiyoruz, içinden geçiyoruz, içinde yaþýyoruz.

Yaradýlýþýmýz hakkýnda ince sýrlarla dolu Ramazan... Ýçe çevrilmiþ bir ayna gibi, onun vasýtasýyla insanlýðýmýzý görüyoruz. Güçsüzlüðümüzü, yokluðu, garipliði teneffüs ediyoruz, ibretlerden ibret alma imkânýdýr Ramazan...

Bedenin Allah rýzasý için aç ve susuz kalýþla birlikte, ruha yakýnlaþmasý, ruhun halinden anlar hale gelmesidir Ramazan. Ruha odaklanma vaktidir. Ruhun sesini iþitme vaktidir...

Ramazan'da çoðalýrýz hepimiz. Sadakalar, fitreler, zekâtlar ile birlikte dünyalýklar elden ele dolaþmaya baþlar ve bu dolaþýmýn sonucunda "bereket" diye bir hal saçýlýr hayatýmýza. Az gördüðümüz þey çoðalýr, öyle çoðalýr ve zamanýnda yetiþir ki, çok olarak gördüðümüzden daha iyi iþlev görür... Ramazan bu yüzden gönüllerin geniþleyerek bereketle zenginleþmesi zamanýdýr...

Kur'an ayýdýr Ramazan, "oku, Yaradan Rabbinin adýyla oku" diye baþlayan kitabý, tefekkür etmek, onun nuruyla aydýnlanmak ayýdýr.

Allah Teâlâ, Ramazan ayýnýn hakikatlerine ermeyi nasip eylesin... Ramazanýnýz mübarek olsun...