Çok alametler belirdi...

Bunca ah’ý kaldýramaz oldu dünya!

Bunca adaletsizliði, bunca gözyaþýný, bunca ah’ý kaldýracak takati kalmadý gezegenimizin. Dünyanýn yeni bir küresel adalet mimarisine ihtiyacý var. Yunanistan sýnýrýnda, üstü baþý soyularak iþkence edilmiþ insanlarý görünce kalbimiz patlayacak gibi oluyor. Hele mülteci olarak sadece çocuklarýn alýnacaðý haberi bardaðý taþýran damla oldu. Çünkü Suriye krizi’nin baþýnda Avrupa’nýn kabul ettiði 150 bin çocuk kaybolmuþtu. Buharlaþtýrýlmýþ bu çocuklar... Ölmüþler miydi, diri miydiler, yoksa ‘’pizzagate’’ skandalý gibi bir pedofili faciasýnýn kurbaný mý oldular veya organ mafyasýna mý verildiler, hala belli deðil. Tüm bu aðýr sabýkanýn üzerine utanmadan, yüzsüzce, çocuklarý alabiliriz diyen Batý’nýn yüzüne tükürmek geliyor içimden...

***

Eski insanlar, tekinsiz haberler dünyanýn öte ucundan bile gelse, sanki kapýnýn önünde vuku bulmuþ gibi çekinirlerdi bu uðursuzluktan... Bismillah dedikten sonra, ‘’iþte bunlar hep kýyamet alameti’’ diyerek yarý sesli yarý sessiz aceleyle, dualar ederlerdi...

Bazý hermenuetik yorumlarda þu anda bütün dünyayý kasýp kavuran corona virüsünün haberi, ‘’Ye’cüc- Me’cüc’’e baðlanarak yapýlýyor mesela. Kýyamete yakýn, Hazreti Zülkarney’in kuvvetli bir surla yeryüzünden ýrak tuttuðu belalý bir kavim olarak geçer Kur’anda.. Ye’cüc ile Me’cüc, fesat doðuran, yaramaz, kavgacý, bozguncu bir canlý türü olarak anlatýlýr. Kýyamete yakýn yeryüzüne geri döneceklerinden bahsedilir...

Corona virüsü Ye’cüc-Me’cüc müdür bilemeyiz ama... Bizim gezegenimize kendi ellerimizle ettiklerimize, baþýna geçirdiðimiz büyük belalara baktýðýmýzda, bozgunculukta Ye’cüc ile Me’cüc’ü aratmayacaðýmýz ortada... Zehirli kimyasal gazlar yüzünden, atmosferde devasa delikler oluþturduk. Kimya devrimi ve sanayileþmenin bedeli olarak, atmosferdeki deliklerden giren güneþ ýþýnlarýnýn, hiç bir kalkana takýlmadan direkt olarak Dünya’mýzý yakmasý sonucunu yaþýyoruz hep birlikte... Klima kullanýmý dolayýsýyla bozduðumuz atmsofer ýsý deðerlerini bir türlü düzeltemiyoruz. Dünya, hiç kapatmadan kullandýðýmýz klimalar yüzünden, 1 ila 2 derece daha fazla ýsýnmýþ durumda. Ýklim deðiþikliði ve sýcaklýk artýþý yüzünden buzullarý eritiyoruz. Bundan dolayý, bazý denizler þimdiye kadar olmadýðý oranda soðuyor, aniden soðuyan denizler, ya fýrtýnalara, þiddetli dolu ve kasýrgalara veya yangýn çýkartacak cinsten aþýrý sýcaklýk ve kýtlýða sebep oluyor...

Kur’ana göre yaratýmýn esasý; ‘’ahsen-i takvim’’dir. Yani yaratýlmýþ her þey güzel bir kývam üzere yaratýlmýþtýr. Bu kývama ister bilimsel sebeplerle, ister üretimde kalite ve nicelik nedenleriyle müdahale etmek ise kývamý sarsmakta ve bozmaktadýr... Týbbi laboratuvarlarda boyunu aþmýþ çýlgýn araþtýrmalar, insanlýðýn elinde patlayýnca, böylesi bilimsel bir belanýn içinden doðdu; ‘’corono virüsü’’... Allah insanlýðýn yardýmcýsý olsun...

***

"Çok alametler belirdi, vakit tamamdýr.

Haram, helal oldu,

Helal haramdýr.

Kendi kendimizle yarýþmaktayýz gülüm,

Ya ölü yýldýzlara götüreceðiz hayatý,

Ya da dünyamýza inecek ölüm..." þiiriyle bitirelim Nazým’ýn...