Bütün Dünya yakýn zamana kadar Türkiye’nin parlak geleceðinden bahsediyordu. Bu algý biraz zedelendi. Fakat düzeltmek, unutmayalým, baþkasýnýn deðil, bizim elimizde. Evet, geçirdiðimiz zor günler vardý bu güzel durumun bozulmasýna yol açan. Gezi olaylarý bizi yordu. Ardýndan gelen hukuk kýlýfýna bürünmüþ 17 Aralýk darbe teþebbüsü yerel seçimler arefesinde önceliklerimizin deðiþmesine yol açtý. Hukuki bazý düzenlemeler kaçýnýlmaz hale geldi. Özgürlüklerle güvenlik arasýnda birini feda etmeden öbürünü korumanýn yollarýný tartýþýrken bu kez fikir ve ifade hürriyeti ile kiþilik haklarýnýn korunmasý arasýndaki teraziyi nasýl dengede tutacaðýmýza iliþkin hususlar ortaya çýktý.
Bu atmosfer içinde girdiðimiz yerel seçimler neyi tartýþýyor olursak olalým milletin sandýktan baþka çýkar yol olmadýðýna dair kuvvetli iþaretiyle sonuçlandý. Seçimlere iþtirakin yüzde 90’larý bulmasý bunun en açýk deliliydi. Muhalefet partilerinin kendi argümanlarýndan ziyade baþka parametrelerle seçim kampanyasý yürütmeleri Ak Parti’yi de buna zorladý ve sonuç olarak toplumsal kutuplaþma zirve yaptý. Bu kutuplaþmayý sürdürmenin kimseye faydasý olmadýðý çok açýk. Kutuplaþma rasyonel düþünme melekelerini alt üst ediyor ve tepkisel davranýþ biçimini öne çýkartýyor.
Sükunet içinde karar vermeye bu sýralar en çok Ak Parti’nin ihtiyacý var. Þu hususlarda Ak Parti’nin alacaðý kararlar hem Partinin hem Türkiye’nin geleceði bakýmýndan hayati ehemmiyete sahip. Üstelik bu kararlar yukarda sözünü ettiðimiz Türkiye algýsý bakýmýndan da önemlidir. 1. Cumhurbaþkanlýðý seçimi. 2. Muhtemel Ak Parti Kongresi ve Genel Baþkan seçimi. 3. Muhtemel geçiþ dönemi baþbakanýnýn belirlenmesi. 4. Çözüm süreci. 5. AB üyelik sürecinin takibi. 6. 2015 genel seçimleri.
Baþbakan Erdoðan’ý Cumhurbaþkaný olarak göreceðimiz anlaþýlýyor. Fakat bu seçimden sonra Ak Parti’nin yukarda saydýðýmýz hususlara dair nasýl bir yol ve yöntem izleyeceðine dair henüz ortada bir iz yok. Sürecin herhangi bir sancýya yol açmadan geçilebilmesi gerçekten çok önemli. Abdullah Gül ve Tayyip Erdoðan’ýn her zamanki dirayetli tutumlarýyla söz konusu süreci de iyi yöneteceklerini dair beklentiden söz edebiliriz. Daha önceki yazýlarda da vurguladýðýmýz gibi iç ve dýþ âlem bu birlikteliði önemsiyor ve reformcu anlayýþýn ancak bu þekilde yeni filizler vereceðine inanýyor. Baþka arayýþlara girmek sonunda gelinecek nokta itibariyle vakit kaybýndan ve kolay çözümleri ýskalamaktan baþka bir anlam taþýmaz. Hele geri dönülemez noktalara doðru gitmek yeni sancýlara davetiye çýkarmak demek olur. O bakýmdan çok geç olmadan eldeki imkanýn iyi kullanýlmasý önemlidir. Bu da ortak aklý kullanarak saðlanabilir, dar bir çerçevede kalarak deðil.
AB konusunda Baþbakan Erdoðan’ýn Ocak ayýnda Brüksel’de ortaya koyduðu anlayýþ da Türkiye’nin yanlýþ algýlardan kurtulmasý için önemli bir sýçrama taþý olabilir. Unutulmamasý gereken nokta þu olsa gerek: Türkiye’nin hukuki ve siyasi bakýmdan öngörülebilir bir ülke olmasý, kural ve kaideler bütününün her þart altýnda geçerli ve iþler halde bulunmasý önemlidir. Bunu da AB norm ve standartlarýný yakalama gayretiyle baþarabiliriz. Böylece zengin doðal kaynaklara, mesela doðal gaz ve petrole sahip olmayan ülkenin deðerini arttýrmýþ oluruz.
Bu yazýyý Dublin ve Belfast gezisi sýrasýnda yazýyorum. Demokratik Geliþim Enstitüsü’nün düzenlediði “Karþýlaþtýrmalý Çalýþma Gezisi” Türkiye’deki çözüm sürecinin önemini bir kere daha gözlerimizin önüne sermiþ bulunuyor. Ak Partiden beþ milletvekili katýlýyor Ýrlanda barýþ sürecini inceleme çalýþmasýna. Ben, Murtaza Yetiþ, Ziver Özdemir, Þuay Alpay ve Osman Ören. Yýlmaz Ensaroðlu hem SETA hem de DGE adýna bizimle beraber. Katýlan milletvekillerimizin dördü Doðu ve Güneydoðu illerimizden. Burada eski Ýrlanda Baþbakaný ve Hayýrlý Cuma Anlaþmasýnýn mimarlarýndan Bertie Ahern dahil pek çok kiþiyle görüþtük. Çýkan sonuç þu: Bu iþ sabýr iþi. Hemen sonuç almak imkansýz. Fakat sürece inanmak önemli. Verilen sözlerin iki tarafça da yerine getirilme iradesinin kaybolmamasý gerekiyor.
Çözüm sürecinin saðlýklý ilerlemesi Türkiye algýsýnýn düzelmesi için önemli bir fýrsat. Bu süreci de çok geç olmadan bitirmemiz gerekiyor. Türkiye’nin önündeki önemli iþlerden bir diðeri de 2015 genel seçimleridir. Ak Parti bu seçime Tayyip Erdoðan olmadan girecek. Dolayýsýyla, iç çekiþmelerden sakýnmak Ak Parti için gerçekten önemlidir. Üstelik bu nokta Türkiye’nin geleceðini de ilgilendirir.. Bunu saðlamak zor deðil. Yeter ki çok geç olmadan konuya saðlýklý yaklaþýlabilsin.