Herkes aynı soruyu soruyor; SPK ve İMKB’de ne oldu ?
Beni ne olduğu değil, ne olmadığı ilgilendiriyor. Olaya ve atılan adımlara bu açıdan bakacağım ve bazı detayların altını çizeceğim;
1- Borsaların adının değişmesi “işlemeyen yapıların “işler hale gelmesi” sonucunu doğurmaz. Adı ister İMKB olsun ister Altın Borsası isterse İstanbul Borsası var olan “çok personel-az iş” mantığına dayanan yapının korunması maalesef esas alınmış durumda.
2- İMKB’nin binasının aynen korunması ve çoktan “server” haline gelip saatleri uzaması gereken yapının bu şekilde kalması Türk sermaye piyasası adına üzücü. Dünya üstünde iddiası olup da “günde 2 saat öğlen tatili yapan” borsa kaldı mı ?
3- Diyecekler ki; ama arazilerini aldık ! İstanbul Borası’nın “tamamen elektronik” hale getirilip, işlemlerin bulunduğumuz bölgenin “ortada olma” konumunu da kullanarak 20 saat devam edecek şekilde “elektronik yapı” üstünden planlanması gerekli. O bina, o arsa, o yapı çok anlamsız ve gereksiz. Bugün 600 kişi çalışan İMKB’nin 60 kişilik bir yapı ile tamamen elektronik bir ortamda Ataşehir’e taşınması en doğru adım !
4- Borsa yapısının blok satılması kesinlikle kabul edilemez. A.Ş. haline getirilip, % 49’u halka arz edilecek şekilde % 51’i Devlet kontrolünde kalmalı. Buna en güzel örnek Halkbank. Daha önce defalarca blok satış dediler, % 48,8 halka satıldı ve sonuç mükemmel.
5- Altın borsası acilen Londra Metal Borsası’na alternatif hale getirilmeli ama atılan bir adım henüz yok !
6- Avrasya Menkul Değerler Borsası ile ilgili tek bir girişim hala yok. Bölge ülkeleri içinde sistemi en güçlü, tecrübesi en fazla olan ülke Türkiye ama “bölgenin, tarihin, birikimin” verdiği rolü oynamaktan hala çok uzak bir noktadayız !
7- İMKB’nin en önemli gelir kaynağı; devlet borçlanma senetleri trade’i üzerinden alınan komisyon. Bu işlemin İMKB’de yapılması ve maliyetin artırılarak komisyon ödenmesi kadar anlamsız bir durum olamaz. Boşuna maliyet artıyor, konunun İMKB ile alakası yok ! YOK ama borçlanma yükünü artıran bu duruma el atan da YOK ! HALA DURUM AYNI !
8-Yapılan büyük hatalar sonucu piyasada yıllar içinde oluşan “şeffaf yapı” KÖR HAVUZ’a döndü fakat düzeltilmesi için bir teşebbüs olmadığı gibi yanlışta ısrar edenler hala Başkan-Bakan seviyesinde iş başında ! İMKB’nin tarih zirvede olduğu düşünülürse özellikle amatör yatırımcılar için “şeffaf yapıya geçiş” çok acil hale gelmeli !
9- Piyasa derinliğimiz “ekonomik genleşmemizin” yanından bile geçmiyor. ABD ve hatta “krizler bölgesi” AB’de “piyasa büyüklükleri” zaman zaman “milli gelirin 1,7 katına ulaşırken”, bizde piyasa toplam değeri hala milli gelirin % 50’si seviyesinde. Borsaları kağıt üstünde birleştirmek, adlarını değiştirmek ÇÖZÜM DEĞİL !
Sevgili dostlar, İMKB, Altın Borsası, İzmir VOB ve diğer detaylar...Türkiye hala taşları yerine oturtamadı ve maalesef oturtamıyor...Doğru çok açık ve net olmasına rağmen neden hep çevresinde dönüp duruyoruz ve neden “Amerika’yı her sabah yeniden keşfetmeye çalışıyoruz” ! Türkiye’nin 2007-2011 arasında Amerika ve Avrupa gibi krize girmediğini de dikkate alırsak; İMKB’nin daha doğrusu Türk sermaye piyasasının çok hızlı büyümesi gerekirdi. Ama olmadı! Olamadı! Şimdi oturup birlikte düşünelim; neden yapamadık? Ve bundan sonra nasıl yapacağız? Ve en önemlisi ÇÖZÜM diye attığımız son adımlar doğru mu ?
Sonuç: Türkiye makro ekonomik hamleler ve ekonomik dinamiklerindeki sıçramalar ile adeta devleşirken “PARA ve Sermaye Piyasaları” bu tempoya ayak uyduramadığı gibi ülke “bu enstrümanları kullanamadığı için” fazlasını yapacağı yerde yapamıyor ! Halkın birikimleri, altınları, varlıkları “enstrümanlara çevrilemeden” boş yatarken Türkiye çok daha büyük bir “atılımı” ıskalıyor , OLİGARŞİK BÜROKRASİ HAVUZU içinde boğuluyor...
Son söz : Türkiye tarihi bir süreçten geçiyor. Bu dönemde atılacak doğru adımlar önümüzdeki yüzyılları değiştirecek. Bu gerçek ışığında şunu iyi bilelim; PARA VE SERMAYE piyasaları hesaplaşma yeri değil ve en önemlisi İŞİ BİLMEYENLERİN deneme tahtası asla olamaz ! DOĞRU tek ve yapmak da hiç zor değil !
