Geçen haftaki yazýmý, “Süreçle ilgili umutlarýmýz ne kadar yüksekse, ihtiyat ve duyarlýlýðýmýz da o kadar yüksektir” cümlesiyle bitirmiþtim. Sürecin selametini isteyenler, elbette süreçteki muhtemel risk, sýkýntý ve komplikasyonlarý da nazara almak durumundadýrlar.
Doðrusu bu hafta süreçle ilgili umutlarým daha da artmýþ durumda. Hafta sonu bakan, genel baþkan yardýmcýsý ve milletvekillerinden oluþan AK Parti heyetleri Ege ve Karadeniz bölgesindeki illeri dolaþtýlar, vatandaþýn nabzýný tuttular. Sadece AK Parti tabanýný deðil, CHP ve MHP tabanýný oluþturanlarýn da önemli bir kýsmý çözüme destek veriyorlar. Elbette çekinceler, kaygýlar, farklý görüþler yok deðil... Ama nihai amacý PKK’nýn silah býrakmasý ve terörün son bulmasý olan bu giriþim çok önemli ve çok gerekli bir adým olarak algýlanýyor. Yüksek sesle ifade edemeseler de muhalefet milletvekillerinden bazýlarý da hükümetin çabalarýný önemli görüyorlar.
Akil Ýnsanlar Heyeti’nin sabahýn erken saatlerinden gece yaralarýna kadar yaptýklarý yoðun programlardaki hava da son derece pozitif... Özellikle Ege, Ýçanadolu ve Akdeniz’de gerçekleþen etkinlikler, ‘ihtiyatlý iyimserlik’le birlikte ve çözüm umudunun beklenenin üzerinde olduðunu gösteriyor.
***
Bediüzzaman Said Nursi, bir eserinde baþarýlý olmak için sadece temiz ve saf niyetin yetmediðini, yaratýlýþtaki kanunlara uyarak, sosyal iliþki ve baðlarý güçlendirerek hareket etmek gerektiðini anlatýr: “Ve keza, bir iþte muvaffakýyet isteyen adam, Allah’ýn âdetlerine karþý safvet ve muvafakatini muhafaza etsin ve fýtratýn kanunlarýna kesb-i muarefe etsin ve heyet-i içtimaiye rabýtalarýna münasebet peyda etsin. Aksi takdirde, fýtrat, adem-i muvafakatle cevap verecektir. Ve keza, heyet-i içtimaiyede, umumî cereyana muhalefet etmemek lâzýmdýr. Muhalefet edildiði takdirde, dolabýn üstünden düþer, altýnda kalýr.”
Bütün kuvvetiyle adaleti desteklediðini, zulüm, baský ve tahakküme karþý olduðunu söyleyen Üstad hazretleri, hayýrlý iþlerde baþarýlý olmayý ilahi iradenin sosyal hayattaki kurallarýna ve fýtrata uygunlukla iliþkilendirmiþtir.
Çözüm süreci de ruhunu adaletin, hak ve hakkaniyetin oluþturduðu bir süreçtir. Hükümet hem iyi niyetle bu yola çýkmýþtýr, hem de sosyal hayattaki iliþki ve baðlarý gözeterek, bunlarý ilmek ilmek iþleyerek yol yürümektedir.
***
Köþe yazarlarýnýn yazýlarýnýn çarpýtýlmasý ve hak etmediði bir konuma oturtulmasýný oldum olasý doðru bulmam. Düþüncesine katýlsak da katýlmasak da kimse yazýsýndan dolayý karalama kampanyasýna maruz kalmamalýdýr.
En son Cengiz Çandar bundan dert yanýyor, benim (bir röportajýna ve raporuna binaen) kendisine yaptýðým atýfa deðiniyordu. Aslýna bakarsanýz, ben de son yazýmýn çarpýtýlmasýndan ve maksadý dýþýnda yerlere çekilerek konumlandýrýlmaya çalýþýlmasýndan rahatsýz oldum.
PKK içinde ne tür hizipleþme ve gruplaþmalar yaþandýðýný, bunlarýn hangi ülke ve odaklarla ne tür iþbirliklerine gidebileceklerini az çok yorumlayabilecek durumdayým. Bunlarýn süreçte risk faktörü olarak deðerlendirilmesi bir temenni veya (böl-yönet amaçlý) taktik hamle deðildir. Tabloyu doðru ve gerçekçi þekilde ortaya koymaz isek muhtemel sýkýntýlara karþý da gereken tedbirleri alamayýz. Daha önceki süreçlerde örgüt içindeki bu hizip ve damarlarýn ne tür refleksler sergilediðini olumsuz örnekleriyle yaþayarak tecrübe ettik. Örgüt bugün kendi içindeki çatlak sesleri veya muhtemel sabotajlarý engelleyecek bir kollektif tutum takýnýrsa bu sürecin lehine olur.
Baþka bir gazeteci ise çarpýtmaya örneklik oluþturacak yazýsýnda bizim söylediklerimizi deðil, kendi zihninde ürettiði halüsinasyonu eleþtirmiþ...
‘PKK’yý bir grup Alevi tarafýndan kandýrýlmýþ cahil insanlar’ gibi görmek için de, hiç ilgisi olmayan baþka deðerlendirmeleri böyle yorumlamak için de gerçekten konunun cahili olmak gerekir.
Bence süreç boyunca farklý düþüncelere sahip olmamýzda ve kendimizce muhtemel geliþmeleri ve riskleri analiz etmemizde bir beis yok, ama halüsinasyonlara ve yanýlsamalara boðulmak gereksiz yere enerjimizi tüketir.
