Çölde orman gördük

Adana’da bir mucizeye tanýklýk ettik, çölde orman gördük! 70’li yýllarda Akyatan lagünü ile Akdeniz arasýnda kalan 22 kilometrelik kumsaldaki orman, doðanýn ne çok sürprizi içinde barýndýrdýðýný bize gösterdi. Doðru strateji ve planlamayla bunu ortaya çýkarmak mümkün. 
 
Küresel iklim deðiþikliðiyle birlikte sýcaklýk ve yaðýþ rejimleri deðiþecek, Türkiye gibi orta enlem ülkeleri kuraklaþacak diyoruz hep... Nitekim bu öngörülerin belirtilerini çoktan yaþamaya baþladýk. Hava artýk eskisi gibi deðil... Yaðmurlar her defasýnda bizi þaþýrtýyor; bir gün hortumla beraber geliyor, bir gün kýsa sürede sele neden oluyor. Adapte olmakta zorlanýyoruz. Her þeye raðmen yaþadýðý her deðiþikliðe uyum saðlayabilme yeteneðine sahip insanoðlu bunun da üstesinden gelecektir ama önemli olan deðiþim devam ederken, doðru stratejilerin uygulanabilmesi. Demek istediðim þu: Eðer ülke genel olarak çölleþiyorsa, biz neden çölü ormanlaþtýrmýyoruz? “Çölden orman olur mu?” demeyin. Olmuþ. Gözlerimle gördüm. Hatta þahidim bile var. Üstelik benim yeni öðrendiðim bu uygulama 70’lerden beri Türkiye’de yapýlýyormuþ meðer. 
 
Geçen hafta 24 Doða programýnýn çekimi için kameraman arkadaþým Ýlker Ulu ile birlikte Adana’ya gittik. Þehirde rotamýzý Türkiye’nin en büyük lagün gölü olan Akyatan lagününe ve lagün ile Akdeniz arasýnda kalan 22 kilometrelik kumsala çevirdik. Kumlara bata çýka, safari tadýnda geçen uzun bir yolculuk sonrasý hedefimize ulaþtýk ve gerçekten inanýlmaz bir manzarayla karþýlaþtýk. 
 
ÝNCE KUM ÜZERÝNDEKÝ AÐAÇLAR
 
Sapsarý ince kum üzerinde sonradan oluþturulmuþ kocaman ormaný görünce inanamadýk. Yürürken ayaklarýmýzýn içi kumla dolarken Akdeniz’in plajlarýný; ormandaki aðaçlarýn gölgesini hissettiðimizdeyse kuytu orman havasýný bir arada yaþadýk. Özellikle çam aðaçlarýndan dökülen ve kumun üzerini kapatan iðne yapraklarýn manzarasý çok etkileyiciydi. Çöldeki kocaman orman, doðanýn mucizelerle dolu olduðunu bir kez daha gösterdi bize. Demek ki doðru strateji, yönetim ve planlamayla doðadaki tüm engeller aþýlabiliyormuþ. 
 
40 YILDA MEYDANA GELEN MUCÝZE
 
Adana Akyatan’da bu uygulama 70’li yýllarda Orman Bakanlýðý tarafýndan baþlatýlmýþ. Altýn sarýsý kumlarýn üzerine dikilen aðaçlar, size tarif etmeye çalýþtýðým bu ormaný oluþturmuþ. Üstelik doða da bu dönüþümü benimsemiþ ve yabani hayvanlar ormaný yaþam alanlarý olarak benimemiþ, oraya doðru göç etmiþ. Hatta sanayileþen Çukurova’da doðal hayat giderek yol olurken, oradan kaçan hayvanlar Akyatan’daki bu ormana yerleþmiþler bile... Dolayýsýyla o bölgenin aðaçlandýrýlmasý doðal hayatýn devamlýlýðý açýsýndan hayat kurtarýcý. Zira Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin oluþturduðu Çukurova Deltasý, Türkiye’nin biyolojik çeþitlilik açýsýndan en zengin bölgelerinden. 
 
Kumun orman halini almasý gerçekten mucize!. Bu güzelliði gördükten, ona dokunduktan, o havayý soluduktan sonra düþündüm. Doða sadece 40 yýl gibi kýsa sürede, çölde bir ormanýn oluþmasýný saðlayacak kadar verimliyken biz neden verimli topraklarýmýzýn çöle dönüþmesine seyirci kalalým ki diye sordum kendime... Kumul ormanlarýmýzýn sayýsýnýn artmamasý için hiçbir neden göremedim... Çölleþen alanlarýn týpký Akyatan gibi büyük orman ve doðal yaþam gözlem alanlarý haline gelmesini engelleyebilecek tek bir engel bulamadým açýkçasý.