Çözüm sürecinde anlayýþ, sabýr, empati, cesaret gibi önem taþýyan kavramlarýn baþýnda ‘irade’ geliyor. Çözüm konusunda Türkiye toplumunda varolan ‘irade’ nedir? Toplumsal kesimlerin, partilerin, cemaatlerin, örgütlerin, fertlerin ‘iradesi’ hangi yöndedir?
Ýrade, “bir þeyi yapýp yapmamaya karar verme gücü” olarak tanýmlandýðý gibi, ‘istek ve arzu’ olarak da tanýmlanýyor. Bir karara varmak, bir þeyi yapmayý istemek, seçeneklerden birini tercih etmek...
Hükümet böyle bir inisiyatif baþlatmakla iradesini ortaya koydu. Siyasi iktidarýn bu yönde bir iradesi, kararý, kabulü olamasa süreç baþlayamazdý. Ýradesini bu yönde kullanmasý hükümete elbette bir sorumluluk yüklüyor.
Ýmralý’dan gelen ilk mesajlar, Öcalan’ýn da bu yönde bir ‘çözüm iradesi’ne sahip olduðunu gösteriyor. Sürecin önemli bir ayaðý olarak görülen Abdullah Öcalan’ýn belli bir irade ortaya koymasý, sadece kendisinin deðil baðlantýlý birçok yapýnýn da bu iradeyi paylaþabileceði anlamýna geliyor.
Sürekli Öcalan’ýn temsil kabiliyetine vurgu yapan diðer bileþenlerin bu iradeyi ne ölçüde kabulleneceði zaman içinde görülecek...
***
BDP, birkaç haftadýr süren ‘isim tartýþmalarý’ný aþabilecek mi? Kandil’deki örgüt elebaþlarý bu iradeye göre nasýl bir pozisyon alacaklar?
Büyük resme baktýðýmýz zaman sürece etki edebilecek birçok önemli aktörün son derece yapýcý ve olumlu mesajlar verdiðini görüyoruz. Doðrudan veya dolaylý olarak süreci etkileyebilecek ‘harici aktörler’ net bir tutum takýnýyorlar, acaba örgütle iliþkili yapýlardaki ‘dahili aktörler’ ne diyecekler, Ýmralý’nýn iradesine göre ne ölçüde þekillenecekler?
Pozisyonunu belli eden aktörlerden ABD Baþkaný Obama, “Baþbakan Erdoðan’ýn Türkiye’nin insanlarý için 30 yýlý aþkýn süredir bu kadar çok acý ve kedere neden olan kavgaya barýþçýl çözüm arama çabasýný alkýþlýyorum” dedi.
Avrupa Birliði, yürütülen Ýmralý sürecine, bölgedeki terör ve diðer sorunlara çözüm bulunulmasý için tam destek verdiðini açýkladý.
Cumhurbaþkaný Abdullah Gül, devlete güvenilmesi gerektiðini ve barýþý isteyen herkesin aklýný baþýna almasý gerektiðini ifade ederek, “Herkesin aklýný baþýna almasý, düþünmesi ve eðer ‘acýlar dinsin, kan dursun’ deniyorsa üstüne düþeni yapmasý gerekir” dedi.
Kuzey Irak Bölgesel Yönetimin Baþkaný Mesud Barzani, Davos’ta yaptýðý açýklamada “Hükümet ile Ýmralý arasýnda devam eden barýþ sürecine büyük destek ve önem veriyoruz” dedi.
Ýþ dünyasýndan medyaya, sivil toplum örgütlerinden cemaatlere kadar toplumun her kesimi süreci destekleyen açýklamalar yaptýlar.
‘Sulh hayýrdýr, hayýr sulhtadýr’ þeklinde çok önemli bir çýkýþ yapan Fethullah Gülen Hocaefendi, “Milli onur ayaklar altýna alýnmamak kaydýyla toplumsal barýþý saðlamak için elden gelen her þey yapýlmalýdýr” dedi.
Genel olarak çözüm konusunda bir irade, anlayýþ ve istek var. Siyasi tarafgirlikleri aþarak oluþan bu uzlaþý, önümüze tarihi bir fýrsat koyuyor.
Bu fýrsatý kaçýrmamak için ayrýntýlara boðulmamak, meseleyi kiþiselleþtirmemek, iyi niyet ve samimiyetle sonuca doðru yol yürümek gerekiyor.
Alman filozof Schiller’in dediði gibi, “büyük baþarýlarýn sahipleri küçük iþleri titizlikle yapabilme sabrýný gösteren kiþilerdir.”
Zor olan çözüm iradesini ortaya çýkarmak ve çözüm konusunda büyük mutabakatý oluþturmaktý. Bundan sonrasý sürecin pratize edilmesidir. Sabýr ve saðduyu yerine, kapris, çekiþme, kiþiselleþtirme öne çýkarsa tarihi fýrsat heba olur... Bunun vebalini kimse üstlenemez...